Almanya vizesi için yaşanan sıkıntılar

Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (AHK) Başkanı Franz G. Koller, Almanya'nın mevcut vize uygulamasının, Türk toplumunu yabancılaştırmanın yanı sıra Almanya'nın bugüne kadar süregelen olumlu imajına da giderek daha fazla zarar vermeye başladığını bildirdi.

cumhuriyet.com.tr

AHK'nın ''Vize Konusunda Kolaylıklar'' konulu öneri paketinin kamuoyuyla paylaşıldığı basın toplantısında konuşan Koller, vize konusunun yeni olmadığını belirterek, uzun süreden beri yetkili Alman makamlarıyla temaslar yürüttüklerini, bazı ilerlemeler kaydettiklerini, ancak bugüne kadar olumlu yönde belirgin bir sonuç alınamadığını söyledi.

Koller, konuyu Türkiye'yi ziyaret eden yüksek düzeyli Alman politikacıların da bildiğini ifade ederek, Almanya Başbakanı Merkel'in, ilkbaharda Türkiye'ye yapmış olduğu gezi sırasında vize konusunda olumlu düzenlemeler yapılacağı konusunda ümit vermesine karşın bugüne kadar herhangi bir ilerleme sağlanamadığını kaydetti.

Artık Türk firmaları ve onların Alman iş ortaklarından gelen şikayetlerin giderek arttığına işaret eden Koller, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Firmaların mevcut koşullarda ticari temasları için Almanya dışındaki ülkeleri tercih edecekleri doğrultusundaki açıklamalar giderek daha belirgin hale geliyor. En yeni istatistikler, Almanya'nın artık Türk ekonomisine sağladığı katkının birçok diğer rakip ülkeye kıyasla düşük düzeyde kaldığını ortaya koyuyor. Bu nedenle yetkili Alman bakanın Türkiye'ye yapacağı ziyareti bir fırsat kabul ederek Türk iş adamlarının seyahat koşullarının acilen kolaylaştırılması gerekliliğini bir kez daha dile getirmek istiyoruz.''


"Almanya, dostu Türkiye'ye yabancılaşıyor mu?"

Franz G. Koller, Ankara'da doğduğunu ve çocukluğunun bir kısmını Türkiye'de geçirdiğini, 10 yıldır Türkiye'de bir otomotiv şirketinin yönetiminde olduğunu ve ailesiyle Türkiye'de yaşadığını hatırlatarak, ''Türkiye'de çalışmak ve hizmet vermekten dolayı kendimi mutlu hissediyorum. Özellikle Türklerin Almanlar'a gösterdiği imtiyazlı misafirperverliği yakından yaşamaktayım. Bu bana ikinci bir memleket duygusunu yaşatıyor'' şeklinde konuştu.

''Bazen Almanya, dostu Türkiye'ye yabancılaşıyor mu?'' diye düşündüğünü ifade eden Koller, şunları kaydetti:
''Federal Almanya'nın mevcut vize uygulaması, Türk toplumunu yabancılaştırmanın yanı sıra Almanya'nın bugüne kadar süregelen olumlu imajına da giderek daha fazla zarar vermeye başlamış bulunuyor. Bu husus toplumsal yaşamın tüm alanlarını etkiliyor. Vize talebinde bulunan kişinin yaşaması gereken süreç, vize zorunluluğundan daha fazla kırgınlık yaratıyor. Bu nedenle de iş, tatil veya eğitim söz konusu olduğunda Almanya'nın Türk vatandaşları için birinci seçenek olmaktan uzaklaşmasına neden oluyor. Aynı durum gazeteciler, yazarlar ve sanatçılar için de geçerlidir.

Alman vatandaşları bir sabah aynı gün içinde İstanbul'da bir iş görüşmesine gitmeye karar verdiklerinde sadece bir kimlik ve uçak biletine gereksinim duyuyorlar. Oysa onların Türkiye'deki iş ortakları, Almanya vizesine başvurabilmek için bile haftalarca beklemek zorunda kalıyor.''

Koller, Almanya'nın mevcut vize uygulamasının, sadece Türk iş adamları tarafından ciddi bir ticari engel olarak algılanmakla kalmadığını, onların Alman iş ortaklarının da mevcut uygulamanın ikili ticari ilişkiler açısından giderek daha ciddi bir engel oluşturmaya başladığını ve Almanya'nın Türkiye pazarındaki payının gerilemekte olmasının nedenlerinden birini oluşturduğunu düşündüğünü söyledi.

''Almanya'nın vize konusunda koymuş olduğu engeller artık eski Doğu ülkelerinin Demir Perde'si ile kıyaslanmaya başlandı'' diyen Koller, Almanya'nın mevcut vize uygulamasıyla Almanya'nın itibarında gereksiz yere zedeleyici sonuçlar yaratıldığını savundu.
Koller, ''AHK ile Federal Almanya Yurtdışı Yatırımlar Ajansı aracılığıyla başlatılan birçok yatırım girişiminin, vize başvurularının reddedilmesi veya çok kısa süreli vize verilmiş olması nedeniyle geciktiğine veya sonuçsuz kaldığına tanık olduk'' dedi.


Vize konusunda yaşanan zorluklar ve öneri paketi

AHK Başkanı Franz G. Koller, vize konusunda yaşanan zorlukları şöyle sıraladı:
''Bir ay sonrasına varan randevu süreleri, vize başvuru formuna eklenmesi gereken 15 belge ve ek belge taleplerinin yarattığı aşırı bürokratik işlem ile 60 avro vize işlemi ile aracı kurumların talep ettikleri ek ücretler nedeniyle artan maliyet yükü.

Diğer Schengen devletlerine kıyasla reddedilen vize başvuruları oranının yüksek sayısı. AB içindeki en önemli rakiplerimiz olan Fransa ve İtalya için yapılan vize başvurularının toplamı Almanya'ya yapılan başvurulara eşit olup buna rağmen bu ülkelere yönelik şikayetler Almanya'ya ilişkin şikayetlerin yüzde 40'ına dahi ulaşmıyor. Almanya'nın vize başvurularını reddetme oranının yüzde 12,8, Fransa'nın yüzde 6 ve İtalya'nın ise yüzde 1,1 düzeyinde bulunuyor.

Vize başvurusunun reddine ilişkin gerekçelerde şeffaflık olmaması ve red durumunda vize ücretlerinin iade edilmemesi.

Orta ve uzun süreli vizelerde kısıtlayıcı uygulamalar yapılması, bir yıldan uzun süreli vizelerin nadiren tahsis edilmesi ve başka ülkeler tarafından uygulanan bir yıllık vize alanlara diğer başvurularında uzun süreli vize tahsis edilmemesi.

Kişilerin ne tür bir vize talep etmeleri gerektiği konusunda yaşanan karmaşa.''

Koller, vize konusunda öneri paketindeki maddelerini de, ''bekleme sürelerinin kısaltılması, ibraz edilecek evrakların azaltılması, örtülü giderlerin düşürülmesi, daha uzun süreli vizelerin düzenlenmesi, yetkili kabul mercilerinin artması, yüksek olan reddedilme oranlarının düşürülmesi, reddetme nedenlerinde şeffaflık olması, daha iyi bir bilgi akışının sağlanması ve resmi temsilciliklere doğrudan ulaşılabilmesi'' şeklinde sıraladı.
Koller, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, vize konusunda bir takım gelişmeler olacağına ilişkin ümitleri bulunduğunu ifade etti.