Anne babalar dikkat!.. Sosyal medyada büyük tehlike
Sosyal medya ve sanal ortamdaki aşağılama çocukların ve gençlerin hayatını kâbusa çevirebiliyor, anne babalar dikkat.
cumhuriyet.com.trYaz tatilinin keyfini çıkarmakla meşgul olan çocukların internette geçirmek için her zamankinden daha çok zamanı var. Çocuklar, çeşitli konularda bilgilenmek, sosyalleşmek ve oyun oynamak gibi amaçlarla zaman geçirdikleri dijital dünyada, tüm dünyada olduğu gibi siber zorbalıkla karşılabiliyor. Siber güvenlik şirketi Kaspersky Lab’ın bir araştırmasına göre, çalışmaya Türkiye’den katılan ve çocuk sahibi olan kullanıcıların yüzde 32’si çocuklarının siber zorbalık kurbanı olabileceğinden korkuyor ve yüzde 7’si çocuklarının son 12 ayda en az bir siber zorbalık olayının kurbanı olduğunu söylüyor.
Şirketin “iconKids&Youth” ile gerçekleştirdiği bir anket de, dünya çapında her 10 çocuktan 6’sının siber zorbalık konusunda endişe duyduğunu ortaya çıkardı. Çocukların siber zorbalık sonucunda sanal ortamda edindikleri olumsuz deneyim, onların zihinsel ve fiziksel sağlığını etkileyerek sorunlara yol açabiliyor. Türkiye’de yapılan araştırmalarda ise öğrencilerin yüzde 35’i siber zorbalığa maruz kalıyor. Bir kişi hem siber zorba hem siber mağdur olabiliyor.
Koruma yetersiz
Türkiye’deki anne ve babalar risklerin farkında olsa da, çocuklarını korumak için bir şey yapamadıklarını düşünüyor. Araştırmaya göre, yüzde 27’lik bir kesim çocuklarının çevrimiçi ortamlarda ne yaptığına dair bir kontrol sağlayamadıklarını itiraf ediyor ve buna rağmen yalnızca yüzde 19’luk bir kesim çocuklarını internetteki tehditlerden koruyabilecek yazılımları kullanıyor.
İNTİHARA KALKIŞAN BİLE VAR
Siber zorbalık, bir çocuğun veya ergenin başka bir çocuk veya ergen tarafından internet, interaktif, dijital ve mobil teknolojiler kullanılarak tehdit edilmesi, aşağılanması, utandırılması veya taciz edilmesi olarak tanımlanabilir. Sanal ortamda ‘küçük düşürücü saldırı’ anlamına gelen siber zorbalık, gençler arasında hızla yayılıyor. Bu tehlike yüzünden birçok öğrenci psikolojik çöküntü yaşarken okulu bırakan, intihara kalkışanlar bile var.
Sık görülen siber zorbalıklar:
* İsim takmak, alay etmek.
* Tehdit etmek, başkalarıyla paylaşılmasını istemediği bir şeyi ifşa etmek.
* Söylenti yaymak.
* Bir kişinin rızası olmadan görüntüsünü yayımlamak ve yaymak.
* Bir kişinin e-posta şifresini ele geçirerek istenmeyen şeyler yapmak.
* İkinci sosyal medya hesapları açmak ve küçük düşürücü paylaşımlarda bulunmak.
* Oyun şifrelerini ele geçirmek ve istenmeyen değişiklikler yapmak.
* Bir kişiyi internetteki ortamdan dışlamak.
Ne yapmalı?
Çocuğunuzun siber zorbalığa karşı güvende olması için yapabilecekleriniz bunlar:
Onunla konuşun
Çocuğunuz internetle tanışır tanışmaz ona siber zorbalığın ne olduğuna dair bilgi vermeniz iyi olacaktır. Başına neler gelebileceğini anlamalı ve siber zorbalıkla karşılaşırsa kendisine yardım edilebileceğini bilmeli.
Kurallarınızı be lirleyin
Çocuklarınıza başkalarını küçük düşürecek veya onları üzecek şeyler söylememeleri gerektiğini öğretin. Çocuğunuz yalnızca siber zorbalık kurbanı değil, siber zorbalığı uygulayan kişi de olabilir.
Cihazını elinden almak çözüm değil
Çocuğunuzun elinden cihazını alarak benzeri bir durumun tekrarlanmasını engelleyebileceğiniz fikrine kapılmayın. Bunun yerine, ona bazı temel güvenlik ve gizlilik kurallarını öğretin. Sosyal medya hesapları özelinde gizlilik ve güvenlik ayarlarını nasıl değiştirebileceklerini, fotoğraflarının ve verilerinin yabancılar tarafından görülmesini nasıl engelleyebileceklerini gösterin.
Okul görev lileri ile konuşun
Çocuğunuza siber zorbalık yapan kişi okulundan veya sınıfından olabilir. Bu yüzden okul otoriteleri ile konuşarak olası sorunları detaylı bir şekilde öğrenebilir ve gereken adımları birlikte atabilirsiniz.
DÜNYALAR İÇ İÇE GEÇTİ Kaspersky Lab Türkiye Genel Müdürü Ivan Romashko, “Fiziksel ve dijital dünyalar günümüzde iç içe geçmiş durumda ve bazen ikisi arasında bir sınır çizmek zor olabiliyor. İnternet çağında dünyaya gelen günümüz çocukları, bunu anne-babalarına kıyasla daha yüksek olasılıkla tek bir dünya olarak görüyor. Bu yüzden fiziksel ve dijital risklere eşit miktarda dikkat etmeliyiz” diyor. |