Asit yağmuru ormanlar için tehdit

Devlet Meteoroloji İşleri (DMİ) Genel Müdürlüğü Araştırma Şube Müdürlüğü uzmanı Ziraat Yüksek Mühendisi Ali İhsan İlhan, yapılan araştırmalarda Karadeniz ormanlarının asit yağmuru tehdidi altında bulunduğunu, önlem alınmaması halinde ormanların yok olacağını bildirdi.

cumhuriyet.com.tr

DMİ Genel Müdürlüğü Araştırma Şube Müdürlüğünce Antalya Orman Bölge Müdürlüğü Osman Çolpak Toplantı Salonu'nda, 1999 yılından bu yana yapılan araştırmalardan elde edilen veriler ışığında, ''Hava Kirliliği ve Asit Yağmurları'' konulu bir seminer düzenlendi.
DMİ Genel Müdürlüğü Araştırma Şube Müdürlüğü uzmanı Yüksek Ziraat Mühendisi Ali İhsan İlhan, 1999 yılında DMİ olarak hava kirliliği ve asit yağmurları üzerine araştırma ve inceleme başlattıklarını söyledi. Antalya, Balıkesir, Bolu, Amasra (Bartın), Çatalca (İstanbul), Maçka (Trabzon) ve Silifke'de (Mersin) hava kirliliği araştırma istasyonu kurulduğunu anlatan İlhan, Amasra ve Çatalca istasyonlarında elde edilen verilere göre, bu bölgelerdeki serbest alan ve orman alanlarının Avrupa ve Rusya üzerinden taşınan kirleticilerin etkisi altında olduğunu bildirdi. Bu bölgelerde yüzde 30 asit yağmuru oluştuğunu belirten İlhan, şöyle konuştu:

''Amasra ormanlarında, Orta Avrupa ve Rusya'dan gelen hava sistemlerinin etkisiyle, Ankara Çamkoru ormanlarında da, uzun mesafeli hava sirkülasyonu ile taşınabilir hava kirleticilerinin etkisiyle asit yağmurlarının etkili olduğu saptandı. Amasra ormanlarında yüzde 30 asit yağmuru tespit edildi. Asit yağmurları tüm canlılar üzerinde olumsuz etki yapıyor. Ormanlarda ağaçların tepe kuruması yaparak ağacın büyümesini engelliyor. Karadeniz ormanları asit yağmuru etkisi altında bulunuyor. Önlem alınmazsa ormanlar yok olur. Avrupa'nın atıkları ve kirliliği hava hareketleriyle taşınarak Türkiye'ye geliyor ve ülkemizi de zehirliyor. Önlem alınmazsa Karadeniz ve Kızılcahamam bölgesindeki Çamkoru orman alanı yok olur.''
 

"Antalya ormanlarında tehlike yok"


Akdeniz bölgesinde de Orta Avrupa, Asya ve Afrika'dan hava sistemleri ve hava sirkülasyonlarının etkisiyle sülfat yoğun kirleticisinin etkisi altında olduğunu ifade eden İlhan, ''Akdeniz toprak yapısından kaynaklanan alkalite nedeniyle, taşınan nitrat ve sülfat atmosferde asit etkisini yitiriyor. Bu nedenle Antalya ormanlarında asit yağmurlarından söz edilemez. Balıkesir ormanlarında da asit yağmurlarından söz edilmesi şu an için mümkün değil'' dedi.

İlhan, İzmir veya Marmaris'te hava kirliliği ve asit yağmurlarının izlenmesi için istasyon kurulmasının planlandığını sözlerine ekledi.
 

Hava kirliliğinin etkileri

DMİ Genel Müdürlüğü Araştırma Şube Müdürlüğü uzmanı Kimya Mühendisi Tülay Balta da seminerde yaptığı konuşmada, hava kirliliği ve asit yağmurlarının insanlar ve diğer tüm canlılar üzerindeki etkilerini anlattı.

Fosil kökenli yakıt kullanan üretim tesislerinden kaynaklanan hava kirliliğinin insan sağlığına olumsuz etkileri olduğunu belirten Balta, şöyle konuştu:

''Hava kirliliği akciğer kanseri, bronşit, raşitizm, eklem romatizması, kalp hastalıkları, göz yanmaları, nefes darlığı, çeşitli tozların vücuttaki birikiminden doğan iştahsızlık ve sonucunda vücudun zayıf düşerek zafiyete uğraması ve hastalığın vücudun direncini azaltmasına yol açar. Kirli havanın etkisi altında yaşayan insanlarda aşırı derecede ihtiyarlama belirtileri görülür. Romatizma rahatsızlıkları olur. Hava kirliliği içinde yaşayan insanlarda cinsiyet bozuklukları başlar. Suç işleme oranlarında artış, sinirlilik ve ruhsal bozukluklar ortaya çıkar. Kan zehirlenmesi başlar. Hamile kadınlarda daha çabuk gözükür. Hamile olduğu için zehirlenme oranı yüksektir. Erkeklere oranla daha fazladır. Hamileler düşük yapabilir.''