Almanya'dan Erdoğan'a sert tepki: Boğazın despotu raydan çıktı. Utanmazca ve kibirli
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya'ya yönelik sözlerine tepki gösteren Hristiyan Sosyal Birlik Partisi CSU Genel Sekreteri Andreas Scheuer, "Boğazın despotu raydan çıktı" ifadelerini kullandı.
DHA<video:691812>
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya’ya yönelik yaptığı Nazi benzetmesine Federal Adalet Bakanı Heiko Maas (SPD) tepki gösterdi. Alman Kamu Kanalı ARD’de yayınlanan “Anne Will” in programına katılan Maas, Nazi benzetmesini “Rezalet, anlaşılması güç, kabul edilemez” diye nitelendirirken, şiddetle reddettiğini söyledi.
Almanya’da kimi siyasiler tarafından dillendirilen “giriş yasağı” fikrine katılmadığını kaydeden Maas, bunun hiçbir şeyi çözmeyeceğine vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın provoke etmeye çalıştığını ileri süren Maas,” O şimdi kışkırtmak için uğraşıyor. Provokasyona gelmemek için dikkat etmeliyiz” diye konuştu. Türkiye’yi tamamen Avrupa’dan uzaklaştıracak bir politikadan uzak durulması gerektiğine işaret eden Maas, bunun Türkiye’yi Putin’in yanına iteceğini savundu. Maas, twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda ise, ancak diyalogla bir şeyler elde edilebileceğini yazdı.
'Erdoğan'ın sözleri utanmazca ve kibirli'
CDU Genel Başkan Yardımcısı Julia Klöckner de Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Erdoğan’ın sözlerini ‘utanmazca’ ve ‘kibirli’ diye nitelendirdi. Klöckner, konunun başbakan Angela Merkel ve Birlik partileri Meclis Grup Başkanı ile yedikleri akşam yemeğinde de gündeme geldiğini belirterek, “Tutum net: Erdoğan’ın Nazi benzetmeleri tahammül gösterilemeyecek nitelikte” paylaşımında bulundu.
NATO müttefikinin bunu yapması…
ARD’de "Bericht aus Berlin" adlı programa konuk olan Hristiyan Demokrat Birlik Partisi Grup Başkanı Volker Kauder (CDU) de Nazi benzetmesine tepki gösterdi. Kauder,” NATO müttefiki bir ülkenin Cumhurbaşkanının başka bir üye ülke hakkında söyledikleri inanılmaz ve kabul edilemez” dedi. Kauder, “üstelik bunu hukuk devleti konusunda önemli sorunları olan bir ülkenin lideri yapıyorsa” diye konuştu.
CDU Başkan Yardımcısı Julia Klöckner ise, twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Nazi benzetmesini “Çirkin ve tarih bilmezlik” olarak nitelendirdi. Passauer Neuen Presse gazetesine konuşan Hristiyan Sosyal Birlik Partisi CSU Genel Sekreteri Andreas Scheuer ise, “Boğazın despotu raydan çıktı” sözleriyle tepki gösterdi.
Geri Kabul Anlaşmasını iptal edelim
Nazi benzetmesine tepki gösteren Sol Parti Federal Parlamento Grup Başkanı Dietmar Bartsch ise Başbakan Angela Merkel’i Geri Kabul anlaşmasını iptal etmeye çağırdı. “Türkiye ile yapılan anlaşma Avrupa’yı şantaja açık hale getirdi” diyen Bartsch, Redaktionsnetzwerk Deutschland‘a (RND) yaptığı açıklamada, Almanya’nın geri kabul anlaşmasının iptali için çalışması gerektiğini söyledi.
Sol Parti Federal Parlamento Milletvekili Sevim Dağdelen de ARD’de yaptığı açıklamada, Alman Hükümetini önlem almaya ve kırmızı çizgi belirlemeye çağırdı.
"Kesinlikle kubul edilemez"
Merkel’in Başbakanlıktan Sorumlu Bakanı Peter Altmaier de Nazi benzetmesini eleştirdi. Bu sabah ARD’de yayınlanan "Morgenmagazin" programına katılan Altmaier, Nazi benzetmesini “Kesinlikle kabul edilemez” diye nitelendirdi.
“Almanya hukuk devleti, hoşgörü ve özgürlükler açısından geçilemez” ifadelerini kullanan Altmaier, Federal Hükümetin sorunun çözümü konusunda Türk makamlarıyla sürekli irtibat içinde olduğunu söyledi. Almanya’nın son günlerde yaşanan olayların anlamı ve ortaya çıkardığı problemin Ankara tarafından görülmesi ve anlaşılması için çabalarını sürdüreceğini kaydeden Altmaier, Türk bakanların referandum toplantılarına katılmalarının ise yasak olmaması gerektiğini belirtti.
"Federal Hükümet sansür merci değil"
“Biz başka ülkelerden insanların Almanya’daki konuşma özgürlüğünden yararlanmalarını ilke olarak savunuyoruz” diyen Altmaier, “Ancak bu yasalar çerçevesinde olmalı. Müracaatı yapılmış ve kontrol edilmiş olmalı” diye konuştu.
Federal Hükümetin sansür merci gibi hareket dip, Almanya’da neyin söylenip söylenemeyeceğini belirleme durumunda olmadığını da kaydeden Altmaier, buna gerekli mercilerin ve mahkemelerin karar vereceğini söyledi.