Ankara polisleri akladı, Hatay yargılıyor!
Reyhanlı katliamında polislere ihmal davası
Alican Uludağ / Cumhuriyet
Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı; 55 kişinin öldüğü, 249 yaralandığı Reyhanlı patlamasının önlenmesine yönelik gerekli tedbirleri almadıkları gerekçesiyle dönemin Hatay Emniyet Müdürü Ragıp Kılıç, İstihbarat Şube Müdürü Ümüt Karaca, TEM Şube Müdürü Nevzat Eşit ile Reyhanlı Emniyet Müdürü Murat Berk hakkında dava açtı. Reyhanlı katliamına emniyetin nasıl seyirci kaldığının anlıtıldığı iddianamede, “Bomba yüklü araçların tescil ve plaka bilgisinin yer aldığı 10 Mayıs 2015 tarihli MİT notundan sonra ilçeler telsiz anonsu veya telefonla uyarılmadı. Bomba yüklü araçlar 11 Mayıs günü gündüz arka arkaya il merkezindeki ana caddeleri de geçerek Reyhanlı ilçesine ulaşana kadar herhangi bir kontrolle yakalanmadan kolayca hedefe varabildikleri ve patlamayı gerçekleştirdileri anlaşılmıştır” denildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 102 kişinin öldüğü Tren Garı katliamına ilişikin polis şefleri hakkındaki soruşturma dosyasını “valilikten izin çıkmadı” diyerek kapatırken; Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı, Reyhanlı’daki hatayı affetmedi. Hatay Başsavcılığı, şüpheliler Ragıp Kılıç, Nevzat Eşit, Murat Berk, Ümüt Karaca hakkında “görevi kötüye kullanma” suçundan ikinci bir dava açtı. Savcılık, 30 Nisan 2014 tarihinde söz konusu 4 polis hakkında MİT’ten gelen ihbarı gereği gibi değerlendirmedikleri gerekçesiyle dava açmış ve yargılama Hatay 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde sürüyordu. İkinci davanın konusunu ise “MİT bilgisi olmasa bile Reyhanlı patlamasının önlenmesine dönük alınması gerekli tedbirleri almamak ve gerekli hassat çalışmaları yapmamak” oldu.
8 sayfalık iddianame, “geliyorum” diyen Reyhanlı katliamında emniyetin kusurları tek tek ortaya konuldu. Buna göre Hatay Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü’ne 8 Mayıs 2014 tarihinde bombalı araçla yapılacak terör eylemine yönelik ayrıntılı bilgiler içeren ihbar geldi. MİT tarafından yapılan çalışmalar sonucunda bombalı eylemi yapacak iki aracın modeli, rengi, tescil bilgileri ve plakasını da içeren bilgeleri barındıran MİT Dış Makam Notu, 10 Mayıs günü saat 19:35 civarında Hatay Emniyeti’ne ulaştı. Ancak Hatay Emniyeti, bu istihbaratın gereğini yapmadı.
MİT’e 24 saat sonra ulaştı
8 Mayıs 2013 tarihinde bombalı eylem yapılacağı ihbarının doğrudan Hatay MİT Müdürlüğü’ne iletilmediği ifade edilen iddianamede, ihbarın MİT Hatay Müdürlüğü’ne ancak dolaylı yollardan iletildiği için 24 saatlik bir gecikme yaşandığı kaydedildi. İddianamede, “Bu nedenle MİT tarafından Reyhanlı patlamasında kullanılan araç tescil bilgileri ile şahıs bağlantıları ancak 51 saat sonra belinlenebildi ve Hatay Emniyet Müdürlüğü’ne iletildi” denildi.
Bütün birimler teyakkuza geçirilmedi
Emniyet Müdürlüğü’nün bombalı araçların yakalanması için birimlerini teyakkuza geçirerek bütün birimlerin kuvvetinden yararlanarak arama faaliyetlerini başlatmadığı tespitine yer verilen iddianamede, sadece TEM Şube Müdürlüğü’nün sınırlı imkanlarıyla yapılan uygulamalarla yetinildiği kaydedildi, “Özellikle plakası da belli olan bomba yüklü araçların yakalanması için 8 Mayıs tarihli ihbarda ismi geçen şahısların yakalanması için savcılıktan talepte bulunulması yönünde girişimde bulunulmadı” değerlendirmesi yapıldı.
