AKP’nin ‘İslam dünyasının liderliği’ söyleminin çöküşü resmen kabul edildi

Türkçe’nin, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) resmi dilleri arasında yer alması talebiyle ilgili Türkiye’nin İİT Daimi Temsilciliği’nden itiraf niteliğinde görüş geldi. TBMM Dışişleri Komisyonu’na gönderilen yanıtta “Talebimizin Arap ülkelerinin direnişi ile karşılaşması tahmin edilecek bir husustur” denildi. Temsilciliğin yanıtı, AKP döneminde İslam dünyasına yönelik yürütülen dış politikanın başarısızlığının itirafı olarak yorumlandı.

HÜSEYİN HAYATSEVER

TBMM Dışişleri Komisyonu’nun CHP’li üyeleri, komisyonun 20 Şubat tarihli toplantısında İslam İşbirliği Teşkilatı’nın resmi dilleri arasına Türkçe’nin de eklenmesi önerisi getirmiş, Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı da bu konu üzerinde çalışacaklarını belirterek “Bu konuda mücadele etmemiz lazım. Tabii bunun getireceği sorumluluklar var ama bu yönde bir irade sergilenebilir” demişti. Türkçe’nin, İİT’nin resmi dilleri arasında yer alması için yapılacak çalışma konusunda Türkiye’nin İİT nezdindeki daimi temsilciliği, TBMM Dışişleri Komisyonu’na görüş bildirdi. Komisyon üyeleri paylaşılan yanıtta Türkçe’nin teşkilatın resmi dili olması ile ilgili talep için “Arap ülkelerinin direnişi ile karşılaşması tahmin edilecek bir husustur” değerlendirmesi yapıldı. “Girişimin sonuç vermesi için, başta Azerbaycan olmak üzere Türkçe’nin lehçe ve ağızlarını konuşan ülkelerin desteklerinin temini de önem arz etmektedir” ifadeleri kullanılan yanıtta Türkçe’nin resmi diller arasına girmesi için İİT Şartı’nda değişiklik yapılması bunun için de teşkilat üyelerinin 3’te 2’si tarafından kabul edilmesi gerekliliği de anımsatıldı.

Türkiye’nin İİT Daimi Temsilciliği’nin yanıtı, TBMM Dışişleri Komisyonu’nun önceki günkü toplantısında da gündeme geldi. Toplantıda konuşan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Hani Arap dünyasının lideriydik? Bu yanıt, Türk dış politikasının Ortadoğu’ya, İslam dünyasına yönelik başarısızlığının bir belgesidir, vesikasıdır” dedi. Yanıtın, AKP’nin “Biz Arap dünyasının en çok sevilen ülkesiyiz, lider ülkeyiz” söyleminin hiçbir karşılığı olmadığını da ortaya çıkardığını kaydeden Çakırözer, “Önünüze gelen bu kâğıtta Arap dünyasının iktidarınıza, liderinize ya da yönetiminize, politikalarınıza bakışını görebiliyorsunuz” dedi.

CHP Ankara Milletvekili Haluk Koç ise “Resmi yanıtta bunun ifade edilmesi bir ikrardır. Türkiye’ye bas¸tan önyargılı bir tavır sergileyecekleri hususu resmi bir görüş olarak alınıyor. Burada ülke olarak bence Arap ülkeleri politikamızı da digˆer politikalar gibi çok ciddi bir s¸ekilde ele almak durumundayız. Bilmiyorum, sizi incitti mi, incitmedi mi o kelime, o cümle? Bu çok acıdır” diye konuştu.
Dışişleri Komisyonu Başkanvekili ve AKP Denizli Milletvekili Ahmet Yıldız ise Türkiye’nin Arap ülkeleriyle “konjonktürel” sorunlar yaşadığını dile getirerek “Arap ülkelerinin tepkisi konusunu ben şöyle anlıyorum: Bu biraz da konjonktürel; yani Arapların Türkiye düşmanlığı değil de bazı Arap ülkeleriyle sorunlarımız. Maalesef, biz bunu Güvenlik Konseyi seçiminde yaşadık. Orada da bazı Arap ülkelerinin karşı oy vermesi, diğer adaya oy vermesi ve aleyhimizde lobi yapması... Maalesef, bazı Arap ülkelerinin ilişkilerin durumuyla ilgili zaman zaman orantısız tepkileri olabiliyor” ifadelerini kullandı.