'AKP'nin anayasa ısrarı özledikleri düzen için'
Anayasa Mahkemesi önceki Başkanlarından Yekta Güngör Özden, ''AKP'nin anayasa değişikliğinde ısrarı, özledikleri düzeni gerçekleştirmek içindir. Özlemleri gerçekleşirse iktidar dertleri, seçim sorunları, muhalefet engeli kalmayacaktır'' diye konuştu. AKP'nin iktidara gelmeden önce amaçladıkları devleti gerçekleştirmek için uygun buldukları yöntemleri iktidarı ele geçirince yaşama geçirmeye koyduğuna dikkat çeken Özden, ''Biçimsel durumları yasallaştırmak, eksik kalanları tamamlamak için de anayasa değişikliğinin zorunluluğunu bilmektedirler'' dedi.
Tolga YenigünAKP'nin yerel seçim sonrası 'Sivil Anayasa' hazırlayacağı açıklamasına ilişkin Cumhuriyet Haber Portalı'nın sorularını yanıtlayan Anayasa Mahkemesi önceki Başkanlarından Yekta Güngör Özden Anayasa Mahkemesi'nin "Laikliğe karşı eylemlerin odağı" sayarak cezalandırdığı AKP'nin yasama çoğunluğuna güvenerek anayasa değişikligine soyunmasını siyasal etik yönünden 'asla' uygun bulmadığını vurguladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın anayasayı "sivil" sözcüğüyle nitelemesini gerçekçi ve içtenlikli bulmadığını söyleyen Özden, "Bağış ve yardım adı verilen seçmeni etkileme amaçlı dağıtımlar gibi anayasa söylemi de yapaydır. Seçim sonrasına bırakması, çoğunluk diktası tehlikesinin belirtisidir" ifadesini kullandı.
- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan daha önce partisi tarafından gündeme getirilen ancak tepkiler karşısında geri adım atılmak durumunda kalınan Yeni Anayasa çalışmalarını, yerel seçimlerin ardından yeniden gündeme getireceğini açıkladı. Türkiye'nin yeni bir Anayasa'ya ihtiyacı var mı? Varsa bu Anayasa nasıl ve hangi organlar tarafından yapılmalıdır?
Yekta Güngör Özden: Yerel Seçimlere kazanma tutkusuyla giren, Diyarbakır, İzmir, Ankara-Çankaya için özel buyruk veren Başbakan, Ankara ve İstanbul'un belediye başkanlıklarını almak için de var gücüyle ağırlık koymaktadır. İktidara gelmeden önce amaçladıkları devleti gerçekleştirmek için uygun buldukları yöntemleri iktidarı ele geçirince yaşama geçirmeye koyulmuşlar, kadrolaşma ile hemen hemen yerleşip yoğunlaşmadıkları organ kalmamıştır. Biçimsel durumları yasallaştırmak, eksik kalanları tamamlamak için de anayasa değişikliğinin zorunluluğunu bilmektedirler. Akıl hocaları, rehberleri, yardımcıları sayılmayacak kadar çok olduğu gibi medya destekleri de belirgindir. Özbudun'un sipariş Anayasa Taslağı tepki alınca işi soğutmaya bırakmış, dosyayı sümen altına koymuşlardı. Bu kez yerel seçimlerde hem güç gösterisi yaparak, hem de seçmenlere etki yapacağını sanarak konuyu gündeme getirdiler. Önce Meclis Başkanı'nın, sonra Hükümet Sözcüsü'nün açıklamalarıyla yinelenen konu Başbakan'ın açıklamasıyla gündeme oturdu. Oylarını artırırlarsa, hemen önceki oranda tutarlarsa yavaşça gerçekleştirmeye girişeceklerdir. Ana muhalefeti de yanlarına alma olasılığına güvenmektedirler. MHP zaten hazırdır. Ülkenin yeni bir anayasaya gereksinimi ivedilik taşımamaktadır. Aslında Türk Ulusu'na yaraşır yeni bir çağdaş anayasanın yapılmasını 1982 Anayasası'nın taslak olarak açıklanmasından beri istiyorduk. Böyle bir anayasa için Kurucu Meclis oluşturulması, kanımca Anayasa'nın 175. maddesine getirilecek eklerle toplumun tün kesimlerini kapsayacak anayasa yapıcı bir kurulun göreve çağrılması gerekir. Yoksa iktidarı rahatlatacak, ılımlı islam devleti gidişinde engelleri kaldıracak, özellikle Anayasa Mahkemesi'ni etkisiz bırakacak biçimde 16. yama sakıncalı olur. Meclis'in biçimsel yetkisi, özde siyasal ahlakla bağdaşmaz. 10. ve 42. madde değişiklikleri bunun tipik bir örneğidir.
