Alakarganın 25 yıllık evriminin dökümü yapıldı

Yeni DNA dizileme teknolojileri sayesinde Florida mavi alakargasının on yıllar içindeki evriminin dökümü yapıldı.

cumhuriyet.com.tr



Science dergisinin haberine göre, geçtiğimiz hafta Cold Spring Harbor'da (ABD) düzenlenen Genom Biyolojisi toplantısında bir grup araştırmacı, bir alakarga türünün yakın zamanlı evriminin analizini sundular.

Çalışma konusu olan Florida mavi alakargası (Aphelocoma coerulescens) Kuzey Amerika'ya özgü ve nesli tükenmekte olan bir tür.

Bu türün ilginç özelliklerden biri, yavruların yetişme döneminden sonra yuvadan hemen ayrılmayıp, kendilerinden sonra gelen yavruların beslenmesine yardımcı olmaları. Bu tip "ablalık ağabeylik" ilişkileri hayvanlar dünyasında ender görülüyor.

Bu türü uzun süreli incelemenin ilginç olacağını düşünen ABD'li iki araştırmacı, 1970'lerden itibaren bölgede yaşayan çok sayıda kuş ailesini takip etmeye başladılar: Binlerce kuşun yaşam öyküleri ve yavru sayıları gibi birçok özelliklerini kaydettiler. Son 25 yıl içinde de kuşlardan kan örnekleri topladılar.

Günümüze gelindiğinde, 25 yıl önce tahmin bile edilemeyecek önemli bir teknolojik değişim yaşanmıştı: 2000'lerin ortasında doğan ikinci nesil DNA dizileme teknolojileri. Bu teknolojiler sayesinde toplanan DNA örneklerinin kapsamlı analizi müthiş kolaylaştı. Araştırmacıların yıllar boyunca topladığı kan örnekleri bir anda yepyeni bir değer kazandı!

FAYDALI MUTASYONLAR

İkinci nesil DNA dizileme teknolojisi kullanan araştırmacılar, önce bir Florida mavi alakargasının tüm DNA dizisini (yani temsilci genomunu) çıkardılar. Sonra da 25 yıldır toplanan 3800 alakargaya ait örneklerin DNA'sını, bu temsilci genom dizisiyle karşılaştırdılar. Bu sayede bireyler arasındaki genetik farkların, yani mutasyonların bir listesini çıkardılar.

Ardından, bulunan her bir mutasyonunun popülasyondaki sıklığının (frekansının) nesiller boyunca nasıl artıp azaldığı incelediler. Tespit edilen mutasyonlardan çoğunun sıklığı 25 yıl sürecinde genetik sürüklenmeyle (yani rastgele) artıyor ya da azalıyordu.

Ancak genomda 67 pozisyonda mutasyonların sıklıklarının doğal seçilimle değiştiği görüldü. Bu faydalı mutasyonlar, onları taşıyan bireylere belli koşullarda üstünlük sağlıyordu ve sıklıkları bir sonraki nesilde artıyordu.

Araştırmacılar mutasyonların bireylere sağladığı üstünlüklerin sebebini araştırdıklarında farklı mekanizmalarla karşılaştılar. Mutasyonlardan 21 tanesi dişi kuşlara büyüme dönemlerinde faydalıydı: Bu mutasyonları taşıyan dişi kuşların, taşımayanlara kıyasla hayatta kalma şansı yüksekti. Dört mutasyon ise spermi etkileyerek, mutasyonları taşıyan bireylerin üreme başarısını artırıyordu.

Bu mutasyonların alakargaların fizyolojisini nasıl etkilediği araştırılmayı bekliyor. Ayrıca mutasyonların, yaşamın belli bir döneminde üstünlük sağlarken, başka dönemlerde dezavantaj yaratması, yani evrimsel ödünleşme, incelenmesi gereken bir diğer konu.

Yetişen yavruların yuvada daha uzun veya kısa kalmasını etkileyen mutasyonlar bulunursa, bu mutasyonların akibeti de incelenebilecek bir başka ilginç konu.

Doğada evrimsel değişimin doğrudan gözlemlendiği yeni ve heyecan verici bir çalışma bu. Ayrıca Florida mavi alakargasının yakın tarihinin ortaya çıkarılması, türün korunmasına yardımcı olabilir.

Çalışmanın makalesi daha yayımlanmadıysa da bu yıl içinde çıkması bekleniyor.

BİZDE NİYE YOK?

Çalışmanın asıl kahramanları 45 yıldır bu türü takip eden, bir kısmı bugün hayatını yitirmiş olan araştırmacılar (1). Uzun ömürlü hayvan türlerinde, nesilden nesle popülasyonların geçirdiği genetik değişimleri (yani evrimi) gözlemlemek hem ciddi mali kaynak, hem de sebatkar ve uzungörüşlü bilim insanları istiyor.

Bu tip uzun vadeli ve heyecan verici doğa araştırmalarını Türkiye'de niye duymuyoruz? Bunun bir sebebi bu tarz konulara eğilen çalışmalar için gerekli kaynağın sağlanmaması; bir diğer sebepse bu konularda etkin olabilecek araştırmacı nüfusunun beyin göçü sayesinde yeterli kütleye erişememesi.