Artan çevre ve hava kirliliği gibi birçok neden astımı tetikliyor
Prof. Dr. Arzu Mirici: Astım korkulacak değil, kontrol altına alınacak bir hastalıktır. Özellikle son yıllarda astım gelişim mekanizmaları daha iyi anlaşıldıkça tedavide yeni ilaçlar geliştirilmiştir.
cumhuriyet.com.tr
Dünya Sağlık Örgütü tarafından, her yılın mayıs ayının ilk salı günü Dünya Astım Günü olarak kabul ediliyor. Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Başkanı Prof. Arzu Mirici ile astım hakkında merak edilenleri konuştuk.
Astımın, bulaşıcı olmayan, sık görülen kronik hastalıklardan biri olduğunu belirten Prof. Mirici, nefes darlığı, hırıltılı solunum gibi belirtilerle hastalığın ortaya çıktığını söyledi.
‘Bahar ayına dikkat’
Astımın görülme sıklığının yıllar içinde giderek arttığını vurgulayan Mirici, “Göğüste sıkışıklık ve geçmeyen öksürük de astıma işaret edebilir. Hastalığın en önemli özelliği hastanın şikâyetlerinin değişkenlik göstermesi, ataklarla seyretmesidir. Yani bazı günler hiç olmayan, bazı günler artan, bazı günler hastaneye veya acil servise başvurmayı gerektirecek şekilde şiddetlenen şikâyetlerle karakterize olmasıdır. Bahar aylarında özellikle polenlerin daha fazla olması nedeni ile alerjik astımı olan kişilerde krizler artmaktadır”dedi.
Mesleksel astım
Erişkinlerde görülen astımın yüzde 15’inin mesleksel astım olduğu tahmin edildiğini kaydeden Mirici, özetle şunları söyledi: “Astımın tam kontrolünün sağlanabilmesi için bazı noktalara dikkat etmeleri önerilmektedir. Bunlar, uygun ilacı yeterli dozda doğru teknikle kullanmaları, başta sigara olmak üzere diğer tetikleyicilerden uzak durmaları, düzenli egzersiz yapmaları, grip aşısı olmaları, doktor kontrollerini aksatmamaları olarak sıralanabilir.”
Gizli salgın Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Emin Özkaya ise hastalığın son 15 yılda iki kat artış gösterdiğini belirterek “Günümüzde gizli bir astım hastalığı salgını var” dedi. Astımın artmasında yalnızca genetik faktörlerin etkili olmadığını kaydeden Özkaya, özetle şunları söyledi: |