"Alın terimle kazandım"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Keşke herkesin alın teriyle kazandığı parayla villası olsa.'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Karabük'te düzenlenen mitingdeki konuşmasına, bu kente ilk kez geldiğini söyleyerek başladı.

Kente ilk kez geldiği için yurttaşlardan özür dileyen Kılıçdaroğlu, ''Gecikerek geldik ama birileri gibi yan gelip yatmadık. Alın teri, emek için, sizler için çalışıyoruz'' diye konuştu.

Başbakanın zaman zaman yaptığı konuşmalarda CHP'nin bir dikili ağacı olmadığını söylediğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Başbakan şuraya gelip, Kardemir'in 1937'de yapıldığını bilmiyor. Recep Bey, tarih de bilmiyor. Sümerbanklar, Etibanklar yaptık. Türkiye'yi bir sanayi ülkesi haline getirdik. Güçlü işçi sınıfı oluştu. Ama onlar 8 yıldır sata sata bitiremedi. Biz yaptık, istihdam yarattık, o satıyor. Bari borçlarımız azalsa o da yok. İktidarda yan gelip yatıyor, adalet sistemini bozmaya çalışıyor.''

Karabük'te AKP'nin 3 milletvekili olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Siz AKP'ye 3 milletvekili verdiniz, onlar size göç verdi, işsizlik verdi. O zaman şapkamızı önümüze alıp düşüneceğiz. Bize destek verin, rantın iktidarını yıkıp halkın iktidarını kuralım'' dedi.

Yurttaşlardan Anayasa değişikliğine ''hayır'' oyu vermelerini isteyen Kılıçdaroğlu, tek hedefinin halkın iktidarını kurarak, güçlü Türkiye yaratmak olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, daha sonra Karabük'ün Safranbolu ilçesinde belediye tarafından kurulan çadırda vatandaşlarla iftar yaptı. Kılıçdaroğlu, çadıra gelişi sırasında, yurttaşlardan yoğun ilgi gördü.

Kemal Kılıçdaroğlu, mercimek çorbası, patatesli tavuk ve pirinç pilavından oluşan menüyü tabldotla sıraya girip kendisi alarak, iftarını yaptı.

Öte yandan Kılıçdaroğlu, kent girişinde bir gazetecinin ''Referandum çalışmalarında neden Deniz Baykal'a görev vermediniz'' sorusuna, ''Önceki Genel Başkanımız saygı duyulması gereken bir kişidir. Dolayısıyla geçmişte genel başkanlık yapmamış bir kişinin altında Deniz Baykal'ın çalışması nezaketen doğru olmazdı'' yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu'nun Bartın'dan Karabük'e gelişi sırasında oluşan araç konvoyunda, Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Suha Okay'ın aracı kaza yaptı. Küçük çapta maddi hasarın meydana geldiği kazada yaralanan olmadı.

Kılıçdaroğlu'nun bulunduğu otobüsün Karabük'teki miting alanına girişi sırasında da Okay, görevini yapmadığını öne sürdüğü polis amirine tepki gösterdi. Otobüs, partililerin çabasıyla miting alanında yerini aldı.

 

"Konuşmalarına kırmızı nokta konulmalı"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisince Bartın'da düzenlenen mitingde yurttaşlara hitap etti.

Hükümetin Anayasa değişikliğiyle yargıyı ele geçirmeye çalıştığını öne süren Kılıçdaroğlu, ''Bir ülkede yargının siyasallaştırılması çok kötü sonuçlar doğurur. Türkiye bunun örneklerini yaşadı. Sayın Başbakan, yargıdan uzak dur. Eğer sen yargıdan elini çekersen, seni kurtaracak bir af kanunu getir, destekleyelim'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın verdiği birçok sözü yerine getirmediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, bunların en başında da dokunulmazlıkların kaldırılmasının geldiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Recep Bey, dokunulmazlıklar konusunda milleti aldattın, söz verdin yapmadın. Boğazından aşağıya haram lokma inmediyse niye korkuyorsun? Madem söz verdin, adam gibi sözünü tut'' dedi.

Kılıçdaroğlu, Bartın'dan önce Zonguldak'ı ziyaret ettiğini ve madencilerle konuştuğunu anımsatarak, iktidarları döneminde madencilerin haklarını koruyarak, ''taşeron düzenini'' kaldıracaklarını söyledi.

Hükümetin geçen yasama döneminde çıkardığı bir kanunla emeklilere milli gelirden pay vermediğini, emeklilerin ikinci sınıf vatandaş haline dönüştürüldüğünü öne süren Kılıçdaroğlu, ''O zaman emekliye bir görev düşüyor, o da bu hükümeti malulen emekli etmektir. Bu iktidar size hayır getirmez. Çünkü bu iktidar halkın değil, rantın iktidarı'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın yaptığı bir açıklamada kendisini ağır konuşmakla suçladığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Başbakan bize edep dersi vermeye çalışıyor, biz ne diyorsak belgeli ve hepsi doğru. Buradan RTÜK yetkililerine sesleniyorum, Başbakan konuşurken ağzını bozuyor, onun konuşmalarına kırmızı nokta konulmalı. Ailelere sesleniyorum, Başbakan konuşurken çocuklarınızı uzak tutun. Bir çiftçiye ne dediğini hatırlarsınız, çiftçi derdini söylemek istiyor, o da 'ananı al git' diyor. Bugüne kadar hiçbir Türkiye Cumhuriyeti başbakanı, böyle bir şey demedi. Şimdi referandum geliyor, o zaman biz ne yapacağız? Anamızı alacağız, bacımızı, kardeşimizi, halamızı, amcamızı alacağız, sandığa gideceğiz ve AKP'yi sandığa gömeceğiz. Ben siyasette yalan söylemeyeceğim dedim, halk için çalışacağım, AKP'den de hesap soracağım. Eğer AKP'den hesap sormazsam siz bana hesap sorun.''

