Askeri casusluk davasında karar: Casusluktan ceza yok

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 20 Nisan 2011’de başlayan yargılama 15 ay sonra karar bağlandı.

Mahkeme heyeti, emekli albay İbrahim Sezer, Tamer Zorlubaş, Zeki Mesten, Mehmet Seyfettin Alevcan ve Yücel Çipli hakkında örgüt kurduklarına ilişkin yeterli delil elde edilemediğini belirterek, sanıkların kurulmuş olan örgütün üyesi oldukları kanaatine varıldığını belirtti.

Evinde yapılan aramalarda çok sayıda gizli belge, özel hayata ilişkin belge ele geçirildiği iddia edilen emekli Albay İbrahim Sezer, örgüt üyesi olmak, özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, kişisel verileri hukuka aykırı kaydetmek, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek suçundan toplam 15 yıl 11 ay 7 gün hapis ve 3 bin lira para cezasına çarptırıldı.

Tuğamiral Şafak Yürekli, örgüt üyesi olmak gizli kalması gereken bilgileri temin etmek suçundan 2 yıl 7 ay 20 gün hapse çarptırıldı. Örgüt üyeliği, örgüte yardım, devletin gizli belgelerini temin etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek suçlarından 45 sanık hakkında ceza veren mahkeme, cezalarının infazından sonra ise denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verildi.

Sanıklardan Fatih Alpoğan’ın dosyasını, yazı incelemesine ilişkin Adli Tıp Kurumu raporu gelmediği gerekçesi ile ayrıldı. Balyoz davası tutuklu sanığı binbaş Kemalettin Yakar’ın da aralarında bulunduğu 10 sanık ise tüm suçlardan beraat etti.

Hukuk tarihinde bir ilk

Dava sonunda, TCK’nin 326. maddesindeki “devletin güvenliğine ilişkin belgeleri… geçici de olsa tahsis oldukları yerden başka yerde kullanmak…hileyle almak ve çalmak” suçu ile TCK’nin 327. maddesinde düzenlenen “devletin güvenliğine ilişkin ve niteliği itibariyle gizli kalması gereken belgeleri temin etmek” suçundan Türk hukuk tarihinde ilk kez karar verilmiş oldu.

Kararı açıklamadan önce kısa bir konuşma yapan mahkeme başkanı Metin Özçelik şunları söyledi: “Mahkememiz açısından dava dosyası zor ve kapsamlı dosyalardan birisiydi. Türk milleti adına Anaysa ve yasaların bize verdiği yetki ile bir yargılama yaptık. İyi nihyetle çalıştık. İlk kez uygulanan ceza maddeleri olacak. Biz de insanız. Hata yapma durumumuz var. Kararın isbaetli olup olmadığını Yargıtay denetimi sırasında göreceğiz. Savunmalar sırasındaki ithamlara kıymet vermedik.”