Arınç: Bu işi akılla ve siyasetle çözmeliyiz

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''çözüm süreci''ne ilişkin, ''Paris'te ortaya çıkan olay, Türkiye'de lokal olarak bazı yerlerde askerimize ve polisimize saldırılar ve şimdi de bir gazetede bu tutanakların yayınlanmış olması, hepsi beklenen, muhtemel, bu yola çıkınca karşı karşıya geleceğimizi beklediğimiz olaylardır. Hiçbirimiz şaşırmadık, Allah beterinden saklasın. Ama böyle bir olay karşısında, geri dönecek noktada değiliz'' dedi.

Abdullah Öcalan'ın idamdan kurtulmuş, ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum bir kişi olduğunu hatırlatan Arınç, ''İsterseniz '30, 40 bin kişinin katili' deyin, isterseniz başka sıfatlar bulun, ama kendi seven kitleleri içinde halen önemli bir merkez, önemli bir aktör olarak bulunuyor'' diye konuştu.

Arınç, akıllı, iş yapmayı isteyen bir hükümetin, elindeki fırsatları iyi değerlendiren bir hükümet olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Cezaevinde, İmralı'da ömrünü geçirmekte olan bir kişi, olumlu yönde etkilenip, onun da talimatlarıyla olumlu bir sonuç alınabilecek noktaya gelirsek, bundan Türkiye fayda görür. Bu imkanı denememiz lazım. Başladı ve şimdi ikinci heyet gitti, dün de bazı gazetelerde, bazı şeyler yayınlandı. Paris'te ortaya çıkan olay, Türkiye'de lokal olarak bazı yerlerde askerimize ve polisimize saldırılar ve şimdi de bir gazetede bu tutanakların yayınlanmış olması, hepsi beklenen, muhtemel, bu yola çıkınca karşı karşıya geleceğimizi beklediğimiz olaylardır. Hiçbirimiz şaşırmadık, Allah beterinden saklasın. Ama böyle bir olay karşısında, geri dönecek noktada değiliz. Engelleyeceklerdir, yeri gelecek Kandil engelleyecektir, çünkü silahla doğmuş, silahla ayakta kalacağına inanan bir grup var orada. Unutmayalım sadece bu teröristler ellerindeki silahla adam öldürmüyorlar, dünya uyuşturucu trafiğini de kontrol ediyorlar. Milyar dolarların, unutmayalım sadece bu Kandil'deki insanlardan değil bu örgüt. Hem bölgede hem de biraz daha uzaklarda dış ülkelerden de desteği var. Onlar da siyasi amaçlarla Türkiye'nin daha çok zorlanmasını, üzülmesini, yerinde saymasını isteyen, siyasi amaçları olabilir. Tek bir kişi veya bir grup yok karşımızda yedi düvelle bu işi mücadele ederek çözmek istiyoruz.''

Silahların, uçakların, bu mücadelede bir noktaya kadar etkili olduğunu ifade eden Arınç, şöyle devam etti:

''İnsanların, 'her gün şu kadar insan öldü' demesiyle işi rakamlara vurmak doğru değil. Bu işi akılla ve siyasetle de çözmeliyiz. Sadece silahın konuştuğu bir yer yetmiyor, aynı zamanda toplumsal, ekonomik, siyasi birtakım çareler de bulmamız lazım. Onun için Sayın Başbakanımız çok doğru ve akıllıca bir siyaset takip ederek, MİT'in başlattığı bu hareketin sonuca ulaşmasına nezaret ediyor. Kırk tane muarızı vardır ve her kademede baltalanacak bir iştir bu. Sabırlı olmalıyız. Hiç, emin olun kötü bir niyetimiz yok. Bir tek niyetimiz var; oğlunun, evladının al bayraklı tabut içinde yattığını düşünen veya 8, 10, yaşında çocuğun tabuta sarılarak babasına ağıtlar düzdüğü bir Türkiye'de bu manzaraları ortadan kaldırmak istiyoruz.''