 

"Ben doğruları söylüyorum Başbakan kızıyor"

Kılıçdaroğlu, Bartın mitingi öncesi ziyaret ettiği Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde de vatandaşlardan referandumda ''hayır'' oyu vermelerini istedi.

Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliği paketinin çiftçinin, memurun, işçinin, esnafın sorununa çözüm üretmediğini ifade ederek, ''Anayasa değişikliği sadece Recep Bey'in Yüce Divan korkusunu çözüyor. Başka hiçbir şeye çözüm getirmiyor'' diye konuştu.

Kendisinin konuştukça hükümetin ezberinin bozulduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Ben hep doğruları söylüyorum. Başbakan kızıyor. Ben kimseye kalpazan demiyorum. Bu ülkenin Cumhuriyet savcısı diyor. Sen Başbakan iken TBMM'ye kendi yazını imzalayıp, gönderdin. O dosyanın kapağında senin imzan var. Yok dersen yakana yapışırım. İnsan imzaladığı yazıyı okumaz mı?''

 

"Git aklan gel; alnından öpeyim"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Düzce'nin Akçakoca ilçesinde halka hitap etti. Akçakoca'da fındık üretiminin önemli bir yer tuttuğunu belirten Kılıçdaroğlu, üreticilerin ürününü hak ettiği değerde satamadığını söyledi.

''Kendilerini düşünen değil, halkı düşünen bir iktidar lazım'' şeklinde konuşan Kılıçdaroğlu, Referandumda vatandaşlardan ''hayır'' oyu kullanmalarını istedi.
Hükümetin anayasa değişikliğindeki amacının, ''yargıyı ele geçirmek olduğunu'' iddia eden Kılıçdaroğlu, ''Bunlara aldanmayın, bunlara inanmayın. Türkiye'de halkın iktidarını kurmak durumundayız. 2002'den beri bir korku imparatorluğu kurdular. Çaldıklarını geri verecekler. Bunun için bana yetki verin. Kul hakkı yiyenden hesap sorayım'' diye konuştu.

Bir ülkede adaletin çok önemli olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, adaleti korumanın herkesin görevi olması gerektiğini söyledi. Miting alanındaki bir vatandaşın, deniz feneri dosyasını hatırlatması üzerine, ''Almanya'da dava başladı, bitti. Biz de hala dava açılmadı. Niye açılmadı? adaleti ele geçirsinler ondan sonra açılacak'' dedi.
İktidarları döneminde siyasi ahlak yasasını çıkaracaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Ali Dibocu'dan adalet bakanı, naylon faturacıdan maliye bakanı olmayacak. 'Kalpazan' diyorum Sayın Başbakan bana kızıyor. Sayın Başbakan ben sana kalpazan demiyorum. Bu ülkenin savcısı diyor. Raporunu yazmış, dosyayı TBMM'ye göndermiş. Çıksın desin TBMM'de, 'Benim kalpazanlıktan dosyam yok desin'. Vallahi yakasına iliştireceğim onun o dosyayı. Sayın Başbakan dokunulmazlıkların arkasına saklanıyor. Yiğitsen kaldır dokunulmazlığı, git aklan gel, ben de alnından öpeyim seni. 'İşçi emeklisiyim' dedin. Doğru söylemiyorsun. Emekli sandığı emeklisi olduğunu ispat ettim. Niye çıkıp özür dilemiyorsun? Millete doğruyu söyleyeceksin.''

Miting alanındaki ''Harun gibi geldiler Karun gibi gittiler'' şeklindeki pankarta atıfta bulunan Kılıçdaroğlu, ''Bu söz Saadet Partisi Genel Başkanı'nın sözüydü. Harun gibi geldiler, Karun gibi oldular. Ama nasıl Karun oldular? Yetki verirseniz onu ortaya çıkaracağım. Yetki verin, haramilerin iktidarını yıkıp halkın iktidarını kuralım'' dedi.
 

Havuzlu villa tartışması

Kılıçdaroğlu, havuzlu villa tartışmalarına da değinerek, şunları kaydetti:

''(Havuzlu villada oturuyorsun) dedim, dün açıkladılar, beyefendi kirada oturuyormuş. Şimdi soruyorum kimden kiraladın, kaça kiraladın? Aç bakayım bu evi bir görelim. Benim kooperatif evime göz dikiyorsun. Doğru kooperatif evim orada. Gidip bakabilirsin ben onu alın teriyle alıyorum. Bankadan kredi çektim. Mal beyanımda gösterdim. Saklamadım, gizlemedim. Alın teriyle kazanılan paraya kim bir şey diyebilir? Keşke herkesin alın teriyle kazandığı parayla villası olsa. Biz de isteriz, ama bu alın teriyle olacak. Bana alın terini gizleyeceksin, ondan sonra kalkıp laf edeceksin. Recep Bey, dürüst olacağız, namuslu olacağız, millete doğruları söyleyeceğiz. Bak ben her şeyi açık yüreklilikle dürüstlükle söylüyorum. Dokunulmazlıkları sen söyledin. Ben de hatırlatıyorum. Neyden korkuyorsun, kaldır. Korkunun ecele faydası var mı?''