Araştırmalar, gençliğin hızına yetişemedi
Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından Türkiye'de ilk kez düzenlenen Gençlik Araştırmaları Çalıştayı'nın sonuç bildirgesinde, "Akademik dünya ve kamu tarafından yapılan gençlik araştırmaları, gençliğin hızına erişememiştir" denildi.
cumhuriyet.com.trGençlik ve Spor Bakanlığı'na (GSB) bağlı Eğitim, Kültür ve Araştırma Genel Müdürlüğü'nce 14 Haziran'da Kızılcahamam Asya Termal Hotel'de başlayan Gençlik Araştırmaları Çalıştayı sona erdi. Çalıştay kapsamında 13 farklı üniversiteden gençlik alanında araştırmaları bulunan 40 akademisyen ile bakanlık uzmanı, sosyoloji, psikoloji, eğitim bilimleri, sosyal politika, spor araştırmaları ve kültür sanat olmak üzere 6 farklı alanda detaylı çalışma yaptı. "Etkili gençlik politikaları planlama ve oluşturma"nın hedeflendiği çalıştaya, Prof. Dr. İsmail Doğan, Prof. Dr. Aylin Görgün Baran, Prof. Dr. Nevzat Tarhan gibi sosyoloji ve psikoloji alanında uzman öğretim üyeleri de katkı sundu.
Geçmişte yapılan gençlik araştırmalarının analizi ve gelecekte yapılacak araştırmalara projeksiyon tutma amacıyla yapılan çalıştayın kapanış sunumunu, Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Eraslan yaptı. Eraslan, dünyadaki gençlik temalı akademik araştırmaların iki boyutta seyrettiğini belirterek, "Şiddet, çete, madde bağımlılığı denilince ilk akla gelen gençlik kavramı, diğer yandan bir umut olarak büyümenin, ilerlemenin ve gelişmenin merkezi olarak görülmektedir" diye konuştu.
Taksim Gezi Parkı'ndaki eylemlerin de her oturumda ele alınarak, hem sosyolojik hem de psikolojik boyutlarıyla tartışıldığı çalıştayın 10 maddelik sonuç bildirgesi şöyle:
1. Akademik dünya ve kamu tarafından yapılan gençlik araştırmaları, gençliğin hızına erişememiştir. Ancak bu çalıştay, son günlerdeki gençlik hareketleri bağlamında "zamanın ruhu"nu yakalamıştır.
2. Gençliğin çok boyutlu yapısı, akademik alanların iç içe ya da birbirlerinin alanlarına girmesine neden olmuştur. Yapılan araştırmalar birbirini tekrarlar niteliktedir. Gençlik temalı araştırmalarda değişen gençlik yapısının farklı konuları ele alınmalıdır.
3. Türkiye'de sadece anketler ya da sınırlı görüşmelerle veri toplanarak yapılan gençlik araştırmaları, odak görüşmeler ve nitel araştırmalarla zenginleştirilmeli, ayrıca vakalar üzerinden veri toplanmalıdır.
4. Türkiye'de en çok psikoloji ve sosyoloji alanlarında gençlik araştırmaları yapılırken, sanat ve kültür alanlarında gençlik araştırmaları az sayıdadır.
5. Araştırmalarda ele alınan gençlik imajı, liseli ya da üniversiteli bekar şeklindedir. Oysa görünmeyen gençlik kategorilerinin bir başka deyişle işsiz gençlerin, yoksul gençlerin, suç alanı gençliğinin, genç annelerin, dezavantajlı gençlerin, sokak gençlerinin ve alt kültür gençlerinin de etkili bir örneklem seçimiyle ayrı ayrı araştırılması gerekmektedir.
6. Türkiye'deki tüm gençlik alanlarını kapsayan etkili bir örneklem seçimi ile nitel-nicel yöntemlerle "gençlik profili" araştırması yapılmalıdır. Bu araştırma gençliğin dinamikliği bağlamında belirli periyotlarda tekrarlanmalıdır.
7. GSB bünyesinde gençlik araştırma merkezi kurulmalıdır. Bu merkez gençliğin nabzını tutmalı ve karar vericilere politika üretmelidir.
8. Gençlik araştırmaları GSB, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), Ulusal Ajans gibi kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenmeli projelerine öncelik tanınmalıdır.
9. Gençlik temalı lisansüstü tez bibliyografyası hazırlanarak, hem basılı hem de internet ortamında araştırmacıların kullanımına açılmalıdır.
10. GSB'nın Gençlik Merkezleri'nde araştırma birimleri kurularak, yerel gençlik sorunları yerinde tespit edilebilir ve çözüm yolları bulunabilir.