'Anayasa için en geniş konsensüs arayacağız'

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Yeni Türkiye İçin Yetki" başlıklı makalesinde "Darbe dönemi bitti. Bu tarihi seçim, ileri demokrasiler kulübüne katılmaya hazır olduğumuzu gösteriyor" spotunu kullandı. 12 Haziran seçimini "Türkiye'nin demokrasisinin tarihinin en önemli kilometre taşlarından biri" olarak niteleyen Arınç, AKP'nin üçüncü seçim zaferini, demokrasi ve demokratik kurumların Türkiye'de sağlam bir biçimde tesis edildiğinin kanıtı olarak değerlendirdi. Bülent Arınç, AKP'nin "demokratikleşme, ekonomik ilerleme ve aktif bir dış politika arasında bir denge" kurduğunu, Türk halkının da yüzde 50 oy desteğini vererek bu kalkınma ve istikrar modeline olan inancını teyit ettiğini kaydetti.
 

'Darbeden yana olanlarla mücadelemiz sürecek'

Türkiye'de üç darbeden sonra demokratikleşme ve medeniyetin sağlanmasının kolay olmadığını da vurgulayan Arınç, "Türkiye şimdi darbe dönemini geride bıraktı. Dünyanın en ileri demokrasilerinin standartlarına ulaşmak için darbelerden yana olan ve demokrasiyi veya çoğulcu iktidarı tam olarak kucaklamamış olan güçle karşı mücadele vermeyi sürdüreceğiz. AK Parti'nin bu alandaki cesur ve kararlı liderliği, Türk vatandaşlarından tam destek aldı" diye yazdı.
 

'İleri demokrasi hedefine ulaşabilmek için yeni anayasa lazım'

Başbabakan Yardımcısı Arınç makalesinde AB reformlarına değinirken döneminin AB üyeliğinin bir ön koşulu olan tam ileri bir demokrasi olmak için "tarihi bir fırsat" sunduğunu vurguladı. "Bu hedefe ulaşabilmek için Türkiye'nin yeni bir anayasayı yazmaya ihtiyacı var" diyen Arınç, mevcut anayasanın Türkiye'nin 2023 hedeflerine uygun olmadığını belirtti.
 

'Önceliğimiz, anayasa için en geniş konsensüs aramak'

Arınç, "Şimdi AK Parti'nin önceliği, yeni anayasa ve tüm vatandaşların hakları ve özgürlükleri için mümkün olan en geniş konsensüs aramak olacak" dediği makalesinde bu konuda halka söz verdiklerini ve muhalefet partilerine yardım çağrısında bulunduklarını belirterek "hükümet dışı kuruluşları, üniversiteleri, iş dünyası, baroları ve uzmanları sürece katılmaya davet ediyoruz" dedi.

'Basın özgürlüğüne ilişkin haksız eleştiriler'

Makalede "Hükümetimize yöneltilen haksız ve temelsiz eleştirilerden biri, basın özgürlüğü ile ilgilidir. Ergenekon ve Balyoz davaları kapsamında tutuklanan gazetecilere işaret edilerek hükümetin muhalif seslerini bastırdığı iddia etmek gerçeği çarptırmak anlamına geliyor" denildikten sonra söz konusu gazetecilerin, mesleki faaliyetlerinden dolayı değil, hükümete karşı darbe komplosu suçlaması ile tutuklandıkları kaydedildi.
 

'Hükümetin hukuki sürecine karışması söz konusu değil'

Arınç, "Bu hukuki sürece hükümetin karışması söz konusu değil" de ifadesini kullandığı makalesinde "Ancak, bu davaların gerektirdiği uzun tutukluk süreleri nedeniyle üzgünüz ve yargılamaların hızlı tamamlanacağını umuyoruz" dedi. Bugün Türkiye'de hükümet karşıtı birçok yayının olduğunu belirten Arınç "Örneğin, cumhurbaşkanımıza, başbakanımıza hakaretle dolu kitaplar, dükkanlarda satılıyor. Bazıları, aslında Yahudi veya Ermeni olduklarını öne sürüyorlar. Ayrıca yüzlerce ulusal ve yerel gazete ve diğer medya organları her gün hükümete yönelik en şiddetli tehditleri dile getiriyor. Bunlardan hiç biri ne yasaklandı he de haklarında dava açıldı" dedi.

Bülent Arınç, makalesine şu sözlerle son verdi: "AK Parti, her türlü işbirliği ve uzlaşıya açıktır. Dinleri, dilleri ve etnik kökenleri ne olursa olsun tüm vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alan, yasa dışı, demokratik olmayan örgütler ve faaliyetler dönemine son veren, modern, sivil, katılımcı bir anayasa, yeni Türkiye için en önemli adım olacak. Türk halkına ve dünyaya bizim taahhüdümüz, yeni bir anayasa, Türkiye'de tam işleyen bir demokrasi için yeni bir dönemi getireceğidir."