Anne neden gece?

Kış saatinden vazgeçilmesi şüphesiz en çok okul çocuklarını etkiledi.

SİBEL BAHÇETEPE

Sabahları 07.00’de hava hâlâ aydınlanmamış oluyor. Karanlıkta evden çıkıp, karanlıkta eve dönüyoruz. Uzmanlar da uyarıyor: Karanlıkta yollara dökülmek zorunda kalan öğrencilerde depresyon, kaygı bozukluğu gibi ruhsal sorunlar artabilir. Varolan psikiyatrik hastalıklar alevlenebilir. Büyüme-gelişme olumsuz etkilenebilir. Yetişkinler de mutsuz uyanma, yorgunluk, kaygı, gün içinde konsantrasyon sorunu, öfke bozukluğu gibi ruhsal sorunlar yaşayabilir. Psikiyatrist ve psikologlar, kış saatine geçilmemesinin neden olabileceği sorunları gazetemize değerlendirdi:

 "Depresyon artacaktır"

Banu Şahin (Psikolog): Çocuklar “Anne neden gece yola çıkıyorum” diyorlar. Bu durum vücut sağlığı için de sorundur. İnsan metabolizması gün ışığına göredir. Vücut, güneş ışığı ile uyanır, zamanından önce uyanırsa verimsiz çalışır. Özellikle Kuzey ülkelerinde, İskandinav ülkelerinde 6 ay gece durumu nedeniyle depresyon fazla görülüyor. Oralarda özellikle fototerapi yani ışık terapisi sık yapılan tedavi.

 

‘Etkisi bir yıl sonra çıkar’

Muzaffer Uyar (Psikiyatrist): Karanlıkta okula gitmek için kalkmaya çalışmak çocuklar için zordur. Aileler, çocuklarını kaldırma savaşı verir. Bu da okula gitmede isteksizlik gibi sıkıntılar yaratır, mutsuz eder, huzursuzluk, yorgunluk, aile içi çatışma başlar. Gece büyüme hormonu salgılanması artar. Uykusunu alamayan çocukların, büyüme- gelişmesi olumsuz etkilenebilir. Eğitimde başarı düşebilir. Bütün bu konuştuklarımız olasılık. Çünkü çok daha yeni bir konu. Belki bir yıl sonra etkileri daha iyi ortaya çıkacak.

 

"Karanlık kasvet uyandırır"

Sabri Yurdakul (Psikiyatrist): Aydınlıkta kalkmak insanı daha enerjik ve canlı kılar. Karanlık, kasvet uyandırır. Sabah aydınlıkta gitmek ama dönüşte karanlık bile olsa insan kendisini daha canlı ve mutlu hisseder. Kış saatine geçilmemiş olması güne yorgun ve açılmadan başlamayı getirecektir. Bir süre sonra da bu kronik yorgunluk ve isteksizlik haline dönebilir ki bu durum öğrencilerin ders başarılarını, çalışanların da iş verimini düşürür.

 

 


"Dışarı çıkın"

Murat Başar Gürbüz (Psikiyatrist) : Işığa maruz kalma  süresi bozulduğunda, insanların genel ritmi de bozuluyor. Bunun depresif sonuçlara yol açabileceğini iddia eden bir grup var. Özellikle kış aylarında karanlıkta okula, işe gitmek depresyon gibi  durumların daha sık görülmesine neden olabilir. Konsantrasyon bozukluğu, yorgunluk gibi problemlerde ortaya çıkabilir. Psikiyatrik hastalıkların uzun vadede alevlenebileceğini düşünüyorum. Hastalar karanlıkta dışarıya çıkmak için daha fazla kaygı duyuyor. Örneğin çalışan bipolar bozukluk hastaları varsa durumu alevlenebilir. Korunmak için öğlen yemek aralarında dışarı çıkılmalı, çocuklarımızla gün ışığında daha fazla zaman geçirmeli, uyku saatlerimize daha çok dikkat etmeliyiz.


 

"Ergen için zor"

Nesteren Gazioğlu (Aile terapisti): Çizgi filmlerde bile güneş doğar ve karakterler sıcacık yataklarından kalkmaya başlar. Sabahı temsil eden horozlar öter. Sabah güneşe bakmak ‘yeni bir gün başlıyor’ mesajını da bizlere iletiyor. Sabah karanlığında sıcacık yataklarından çıkıp bu mesajı da almayan gençlerin, bedensel olarak uyansalar da zihinleri ‘uyu’ sinyalleri vermeye devam ediyor. Bu süreçte ergenler, biraz daha fazla zorlanıyor. Gecenin ilerleyen saatlerinde uykusu gelen ergen, sabah saat 06.00’ da, yetişkinlerin gece 03.00’teki halindedir. Bireyler bu süreçte kaliteli bir uyku almaya özen gösterebilir. Aileler bu geçiş döneminde ergenlerle sabahları çatışma yürütmemeye özen göstermeliler.