Akşener: Ne içtiniz siz, hangi kafadır bu? 15 Mayıs’ta kongremiz olacak

Meral Akşener, İzmir’de binlerce kişinin katıldığı bir miting gerçekleştirdi. Akşener, 7 Haziran seçiminden sonra Bahçeli’den “17-25 Aralık hırsızlık ve yolsuzluk” ifadesini duymadığını söylerken “Ayakkabı kutuları unutuldu mu?” diye sordu. Mahkemenin kararını hatırlatan Akşener, “Ablalar, abiler, ne içtiniz siz? Hangi kafadır bu?” 15 Mayıs’ta kongremiz olacak” dedi.

cumhuriyet.com.tr

Muhaliflerin delege çoğunluğunu ifade eden 548 imzayla olağanüstü kurultay çağrısı yapması üzerine zor günler geçiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parlamentoda salt çoğunluk olan 276'nın 41 milletvekili fazlasıyla tek başına iktidar olan AKP'ye koalisyon teklif etti.

Haberler’in haberine göre, Akşener, İzmir Gündoğdu Meydanı'nda gerçekleştirilen mitingde partililerle buluştu. Alan dolduranlara seslenen Akşener, Rumeli göçmeni bir ailenin kızı olduğunu, doğduğu köyün adının da Gündoğdu olduğunu belirterek, Gündoğdu'dan yola çıkıp Gündoğdu'da bitireceklerini dile getirdi.

Akşener'in İzmir mitinginden...Ayın 15'in kongre için karar alındığına dikkat çeken Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aman Allah Türkiye'de üçüncü dünya savaşı başladı. Ne kadar meraklıymış bu havuz medyası. Sayın Bahçeli'ye her gün hakaret edenler, bugün melek haline getirdiler. Bende o meleklerin kanatlarını yolan şahıs durumdayım. Ben de gençlerimizin dediği gibi diyorum ki bunlara 'Ablalar, abiler ne içtiniz siz? Hangi kafadır bu?' Ama bütün bunlar milletimizin gözü önünde oluyor. 15 Mayıs'ta kongremiz olacak. Her türlü engellemeye rağmen, ben inanıyorum ki Ankara'da da Berlin'de olduğu gibi hakimler var. Biz de müracaat ettik. İnanıyorum ki yargıçlarımız, hukuka uygun bir karar verecekler."

Konuşması sık sık 'Başbakan Meral' sloganları ile kesilen Akşener, "Her gittiğimiz yerde Başbakan Meral dediniz. Bir başbakana mal oldunuz. Bugün burada seçim yok. MHP'nin üst kurul delegeleri iradesiyle olağanüstü kurultayı yapalım diyerek çıktığımız yolun bugün geldiği nokta İzmir. Bugün burada milli irade var. Mili iradenin harekete geçmesi var. Hani diyorlar ya milli irade, gelin buyurun burada milli irade. Harekete geçmiş, katılmış" dedi.



1 Kasım Genel Seçim sonuçlarını hak etmediklerini, MHP'nin potansiyelinin çok daha yüksek olduğunu belirten Akşener, "MHP'ye 1919'da olduğu gibi Türk milleti diyor ki 'ey Türk milliyetçileri kalkın ayağa, sesimize kulak verin. Gelin iktidar olun, ülkemizi yeni baştan yönetin.' Biz milletimizin sesini duyduk. Buna karşılık her tülü hakaret, iftira atıldı. Zannettiler ki korkutacaklar, yıldıracaklar. Zannettiler ki geriye adım attıracaklar. Onlar ülkücü iradeyi, milli iradeyi tanımıyor. Onlar Türk kadınını tanımıyor" diye konuştu.

