Alzheimer hastalarına umut ışığı doğuyor
Alzheimer hastalığıyla savaşmak. Belçika’daki JRC Araştırma Laboratuvarı’nda çalışan araştırmacıların hedefi bu. Geliştirdikleri yöntem sayesinde dünyada 40 milyondan fazla kişiyi etkileyen Alzheimer hastalarına erken teşhis konulabilecek.
cumhuriyet.com.trHafıza kaybı, konuşma zorluğu, davranış bozukluğu… Alzheimer hastalığının semptomları aşikar olsa da, tanı koymak bazı durumlarda oldukça uzun sürebiliyor. Oysa ki, henüz bir tedavisi bulunamayan sinir hücrelerinin dejenerasyonu hastalığı Alzheimera karşı hızlı önlem almak kritik öneme sahip.
Farklı tanı metodları arasında, araştırma biyolojik işaretleyiciler etrafında ilerleme kaydediyor. Bilim insanları beyinde hastalığın işareti olan lezyonları gösteren moleküller üzerinde çalışıyor, özellikle A Beta 42 molekülü üzerinde. Euronews'te yer alan habere göre, Geel’de bulunan JRC araştırma merkezi, bu molekülü referans olarak kabul ediyor.
Biyokimyacı Ingrid Zegers, çalışmalarını şu şekilde özetliyor:
“Alzheimer hastalarında beyni çevreleyen beyin omurilik sıvısının moleküler yapısı değişiyor. Yani sıvıda bulunan A Beta 42 işaretleyicisinin seviyesi değişiyor. Bu yüzden beyin omurilik sıvısındaki bu molekülün seviyesini ölçmek, bize o insanın beyniyle ilgili önemli ipuçları veriyor. Yaptığımız şey aslında şu: referans olacak bir molekül sunuyoruz. Tanı şirketleri, bu referans molekülden yola çıkarak birçok test kiti hazırlayabilir ve elde ettikleri bulguları üniversitelere, hastane laboratuvarlarına sunabilir. Bu da bize zamanla karşılaştırabileceğimiz bir veri bankası oluşturma fırsatı sunar.”
Projet başarısını 6 yıllık emek ve uluslararası işbirliğine borçlu. Teşhis için yapılan testlerin standartlaştırılması ise büyük öneme sahip.
Nörokimya Profesörü Kaj Blennow, hastalığın tedavisinde yeni ilaçların da test aşamasında olduğunu belirtiyor:
“Tedaviler, seviyesinin değişmesinin nöronlara zarar verdiğini düşündüğümüz A Beta 42 molekülünü hedef alıyor. Molekülün seviyesini hasta olmayan kişilerle aynı seviyeye getirmeye çalışıyoruz. Hastalığın son evrelerindeki kişiler üzerine yapılan klinik deneyler son derece umut verici. Hastalığın ilerlemesini gerçekten durduracak veya iyiye gitmesini sağlayacak bir ilaç geliştirdiğimizde ise elimizde güvenebileceğimiz ve farklı ülkelerdeki sonuçları karşılaştırmamıza olanak sağlayacak tanı araçlarının olması gerçekten çok büyük önem taşıyacak.”
Biyolojik işaretleyiciler üzerinde kaydedilen ilerlemeler Alzheimer hastalığının tedavisi veya en azından hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılması umudunu da beraberinde getiriyor.