Ampute Milli Takımı'nda cinsel istismar iddiası

Spor yazarı Atilla Türker, Ampute Futbol Milli Takımı kampında 19 yaşındaki bir futbolcunun cinsel istismara uğradığı iddiasının belgelerini yayımladı.

cumhuriyet.com.tr

Spor yazarı Atilla Türker, Ampute Futbol Milli Takımı kampında 19 yaşındaki bir futbolcunun cinsel istismara uğradığını iddia etti. Türker'in haberine göre, 19 yaşındaki erkek futbolcu E.G., federasyona yaptığı yazılı başvuruyla erkek teknik direktörünü şikayet etti. Soruşturma sırasında sözlü olarak da iddiasını yineleyen E.G., teknik direktör U.Ö. hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını istedi. Ancak Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Disiplin Kurulu, 35 gün süren soruşturmanın ardından, masumiyet karinesini de dikkati alarak, teknik direktör U.Ö. hakkında ceza tayinine yer olmadığına oy birliği ile karar verdi. 

Federasyon el koydu

Habere göre, futbolcu E.G.’nin 16 Mart 2019 tarihli yazılı şikayeti üzerine düğmeye basıldı. Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu bu olayla ilgili bir dosya hazırladı ve Disiplin Kurulu’na gönderdi. Futbolcu E.G.’nin dilekçesi, Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu tarafından 16 Mart 2019’da işlem yapılmak üzere kabul edildi ve federasyon genel sekreterliğince 18 Mart 2019 tarih ve 1295 sayılı yazı ile kovuşturma yapılmak üzere Disiplin Kurulu’na sevk edildi. Bu dilekçenin federasyona intikal etmesi üzerine de Antrenör U.Ö., Türkiye Bedensel Engelliler Federasyonu Başkanlığı tarafından 18 Mart 2019’da tedbiren görevden alındı.

"Soyut ve dayanıksız"

Antrenör U.Ö., Disiplin Kurulu’na verdiği yazılı savunmada şu ifadeleri kullandı: “İddiaya konu olayı kabul etmem mümkün değildir. Hakkımda soyut, dayanıksız ve inandırıcılıktan uzak iddia nedeniyle senelerce uğraşıp çalışarak üst noktaya getirdiğim kariyerim lekelenme tehditi ile karşı karşıya kalmıştır. Ampute A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörlüğünü 3 yıldır yapmaktayım. Kendim de Güneydoğu gazisiyim. Antrenörlüğünü yaptığım Ampute Milli Futbol Takımı, Avrupa Şampiyonu ve Dünya 2.’si olmuştur. Böyle bir kariyeri şikayetçinin iddia ettiği gibi bir olayla bir çırpıda yıkmam için aklımı yitirmiş olmam gerekir. Kampın son günü yani 9 Mart 2019 günü öğlen yemeğinde, takım oyuncusu E.G.’yi ‘kamp boyunca kendisinde gördüğüm eksiklikleri söylemek, daha disiplinli olması, daha özenli çalışması, daha fazla çalışması gerektiği’ hususlarında uyarmak için odama çağırdım. Kendisinin takım içinde tavırları ve hareketleri teknik heyet olarak hoşumuza gitmediği için kendisini ayrıca uyarmak da istedim. E.G. ile görüşeceğimi Genç Milli Takım Antrenörü Murat Bahadır’a da söyledim. İddia sahibi ‘9 Mart’ta akşam üstü yapılan antrenmandan sonra kendisini çağırdığımı’ iddia etmektedir. Oysa ki, ekte sunulan kamp programına göre kampın son günü olan 9 Mart’ta tek bir antrenman yapıldığı ve bu antrenmanın da sabah 11.00’de yapıldığı görülecektir. Buna göre akşam üstü bir antrenman yapılmadığı, iddia sahibinin gerçekleri anlatmadığı ortadadır. Şikayetçi E.G.’yi odama çağırdım, çünkü, Riva tesislerinde antrenörlük kursları devam ettiğinden uygun yer ve toplantı salonu yoktu. Ayrıca yıllardır bu işin içindeyim, şikayetçinin 19 yaşında bir genç olması ve nasihat ederken kimi zaman sesimi yükseltmem ve kendisini de -disipline etmek adına- biraz azarlayacak olmam nedeniyle takımın geri kalanının önünde konuştuğum takdirde gururunun incineceğini düşündüm. Takım ruhunun gereğine uygun davrandım. E.G., 121 No’lu odada diğer bir sporcu Ahmet Akkaya ile kalmaktaydı. Benim çağırmam üzerine E.G. odama geldi, kendisine “Daha çok çalışması, takım içinde disiplini bozmaması gerektiği” yönünde nasihatlarda bulundum. Tüm bu görüşme en fazla 5 dakika sürmüştür. İddiaya konu şeyler aramızda geçmemiştir. Ben, Ampute Futbol A Milli Takım Antrenörüyüm, 2 kız çocuğu sahibi bir baba, evine yuvasına bağlı bir eşim, geçen sene Umre’ye gittim. Milli takımlar baş antrenörünün kariyerini bu denli alçaltıcı bir olay nedeniyle tehlikeye atması her şeyden önce hayatın olağan akışına aykırıdır."

"Antrenörüm şortumu çıkarmaya çalıştı"

E.G. ve annesi soruşturma sürecinde sözlü ifadeye çağrıldı. E.G., 4 Nisan’daki sözlü ifadesinde şu cümleleri de kullandı: “Antrenmandan sonra oda arkadaşım Ahmet ile odaya çıktık. Duş aldıktan sonra antrenör U. Hoca aradı. Odaya gel seninle bir şey konuşacağım dedi. Ben U. Hoca’nın odasına çıktım. Bana otur dedi, üstünü çıkart dedi, kaslarına bakacağım dedi, ben şortlu ve penyeli formamlaydım. Beni yatağa oturttu. Üstümü çıkarttı, ilk olarak kolumu pazularımı sıktı, daha sonra göğsümü okşamaya başladı. Ondan sonra şortumu çıkartmaya çalıştı. Ben de onu itekleyerek odadan kaçtım. Ben formamı alarak dışarda kapıda formamı giydim ve çıktım. U. Hoca aynı zamanda benim TSK’dan Hocamdı, ben bu olaydan sonra idmana çıkmadım. Hiç görüşmedim, ben sadece Takım Kaptanı Osman abiye (Osman ÇAKMAK) gittim. Osman abiye gitttiğimde bana telefon etti, bu olayları ikimizin arasında olduğu için çıkartma dedi."