Algılama Yerine Bilgilenme
cumhuriyet.com.trEksik ve yanlış bilgi nedeniyle yasama, yürütme, yargı gibi devlet kurumlarının yanı sıra medya, özel sektör kuruluşları ve STK’ler de zaman zaman “yanlış algı” nedeniyle zor durumlara düşebiliyorlar. İsteyerek ve ya istemeyerek yapılan bu yanlışı gidermenin yolu algıyı bilgilendirmek yoluyla değiştirmektir. Algıyı kontrol edip değiştirmek ve sürdürebilirliğini sağlamak çok zordur.
Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de asimetrik bilgiden kaynaklanan bir kamuoyu oluşturma ve bu yolla güç elde etme girişimleri yoğun bir biçimde sürmektedir.
Her zaman olduğu gibi, günümüzde de toplumsal segmentleri harekete geçirmek iletişimle mümkün olduğu için, “kamuoyu oluşturma” toplumsal hayatımızda oldukça önem kazanmaktadır.
Kamuoyunu oluşturduktan sonra, bu oluşturmaya atıf yapılarak gündemi değiştirmek ya da gündemi kendi konumuna göre yönlendirmek daha kolay olmaktadır.
“Toplumun ezici kesimi bunu istiyor”, “demokrasi çoğunluğun isteğini yerine getirmektir” gibi gerekçelerle gündem bambaşka yönlere çekilebiliyor ve kararlar farklı biçimde alınıyor.
Günümüzde olduğu gibi, kitle iletişim araçları, bütün dünyayı tamamen bir bilgi bombardımanına tabi tutmaktadır. Bu bombardıman devam ettiği sürece, gerçek bilgilere ulaşabilmek için pek çaba harcanmamakta ve bilgi bombardımanının varlığı bizleri tembelliğe itmektedir. Örneğin, sinemaya gidip \tfilmi görmeden filmi nasıl buldun sorusu yaygın ve aldığı bilgiye de inanan tembel bir toplumla karşı karşıyayız. Halbuki herkesin filmi görmesi ve herkesin kanaat sahibi olması gereklidir. Amaç herkesin fikir ve bilgi sahibi olmasıdır. Burada kastedilen bilgi, kirlenmemiş, “doğru” bilgidir.
Kamuoyunun gündemi ile siyasetin gündeminin birbirini tutmaması tamamen buradan kaynaklanmaktadır.
Örneğin günümüzde kamuoyunun gündemi, işsizlik, geçim sıkıntısı ve depremken, siyasetin gündemini birdenbire “Dersim”, “şike” oluşturmaya başladı.
Tarafların gündemi farklı olunca güvensizlik ortaya çıkıyor. Siyasetçiler birbirine güvenmiyor, kamuoyu da siyasetçiye güven duymuyor. Bu konuları siyaset sonuçlandıracaktır, ama sonuçlanıncaya kadar da, gerçek bilgiler uzmanlar tarafından siyasetçilere ve kamuoyuna sunulacaktır. Oysa algılama yerine bilgilenme gerçekleşse bu sıkıntılar çekilmemiş olacaktır.
Gerçek bilgi, elbette atom ve nükleer silahlardan daha güçsüzdür ama, konvansiyonel silahlardan da çok daha güçlü ve etkilidir. Bilgi güçtür. Bu gücü taraflar, kendi konumlarına göre uygun bir şekilde kullanırlar. Bu farklı kullanım, giderek bilginin kirletilmesine neden olabilir.
İletişim kanallarının çokluğu, reklam ve imaj değişiklikleri gibi amaçların bu kurumları uzun dönemde yanlış yerlere götürdüğü de bilinmektedir.
Örneğin barış isteyen bir parti, eğer geleceğe dair güzel günlerin umudunu veremiyor, bağırıp çağırıp sertlik yapıyorsa barışa ulaşamaz. Umut barışı, bilgisizlik ve tepki ise terörü doğurur.
Nobel Ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz’in, Nobel Ödülü almasına neden olan “asimetrik enformasyon” araştırmasının bizi ulaştırdığı nokta burasıdır.
Herhangi bir ilişkide, taraflardan biri, karşı taraf hakkında yeterli ve doğru bilgiye sahip değilse kısa dönemde kazançlı görünse dahi, varılan sonuç uzun dönemde geçersiz ve etkisizdir.
Başta Türk toplumu olmak üzere bütün toplumlar ve dünya kamuoyu, siyasetin oluşturduğu yapay gündemlerden habersiz olunca, kararları etkilenebiliyor ve durdukları yere göre kendi istedikleri gibi karar veriyorlar. Hele durdukları yere akan bilgiler, haber alanları yanıltıcı cinsten, eksik, yanlış ya da yararsız bilgilerse iş daha da karışıyor.
Yoğunlaşan bilgi kirliliği verilen kararların yanlış olmasına yol açıyor. Toplumları bir defa aldatabiliyorsunuz ama son pişmanlık fayda etmiyor.
Eksik ve yanlış bilgi nedeniyle yasama, yürütme, yargı gibi devlet kurumlarının yanı sıra medya, özel sektör kuruluşları ve STK’ler de zaman zaman “yanlış algı” nedeniyle zor durumlara düşebiliyorlar.
İsteyerek veya istemeyerek yapılan bu yanlışı gidermenin yolu algıyı bilgilendirmek yoluyla değiştirmektir. Algıyı kontrol edip değiştirmek ve sürdürebilirliğini sağlamak çok zordur.
Bülent TANLA 22. Dönem CHP Milletvekili