"548 imzayı biz topladık, kongreyi AKP yapıyor"

8 Nisan'da Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kurultay yapılması yönünde karar verdiğini hatırlatan Akşener, şunları söyledi:

"Ertesi gün havuz medyasının gazetesi, televizyonlar, 548 delegemizi MHP'ye operasyon yapmakla, darbe yapmakla suçladılar. Bize 'paralel' dediler. Biz paralel dediler. Biz paralel değiliz. Ama bunları söyleyenlerin tamamı yamuk. Allah'ın sopası yok. Asıl darbe Başbakan'a AK Parti'ye saray tarafından yapıldı. Kimsenin gıkı yok. Bir Başbakan, tarafsızlık yemini yapmış Cumhurbaşkanı tarafından kenara kondu. Bir yeni başbakan aranıyor. Hani sarayın sesi olan milletvekili var. Aynı sarayın milletvekili, Bahçeli için 'salyalarını sana yalatacağız' demişti. Aynı kişi bu sefer 'profili düşük, dikkati çekmeyen bir başbakan aranıyor' dedi. Bu ayıptır, bu ülkeyi nasıl yamuk hale getirdiğinizin ispatıdır. Ayıptır, yazıktır. Bu ülkeye, oy veren seçmene yazıktır. ve hepimizin gözleri önünde saray darbesi oldu. 22 Mayıs'ta AK parti kongre yapıyor. 548 imzayı biz topladık, kongreyi AKP yapıyor. Bizimkiler direniyor. 548 imzayı yok farzettiler. Gittiler hakimlere suç işleterek kararlar aldılar. 2011 yılında bu tür istimalleri engellemek için çıkan, 'Hukuk Mahkemeleri Usulü Kanunu'na aykırı kararlar aldı. Neymiş kongreyi engelleyeceklermiş."
 
"O sandalyeleri eskittiniz, kalkmadınız"

Kutlu yürüyüşlerin siyasi kurumları yeniden tanzim edeceklerini dile getiren Akşener, "Bu yürüyüş Türk milletinin iradesinin bu ülkede hakim kılınması için yapılan yürüyüştür. Bu yürüyüş Meral Akşener'in yürüyüşü değildir. Bunu bilmeyenler, kulaklarınız Türk milletine tıkadınız. Oturduğunuz o sandalyeleri eskittiniz. Oturdunuz, kalkmadınız. Kapandınız odalarınıza, millete kulak vermediniz. Sizlere sesleniyorum açın kulaklarınız, çıkın odalarınızdan, kalkın koltuklarınızdan, eskitin ayakkabılarınızı gelin buraya duyun bu sesi. Pek çok şey duyduk. Ama bir tanesine çok güldük. Hepimiz koltuk meraklısıymışız. Evet koltuk meraklısıyız. Çünkü bu ülkenin Cumhurbaşkanı bir ülkücü olacak da onun için. Düşünün şu meydandan çıkan bir Cumhurbaşkanı, O cumhurbaşkanı İzmir için gavur İzmir' der mi? Peki İzmir'e neden 'gavur İzmir' dediler? Çünkü İzmir 1919'da il işgal edilmeye çalışan ve ilk kurşunu atan yerde ondan. Hasan Tahsin'in torunları. Bu işgal güçlerinin bir takım işbirlikçileri var. İzmir'de işbirlikçileri olmadığı için 'gavur İzmir' dediler. İzmir gavur değil, Türk'tür Türk" ifadelerini kullandı.
 
"İktidarımızın ilk 6 ayında terörün belini kıracağız"
 
İzmir'de şehit cenazesine katılan Akşener, şu anda terör mücadelesini yapanlara destek olduklarını belirtti. Akşener, "Bugün mücadele yapan siyasi iktidar daha önce çözüm süreci, açılım, saçılım diyerek ülkemizi silah deposu haline getirdiler. Silahlı teröristler geçerken valilere kafayı çevir dendi. Vur emir kalktı, dur emri verildi. İktidara seslenmek istiyorum, oradaki evlatlarımız, polisimiz, askerimizi hukuki bir zemine oturmadığınız takdirde her biri yargılanmak durumda kalacaktır. Dün iftiralarınızı unutmadık. Onun için bu evlatlarımızı hukuki bir zemine oturtmalı ve bu evlatlarımız hukuk zemininde korumalısınız. Bunun takipçisi olacağız, siz yapmıyorsanız, biz yapacağız. İktidarlığımız ilk 6 ayında terörün beline kırmazsak gideriz Daha önce kırdık, bugün de yaparız. AKP 14 yılda çok rahat etti. Ver yesin ört uyusun muhalefetiyle. Ama genel başkanlığı bana verirseniz, öyle bir muhalefet yapacağız ki şu muhteremlere ot yoldurmazsak namerdiz" dedi.
 
