AKP’ye DEVA olmuş

Emniyet İstihbarat’ın 77 milyon yurttaşı fişlemesini sağlayan Detaylı Veri Analizi (DEVA) programının, AKP’nin ilk iktidara geldiği 2002 seçimlerinde aday adaylarını sorgulamak için kullanıldığı ileri sürülüyor. İddiaya göre aday belirleme sürecinde, partiden gelen talep doğrultusunda bir grup polis, bir gece yarısı Emniyet İstihbarat’ta programı kullanarak aday adaylarıyla ilgili sorgu yaptı.

DEVA programı, bu yıl başında Türkiye’nin gündemine bir iddianameyle gelmişti. Başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin kişisel bilgilerinin, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nın “DEVA 1-2” programlarıyla sorgulanarak ele geçirilmesine ilişkin 10 polis hakkında hazırlanan iddianamenin, Ankara 45. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildiği ortaya çıkmıştı.

AKP’ye mi DEVA?

Savcılık, 10 polisin programa kendi şifreleriyle girerek Erdoğan ve ailesinin bilgilerine erişim sağladıkları kaydedilmişti. Cumhuriyet’in gündeme getirdiği haberle ilgili olarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu haftaki grup toplantısında yaptığı açıklamalar geniş yankı uyandırmıştı.

Programla ilgili tartışmalar bitmeden bir çarpıcı iddia daha ortaya çıktı. Programın AKP’nin milletvekili seçimlerinde, aday belirleme sürecinde kullanıldığı belirtiliyor. İddiaya göre 2002’de yapılan, AKP iktidarlarının başladığı ilk seçimler öncesinde partinin üst kademelerinden gelen talep doğrultusunda bir grup polis, bir gece yarısı Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’na gitti.

Burada DEVA ve diğer istihbarat kayıtları aracılığıyla AKP’den milletvekili olmak isteyen aday adayları tek tek incelendi.

Tek tek aramışlar

İddianın sahibi CHP’nin savcı kökenli milletvekili Ömer Süha Aldan. “O gece yarısı kayıtlara girilip ‘kim bizim işimize yarar, kimin özel hayatı defolu’ diye tek tek araştırmışlar” diyen Aldan, programın yıllardır AKP iktidarı tarafından kullanıldığını ifade etti. Aldan, şöyle konuştu: “Erdoğan şimdi ‘Ben aldatıldım’ diyor. Ama kendisi, bu DEVA’dan başından beri haberdar. Yararlanırken iyiydi, iş aile efradına dönünce mi kötü oldu?”