Alevilere karşı provokasyon mu?
Son bir hafta içinde üç Alevi yöneticinin silahlı saldırıya uğraması “Aleviler sokağa mı çekilmek isteniyor” sorusunu akıllara getirdi. Önce Sultangazi Pir Sultan Abdal Derneği Sekreteri Zeynel Odabaş çapraz ateşe alındı. Ardından Alevi Kültür Dernekleri Başkanı Doğan Demir ile Alevi Bektaşi Federasyonu Başkan Yardımcısı Baki Düzgün’e ateş açıldı.
Miyase İlknurAlevileri çatışmalı ortama sürüklemek ve adlarını kaotik ortama sürükleme planı Suruç katliamıyla başladı. Suruç’ta bombalı saldırıda katledilen gençleri oraya Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç ile bir süre ona danışmanlık yapan Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Baki Düzgün’ün götürdüğü ve bu seyahatin Almanya Yeşiller Milletvekili Claudia Roth’la birlikte planlandığı havuz medyasında günlerce yazılıp çizildi. Bununla da yetinilmeyip katliamda ölenlerin çoğunlukla Alevi olmasına dikkat çekildi.
Cemevi gaza boğulmuştu
İstanbul’da polis operasyonu sonucu öldürülen Günay Özaslan’ın Gazi Cemevi’ndeki töreni sırasında cemevinin üç gün boyunca gaza boğulması ile süreç devam etti. İbadethanelerinin sarılması ve içine gaz bombalarının atılmasına rağmen Aleviler sokağa dökülmedi. Bu kez Gazi Cemevi’nin de bulunduğu ilçenin Sultangazi Pir Sultan Abdal Derneği Şube Sekreteri Zeynel Odabaş çapraz ateşe alındı ve olayda yaralandı. Adıyaman’da Alevi köylerine yönelik IŞİD militanlarının sözlü tacizde bulunması ve tehditlerinin haberleri ile ortalık çalkalanırken bu kez de Ankara’dan bir silahlı saldırı haberi geldi. Alevi kurumlarının barış çağrısı toplantısına katılmak üzere aynı araba ile İstanbul’dan Ankara’ya giden Alevi Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir ile Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Baki Düzgün’e Ankara’ya 70 km. kala otabanda uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Saldırıdan yara almadan kurtulan Demir ve Düzgün, “Bizim dışımızda bir plan hazırlanmış ve bu plan adım adım uygulanıyor. Amaç Alevileri sokağa dökmek ve kaousun içine çekmek” dediler.
‘Devletin eli var’
Doğan Demir bir süreden beri Alevi Kurum yöneticilerinin tehditler aldığını, tehditlerin bir süre sonra fiiliyata döküldüğünü belirtti. “Bize yapılan bu saldırılar bilinçli bir provokasyonun parçaları ve bu provokasyonda biz devletin eli olduğuna dair ciddi kuşkular duyuyoruz. Biz ne kadar bu provokatif olaylar karşısında serin durursak duralım arkasından başka bir plan devreye sokuluyor” diyen Doğan Demir, kendilerini Başbakanlıktan aradıklarını ve Başbakanın kendilerini arayıp geçmiş olsun demek istediğini ve önümüzdeki hafta da ziyarete gelmek istediğinin iletildiğini söyledi.
Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Baki Düzgün ise dinci medyadan Melih Gökçek’e kadar Suruç olayını kendilerine bağlam istendiğini belirterek şunları söyledi:
“Biz Gazi Cemevi’nin üç gün boyunca polis tarafından gaza boğulmasına yönelik bir tepki vermiştik. Ardında Alevi bir şehit askerin cemevindeki törenin ardından devlet ve askeri erkan tarafından bir de camide devlet töreni yapılmak istenmesine karşı eleştiriler yöneltmiştik. Her şey, bütün plan Alevileri bu çatışmalı sürece dahil etmek. Uğradığımız silahlı saldırı sonrası Ankara Valisi’ni ve Emniyet Güvenlik şubesini ziyaret edip bilgi verdik. Ankara Valisi, dikkatle dinledi ve güvenliğimiz için önlem alma konusunda her türlü yardımı yapacağını söyledi. Ancak Emniyet Güvenlik Şubesi’nde gayrı ciddi bir tutum gördük.”