AKP'nin Meclis korkusu

Öcalan'ın PKK'nin Türkiye'den çekilmesi için Meclis onayı istemesi AKP'yi sıkıntıya sokuyor. AKP tepkilerden çekindiği ve halk desteğini yitirme endişesi taşıdığı için sürecin Meclis dahil olmadan yürütülmesini istiyor. AKP'de bu aşamada 'siyasi' nitelikli en gerçekçi tek adım olarak akil adamlar komisyonunun oluşturulması görülüyor. Bu komisyonun da Meclis'le bir ilgisi bulunmayacak ve üyeleri de yine Meclis dışından olacak.

cumhuriyet.com.tr

Abdullah Öcalan’ın Nevruz’da Diyarbakır’da okunan mesajındaki “Silahlar sussun, PKK’liler sınır dışına çıksın” çağrısının ardından, süreçte yeni bir aşamaya geçilirken bundan sonrası için “Meclis sürecin içinde yer alacak mı” tartışması başladı. Öcalan, sürece Meclis onayı isterken Başbakan Erdoğan’ın “Şu anda Meclis’in yapacağı bir şey yok” açıklaması kafaları karıştırdı. AKP’de, özellikle “büyük tepkilere neden olmaması ve halk desteğinin yitirilmemesi” kaygısıyla PKK’lilerin çekilmesinin başlaması aşamasına kadar Meclis’i sürecin dışında tutma tavrı benimseniyor.

AKP’de, Öcalan’ın koşul öne sürmeden ve Meclis’i işaret etmeden silahların susup PKK’lilerin çekilmesi çağrısından duydukları memnuniyet, yerini yavaş yavaş “siyasi” aşamada nelerin gündeme gelebileceği sorularına yerini bırakmaya başladı. Başbakan Erdoğan, “Şu anda Meclis’in yapacağı bir şey yok” açıklaması ve “Meclis’in devreye sokulmasının PKK’ye meşruiyet kazandıracağı” yolundaki ifadelerine karşın Öcalan’ın yayımlanan tutanaklarında doğrudan sürece TBMM onayı istemesinin AKP’de yarattığı sıkıntı sürüyor. AKP’de Öcalan’ın mesajının okunmasının ardından sürecin “siyasi” aşamasının başladığı değerlendirmesi yapılıyor. AKP’de Başbakan Erdoğan’ın, “Bu ülkede hükümet var, muhatap hükümettir” sözlerine dikkat çekilerek “BDP’lilerle görüşmelerin tutanaklarında Öcalan Meclis vurgusu yapsa da bu TBMM’nin sürece dahil edilmesi anlamı taşımaz. Bu, ancak olsa olsa siyasetin kastedilmesi anlamına gelir. Erdoğan’ın hükümeti muhatap olarak göstermesi ve çekilme konusunda da infaz olmayacağı güvencesi vermesi yeterlidir” değerlendirmesi yapıldı.

Halk desteği kaygısı

Edinilen bilgilere göre, AKP’nin TBMM bünyesinde süreçle doğrudan ilgili bir komisyon kurulması şeklinde bir yöntemden ısrarla kaçınmasında, “Sürece en büyük tepkiyi gösteren MHP’nin yanına yeni destekçiler ekleyeceği, tepkileri daha da büyüteceği ve anketlerde görülen desteği düşüreceği” kaygısı etkili oldu. AKP’de, bu nedenle “En azından PKK’lilerin sınır dışına çekilmesinin bir gerçeklik halini almasına kadar” Meclis’in sürecin dışında tutulması görüşü dile getiriliyor.

Akil adamlar

AKP’de bu aşamada “siyasi” nitelikli en gerçekçi tek adım olarak akil adamlar komisyonunun oluşturulması görülüyor. AKP’de bu komisyonun Başbakan Erdoğan’ın da söylediği gibi Meclis’le bir ilgisi bulunmayacak ve üyeleri de yine Meclis dışından olacak. AKP’de akil adamlar komisyonunda kimlerin olabileceğine ilişkin görüş alışverişleri de sürerken Öcalan’ın mesajında yaptığı “İslamiyet bayrağı” vurgusunun ardından Güneydoğu’da “mele” olarak adlandırılan din adamları ve kanaat önderlerinin de akil adamlar arasında yer alabileceği belirtiliyor.

Yeni anayasa

AKP’de, Öcalan ve BDP’lilerin Meclis’ten beklentileri karşılığını en net biçimde yeni anayasa sürecinde görebileceği belirtiliyor. AKP’liler, kendilerinin Uzlaşma Komisyonu’na etnik vurgu yapmayan anayasal vatandaşlık önerdiklerini, bunun BDP önerisiyle çok yakın olduğunu, anadilinde eğitim konusunda da anayasada bir yasaklama önerisi bulunmadığına dikkat çekiyor.