"17-25 Aralık unutuldu mu?"
 
17-25 Aralık soruşturması hakkında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tutumunu eleştiren Akşener, sözlerine şöyle devam etti:

"Buradan Bahçeli'ye sesleniyorum. Biz her birimiz 17-25 Aralık, Bahçeli diliyle hırsızlık - yolsuzluk soruşturması kanaatini her yerde anlattık. Ben 7 Haziran'da bir kadının uğrayabileceği en ağır iftiraya uğradım. Sonra kendi kendim işlerimi halledebiliyorum ama bugüne kadar bu iftiraların yapıldığı hiçbir siyasinin yapmadığı şeyi yaptım, bunları mahkemeye verdim. Mahkemede bunlar diyor ki, 'Reis'e yapılmış bir kumpas ve darbedir.' Dolayısıyla üç yerde hırsızlık-yolsuzluk soruşturması demiştim. Şimdi soru şu; MHP'yi temsil eden ses Bahçelidir. Kurumsal sesin sahibidir. Bizlere 17-25 Recep Tayyip Erdoğan nüfuzunu Cumhurbaşkanına asmamızı isteyen ondur. Can Dündar'la yaptığı röportajda 17.25 saati gösterilerek resmi görülen Sayın Bahçeli'dir.Bun karşılığında aynı şeyleri ben söylediğim için iftiraya uğradım, mahkemeliğiz. Ben Sayın Bahçeli'nin ağzından 7 Haziran'dan sonra '17-25 Aralık hırsızlık ve yolsuzluk' ifadesi duymadım. Bu Cumhurbaşkanına yapılan kumpas mıdır, yoksa bir hırsızlık ve yolsuzluk dosyası mıdır? Bu soruyu cevap verene kadar sormaya devam edeceğim. Bunun cevabını vermek zorundasınız. 17.25'te durulan saatin pili yerine takıldı mı? Ayakkabı kutularındaki dolarlar, banka şubesine dönen evler durduruldu mu? Bunlar Sayın Cumhurbaşkanı'na yapılan darbe miydi? And olsun, yemin olsun MHP'yi ne sarayın, ne AKP'nin arka bahçesi yaptırmayacağız. Ne söylerseniz söyleyin, sarayın arka bahçesi yaptırmayacağız. MHP kimsenin koltuk değneği olmayacak. Bunları böyle söylediğim için, üçüncü dünya savaşını çıkaran meral Akşener karşınızdadır. Kafasına birinin taş düşse beden biliniyor."
 
"Bizim iktidarımızda Türkiye bayram sofrası olacak"

MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye eleştirilerini sürdüren Akşener konuşmasını şöyle bitirdi:

"Dün Sayın Genel Başkan'a en ağır hakaret edenler, onu melek haline getirmişlerdir. Ama aynı kalemler, aynı diller, 548 imza veren, 854 imzanın dışında gelip orada tüzüğün değişmesi için 'oy vereceğim' diyen delege kardeşlerime hakaret edenler, iftira atanlar.. Kendimle ilgili bazı şeyleri görmeyebilirim ama bundan sonra bir kardeşimin saçının teline zarar gelsin gök kubbeyi başlarına indirmezsem namerdim. PKK'ya laf ettiğin zaman maliyeti çok yüksek ama bu maliyet bundan sonra ülkücüler için de geçerli olacak. And olsun geçerli olacak. Bu ülkeyi böldürtmeyeceğiz Bölmeye kalkanlar önce Türk kadınlarını, önce bizi karşılarında bulacaklar. Ama bugüne kadar milletin birbiriyle olan hukukunu, pazarımız bir, düğün salonumuz bir. Bunu ne PKK ne dış güçler bozabildi. Ama çözüm süreci ile aramıza nifak girdi. Bizim bir Türkiye tasavvurumuz var. Bayram sofrası Türkiye. Bayram sofraları olur anneanneler, amcalar, çocuklar. O sofraların en önemli ölçüsü baş örtülü kuzen de, kulağında küpeli damat da oturur. Hepsi o sofranın etrafında oturur, herkes eşit biçimde ellerini uzatır. Herkes yemekten eşit bir biçimde yemeğini alır. İşte bizim iktidarımızda Türkiye bayram sofrası olacaktır."