Arapça Dersi (23.01.2012)

cumhuriyet.com.tr

14 Eylül 2011 tarihinde yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı kuruluş ve örgütlenmesini düzenleyen KHKyle Atatürk devrimleri, ulusçuluğu, ulusal değerlere bağlı olmak düşüncesi kazınmak istenirken hemen ardından ilköğretimde 4. sınıftan başlayarak Arapça seçmeli ders olarak konuldu. Bilinen oyundur önce seçmeli olan bir anda zorunlu olur. Bir zaman sonra abecenin de değiştirilmeye çalışılacağı açıktır. Kimse bu yönde çaba harcanmayacağını sanmasın. Sorun dillerin öğrenilmesi değildir.

Olanak varsa ne değin dil öğretilirse öğretilsin. Ancak en azından, Dilbilimci Wilhelm Von Humbolttan bu yana bilinen bir gerçek vardır. Diller aynı zamanda dünya görüşleridir, algı kaynaklarıdır. Tarihsel anlatı içeren alanlardır. Bu bağlamda Arapça Türk ulusu için özellikle Osmanlının kutsal dil saymasıyla, Türkçeyi aşağılamasıyla, dışlamasıyla, sözlü alana, duvarlar ardına kapamasıyla; tarihimizde ümmetçi ve dinsel yaşam biçimiyle özdeşleşen değerleriyle çok somut bir aşındırma odağı, gericileştirme aracı anlamı taşır.

Bu nedenle Arapçayı ulusumuz yönünden sıradan bir dil olarak görmek, ilköğretim 4. sınıf gibi küçük yaştan başlayarak çocuklarımıza öğretilmesini zararsız bir dil öğretimi işi saymak olanaksızdır. Arapça gelirken tarihimizdeki gerici, ulusal değerleri çözücü, Cumhuriyet karşıtı işleviyle birlikte gelir. Arapça gerek Arap kökenli yurttaşlarımızın gerekse Arap halklarının anadili olarak kuşkusuz saygındır. Bu durum yukarıda açıklanan gerçeğin dışında bir olgudur. Arapça dersleri öğretim izlencesinden kesinlikle çıkarılmalıdır.

Günay GÜNER \tDil Derneği Yayın Yönetmeni