"AP sonuçları Türkiye-AB ilişkilerini etkilemez"

AP seçimlerinin bitmesinin ardından sonuçları yorumlayan uzmanlar, seçimlerdeki sonucun Türkiye-AB ilişkilerini etkilemeyeceğini savundular. AP seçimlerinde merkez sağ partiler milletvekili sayısını artırarak çoğunluğu sağlarken, aşırı sağ partiler de oylarını artırdı. Seçime katılım oranı AP tarihinin en düşük seviyesinde, yüzde 43'te kaldı.
Seçimlerde Hristiyan Demokratlar ilk sırada yer alırken, Hristiyan Demokratları Sosyalistler, beklentilerin altında kalarak takip etti.

Sonuçların Türkiye'nin AB sürecine olası etkileri konusunda AA'nın sorularını yanıtlayan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) AB Araştırmaları Merkezi Başkanı Doç. Dr. Mehmet Özcan, Türkiye'nin AB üyeliğinin seçim kampanyaları döneminde malzeme olarak kullanıldığını anımsatarak, özellikle Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Türkiye'nin üyeliğini AP seçimlerinde kullanmaktan hiçbir zaman çekinmediğini kaydetti.
Yeşiller kanadının seçimler sonucunda parlamentodaki artışının Türkiye'nin AB üyeliği açısından olumlu olduğunu belirten Özcan, ancak AP'nin üyelik süreçlerinde sınırlı etkisi olduğunu vurguladı. Özcan, "AP'nin, Türkiye-AB ilişkilerine etkisi sınırlıdır. AP, ne Türkiye'nin müzakere başlıklarını engelleyebilir, ne de müzakereleri durdurabilir" dedi.

Parlamentodaki aşırı sağ partilerin güçlenmesinin, yabancı düşmanlığı ve ırkçı söylemleri artırabileceği yönündeki endişelerini dile getiren Özcan, seçimlere katılım oranının yüzde 43 olmasının AP'nin meşruiyeti tartışmasını da beraberinde getirdiğini ifade etti.

"AP'nin karar alma gücü yok"

Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Avrupa Uzmanı Dr. Deniz Altınbaş da, sağ partilerin AP'deki hakimiyetinin devam etmesinin beklenen bir sonuç olduğunu, ekonomik kriz, işsizlik sorunu, göçmenler ve AB karşıtlığı gibi nedenlerle de aşırı sağ partilerin bu seçimlerden güçlenerek çıktığını belirtti.

Türkiye'nin AB üyeliğini genel olarak destekleyen Sosyalistlerin seçim sonuçlarında ikinci sırada yer almasının olumsuz bir etken olduğunu söyleyen Altınbaş, ancak Türkiye'nin üyeliği söz konusu olduğunda yeni seçilen parlamentonun görevde olmayacağını vurguladı.

"Avrupa Parlamentosunun etkileme gücü var, fakat karar alma gücü yok. Türkiye'nin üyeliği söz konusu olduğunda kararları siyasi liderler verecek" diyen Altınbaş, dolayısıyla parlamentodaki grupların Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkmasının ya da desteklemesinin AB sürecine fazla bir etkisinin olmayacağını bildirdi.

Altınbaş, AB'ye olan ilgi ve desteğin azalmasının parlamento seçimlerine katılımın düşmesine neden olduğunu sözlerine ekledi.

"Türkiye-AB ilişkileri, değişebilecek nicelikten uzak"

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, dün Pakistan'a hareketinden önce yaptığı açıklamada, AP seçimlerini değerlendirirken, Türkiye-AB ilişkilerinin AP'deki dengelerin değişmesiyle değişebilecek nitelikten uzaklaştığını söylemişti.

AP seçimlerinin, Avrupa'da köklü bir biçimde yerleşmiş olan demokratik teamüllerin bir sonucu olduğunu belirten Davutoğlu, seçim sonuçlarına bakıldığında Yeşiller kanadının güçlendiğinin görüldüğüne dikkati çekmişti.

Seçimlere katılımın düşük olmasının üzücü olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Muhataplarımız kim olursa olsun, ilkeli, kararlı ve geçmiş mutabakatlara dayalı tutumumuzu sürdüreceğiz" demişti.