-Başbakan Erdoğan'ın Anayasa değişikliğini düşüncesini yerel seçim mitinglerinde dile getirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bunu seçim mesajı olarak değerlendirmek mümkün müdür?
Yekta Güngör Özden: Başbakan'ın anayasa değişikliğine ilişkin söylemleri bir tür seçmene gözdağı da sayılabilir, kendi doğrultusunda olanları, yandaşlarını kışkırtma etkisi de yapabilir. Başbakan yararlı olacağını, oy getireceğini sanarak, sanki iyi bir şey yapıyorlarmış gösterip umut vermek için de konuyu yenilemiş olabilir.
- AKP'nin anayasa değişikliğine ilişkin ısrarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yekta Güngör Özden: AKP'nin anayasa değişikliğinde ısrarı, özledikleri düzeni gerçekleştirmek içindir. Özlemleri gerçekleşirse iktidar dertleri, seçim sorunları, muhalefet engeli kalmayacaktır.
- Anayasa Mahkemesi üyelerinin 11'inden 10'unun oyuyla 'laikliğe karşı eylemlerin odağı' olma suçlamasıyla karşı karşıya kalan bir partinin yeni Anayasa hazırlığında olması hakkındaki yorumunuz nedir?
Yekta Güngör Özden: Anayasa Mahkemesi'nin "Laikliğe karşı eylemlerin odağı" sayarak cezalandırdığı AKP'nin yasama çoğunluğuna güvenerek anayasa değişikligine soyunmasını siyasal etik yönünden asla uygun bulmuyorum. Anayasaya aykırı davranan bir iktidarın sayısal üstünlüğüne güvenerek kendisiyle ilgili kurallarla oynaması hiçbir nedene ve gerekçeye dayandırılamaz ve asla bağışlanamaz.
- Anamuhalefet partisi CHP'nin Hükümetin 'yeni anayasa açıklamaları'nın seçim öncesi suni gündem yaratma çabası olarak nitelendirmesi eleştirisine katılır mısınız?
Yekta Güngör Özden: İktidarın karşısına ulusa güven veren çözümler ve yeni görüşlerle çıkamayan, Başbakan'ın bugünkü konumuna gelmesini sağlayan anamuhalefet partisinin, iktidarın suçlu görüldüğü eylemleri yararlı bulduğunu söyleyerek uygulayacağını açıklaması "yapay gündem yaratma" eleştirisi haklı olsa da ilgi çekmemektedir.
- Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in, 'Anayasa çogunlukla değil, uzlaşıyla değiştirilir' açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yekta Güngör Özden: Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in yapmayı düşündükleri anayasa değişikliğine karşı çıkılmaması için, yasama çoğunluğuna dayanma hakları varken uzlaşmayı önermesi bir yumuşatma ve destek arama amaçlıdır sanıyorum.
- Erdoğan'ın Sivil Anayasa açıklamasını yerel seçim sonrasına bırakmasını zamanlama olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu durumu siyasi etik açısından değerlendirir misiniz?
Yekta Güngör Özden: Recep Tayyip Erdoğan'ın anayasayı "sivil" sözcüğüyle nitelemesini gerçekçi ve içtenlikli bulmuyorum. Bağış ve yardım adı verilen seçmeni etkileme amaçlı dağıtımlar gibi anayasa söylemi de yapaydır. Seçim sonrasına bırakması, çoğunluk diktası tehlikesinin belirtisidir. Seçim sırasında yapması olanaklı bulunmadığından sonraya bırakması kaçınılmazdır. Oldu bittiye getirip bildiklerini okumaları olasılığı fazladır. Konunun etik olmayan yönlerinden biri de budur.