'Arşiv evrakı mücevherden çok daha önemlidir'

Arşivcilik Günü ve Hazine-i Evrak'ın kuruluşunun 164. yıl dönümü dolayısıyla İstanbul'da etkinlik düzenlendi.

cumhuriyet.com.tr

Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinlikle konuşan Topkayı Müzesi Müdürü Prof. Dr. İlber Ortaylı, Osmanlı Devleti'nin evrakını biriktirme konusuna çok önem verdiğini ve bunun idari işlemleri son derece kolaylaştırdığını söyledi. Savaşa giderken ordunun yanında bir sürü evrak ve defter taşıdığını aktaran Ortaylı, Viyana bozgunu sonrası çekilmek zorunda kalan ordunun bırakmak zorunda kaldığı evrak ve defterlerin Orta Avrupa'da; Almanya, Polonya ve Avusturya gibi ülkelerde oryantalizmin başlıca malzemesini oluşturduğunu ve bu ülkelerin evrakı inceleye inceleye hala bitiremediğini anlattı.

Osmanlı Devleti'nin memur hafızasına güvenmeyerek savaşta bile evrak kaydına bu kadar önem vermesinin onunla aynı devirde yaşayan devletlerden kendisini ayırdığını belirten Ortaylı, şöyle devam etti: ''Kaşıkçı Elması ile arşiv evrakını hiçbir zaman mukayese etmem. Böyle bir mukayesenin yapılmasını da hazin ve vahim bulurum. Çünkü arşiv evrakı herhangi bir mücevherden, sanat eşyasından çok daha önemlidir. Kaybolan zamana tekabül eder. Osmanlı arşivlerinin değeri çok büyüktür. Yeni arşivcilerin yetişmesi devletimiz için önemlidir. 1940'lardan sonra Türk tarihçiler arşivcilik özelliği kazanmaya başlamıştır. Eski harflerin kaldırılması ve Latin harflerini kullanmak yeni nesil Türk tarihçileri için arşiv çalışmaları sayesinde bir engel olmaktan çıkmıştır.''

Türk Arşivciler Derneği Başkanı Haldun Şahin ise Hazine-i Evrak'ın Sadrazam Mustafa Reşit Paşa tarafından, 9 Kasım 1846'da kurulmasıyla modern tarih arşivciliğinin başladığını ve bu tarihinin Türk arşivciliğinde bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Türk arşivciliğinin her geçen gün daha iyiye gittiğini söyleyen Şahin, Osmanlı ve Cumhuriyet arşivlerinde çok iyi çalışmalar yapıldığını bildirdi. Arşivlerin açılarak yerli yabancı araştırmacılarının hizmetine sunulmasının ülkemizin prestijini artırdığını ifade eden Şahin, ünlü tarihçi Halil İnalcık'ın, ''Ben eğer şöhretli bir tarihçi olduysam bunu Türk arşivlerine borçluyum'' sözünü hatırlattı.

Şahin, ünlü Macar arşivist Lajos Fekete'nin ''Türkiye'de, Türk milletinin geçmişinin arşiv işleri başarı ile halledilmedikçe ortaya konulamayacağı fikrinin hakim bulunması gerekir. Bunun yalnız Türk milleti için değil, beynelmilel ilmin çıkarı için de olduğu kabul edilmelidir'' şeklindeki görüş ve düşüncesinin arşivlerimizin önem ve değerini çok anlamlı bir şekilde ortaya koyduğunu vurguladı. Şahin, bu tür güzel gelişmeler yaşanmasına rağmen arşiv konusunda temel bir politika benimsenememesinin son derece üzücü olduğunu aktardı.

TBMM'ye 'Arşivcilik' Ödülü

Etkinlikte, arşiv alanında yaptıkları çalışmalardan dolayı TBMM ile Zaman Gazetesi'ne ''2010 Yılı Arşivcilik Ödülü'' verildi. TBMM adına ödülü TBMM İletişim ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Feridun Keşir, Zaman Gazetesi adına da gazetenin Haber Müdürü Fatih Uğur aldı. ''Hazine-i Evrak'ın Kuruluşunun 164. Yılında Türk Arşivciliği, Kamu ve Özel Kuruluşlarda Arşivin ve Arşivciliğin Önemi'' oturumunun ardından etkinlik sona erdi.