‘Araçlar kolayca hedefe ulaştı’
İddianamede, çok somut bilgiler içermesine rağmen 10 Mayıs tarihli MİT bilgi notunun ilçelere sadece EBYS (Elektronik Belge Yönetim Sistemi) üzerinden geldiği, bunun da evrak arşiv memurunun inisiyatifyle gönderildiği aktarılan iddianamede, bu notun İl Emniyet Müdürü veya TEM Müdürü imzalı ve alınacak tedbirlerin de belirtildiği yazıyla birimlere gönderilmediği bildirildi. Bu kadar önemli bir bilgi ile ilgili olarak ilçe görevlilerinin anında uyarılması gerekirken, bu yönde bir talimat verilmediği anlatılan iddianamede, şöyle denildi:
“Bomba yüklü araçların tescil ve plaka bilgisinin yer aldığı 10 Mayıs 2015 tarihli MİT notundan sonra ilçeler telsiz anonsu veya telefonla uyarılmadı. 11 Mayıs 2013 günü, 8 Mayıs tarihinde başlamış olan yol kontrollerine de devam edilmediğinden ve bu araçların bulunmasında aktif çalışabilecek trafik, asayiş gibi birimlerin de bilgilendirilmediğinden bahse konu bomba yüklü araçlar 11 Mayıs günü gündüz arka arkaya il merkezindeki ana caddeleri de geçerek Reyhanlı ilçesine ulaşana kadar herhangi bir kontrolle yakalanmadan kolayca hedefe varabildikleri ve patlamayı gerçekleştirdileri anlaşılmıştır.”
İstihbarat patlamadan sonra açıldı
İddianamede, EBYS üzerinden alınan MİT bilgi notunun cuma akşamı gönderilmesi, ertesi günün tatil gününe denk gelmesi sebebiyle Dörtyol dışında hiçbir ilçe ve merkez birimi tarafından patlamadan önce açılmadığı, emniyet birimlerinin resen alabileceği tedbirlerin de alınamadığı kaydedildi.
İstihbarat bilgi paylaşmadı
MİT’in 28 Aralık 2012 tarihli bilgi notu üzerine İstihbarat Şube’nin Nazik’le ilgili iletişimin teknik takibine başladığı, Reyhanlı patlaması sırasında da Yusuf Nazik’in dinlenmesinin sürdüğü anlatıldı. MİT notlarında yer almasına karşın yalnızca Nazik’e yönelik müdahale kararı alındığı halde irtibatları konusunda bir çalışma yapılmadığı belirtilen iddianamede, İstihbarat Şube’nin bu kişi ve dinleme kayıtlarıyla ilgili Terörle Mücadele Şubesi’ne bilgi vermediği öne sürüldü.
Emniyet gevşek davrandı
İddianamenin sonuç bölümünde, MİT ihbarının da üstünde tüm yapılması gereken istihbari çalışmaların ve önleyici tedbirlerin alınmasında gevşeklik olduğu vurgulandı. Hatay’ın iç savaş halindeki Suriye’nin en geniş sınır ili olması ve çeşitli sebeplerden kaynaklanan özel ve hassas durumunun yeterince değerlendirilmediği belirtilen iddianemede, şu yargıda bulunuldu:
“Gerekli tüm tedbirlerin alınmaması böyle bir patlamanın bekleniyor olmasına karşın şüpheliler, en üst düzeyde yetkilisi ve sorumlusu oldukları hassas emniyet müdürlüklerinde gereken önemi göstermedikleri, görevlerinin gereklerine aykırı haraket sonucunda 55 vatandaşımızın ölümü 249 vatandaşımızın yaralanmasıyla sonuçlanan patlama gerçekleşmiştir.”
MİT TIR’ları dosyası istendi
Reyhanlı katliamına ilişkin 33 kişi hakkında açılan davanın görülmesine dün Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkeme, duruşma sonunda Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nden MIT TIR’ları davasının istenmesine, gelen cevaba göre Reyhanlı iddianamesini hazırlayan ve MİT TIR’ları davasında tutuklu olan Özcan Şişman’ın tanık olarak dinlenilmesi talebinin değerlendirilmesine karar verdi.