"AKP, PKK'den medet umar hale gelmiştir"

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ''Bugün AKP referandumda 'Evet' çıkarmak için PKK'den bile medet umacak hale gelmiştir. Türkiye terör örgütü ile pazarlık sürecine sokulmuştur'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, İzmir'in Gaziemir ilçesinde partililerle bir araya gelerek, esnaf ziyaretlerinde bulundu.

Gaziemir İlçe Başkanlığı'nda basın toplantısı yapan Vural, İzmirlilerin geçmişte hangi partiye oy atmış olursa olsun, referandumda ''Hayır'' diyeceğine inandığını belirterek, ''İzmir bu dersi vermeli. Milletin iradesi ile gelip, milletin iradesine ihanet edenlerin sonu hayır olmayacaktır'' dedi.

Halk oylamasında ''Hayır'' oylarının yüksek çıkacağını savunan Vural, şöyle konuştu:
''Başbakanı 'Hayır' korkusu sarmış. 'Evet' için tehdit, şantaj, gerçeğe aykırı beyanlar kullanıyor. Milleti tehdit ediyor, baskı uyguluyor. Millete tepeden bakan, 'Evet'e zorlayan zihniyete karşı mücadeleyi sürdüreceğiz.

Başbakan, niyetli mi değil mi bilmiyorum, üslubu mübarek Ramazan ayı üslubuna yakışmıyor. Mesele sadece yemek yememek değil, diline de hakim olacaksın.''

Oktay Vural, mitinglerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ülke bütünlüğünü savunan MHP'ye ''düşmanlığını ifade etmekten kaçınmadığını'' savunarak şunları söyledi:
''Başbakan dün de benim daha önce parlamentoda yaptığım basın toplantısında PKK, AKP, BDP troykasının işbirliği yaptığına ilişkin değerlendirmelerime cevap vererek, 'Meclisi tatil ettirmek isteyenler, tatil olduktan sonra Meclisi dolaşıyorlar' diye açıklama yapıyor. Meclisi tatil ettirmek isteyen AKP. MHP olarak biz, TBMM'nin çalışmalarının devam etmesini istedik. Başbakan, milletin sesinden korkuyor. Sana mı soracaktım nerede basın toplantısı yapacağımızı, senden izin mi alacaktım? Sayın Başbakan, gerçekleri ortaya koyduğumuzdan dolayı ürkmüştür.''
 

''PKK ile pazarlık" iddiası

Oktay Vural, AK Partinin referandumda ''Evet'' oyu çıkabilmesi için ''PKK'dan bile medet umacak hale geldiğini'' ileri sürerek, şöyle devam etti:
''PKK ile masaya oturmak alçaklıktır, PKK'dan medet ummak alçaklıktır. 'PKK ile anlaşıldığına ilişkin ifadeyi MHP getiriyor' diyen Başbakan. Ama İmralı yöneticilerinin 'Devletle anlaştık' ifadeleri karşısında dut yemiş bülbüle döndü. Onlara laf söyleyemiyor, MHP'ye 'alçakça iftira ediyor' diye gerçekleri saklamaya çalışıyor. Mızrak çuval sığmıyor, 18 Ekim'de Habur'da İmralı elçilerini kabul eden sen değil misin?''

Türkiye'nin terör örgütü ile pazarlık sürecine sokulduğunu iddia eden Oktay Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu ülkenin birlik, bütünlüğü için mücadele eden, 'şehitler ölmez vatan bölünmez' diyen siyasi partiyi; PKK, BDP ile aynı kefeye koymak alçakça iftira değil mi? Herkesi uyarıyoruz, PKK ile yapılacak pazarlık masasında Türk kimliğinin, devletinin, temellerinin pazarlık konusu yapılması halinde bu masa, masada oturanların kafasına geçer. Bizim terör örgütü ile pazarlık konusu yapacak milli kimliğimiz, milli bekamız, dilimiz, ulus devlet yapımız olamaz.''

Oktay Vural, Türk milletinin kardeşliği üzerinde oyunlar oynandığını savunarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Başbakanı Ramazan ayına uygun ifadelerde bulunmaya ve terör örgütü ile yaptığı gizli pazarlıkları açıklamaya davet ediyorum. Anayasa değişikliği işine İmralı, Barzani, Talabani, patrikhaneler girdi. Anayasa değişikliği macerası Türkiye'nin siyasi çözülmesi ve Türk milletinden yeni azınlıklar oluşturulması için bazılarını umutlandırmıştır. Terör örgütü en büyük beklenti içindedir. Başbakan açıklamalı''

PKK terör örgütünün eylemsizlik açıklaması ile ABD'nin Irak'tan askerlerini çekmesinin aynı döneme denk geldiğini vurgulayan Vural, şöyle devam etti:
''Başbakan; bir, Habur'da PKK terör örgütünün elçilerini kimin aracılığı ile kabul ettin? Nerede pazarlıklar yaptın? İki, Barzani'den PKK için aracı olmasını istedin mi? Üç, Talabani'ye 'İmralı ile hükümet, devlet yetkilileri görüşüyor, burada ifade edilen görüşler benim görüşlerim' dedin mi? demedin mi? İmralı canisi '4 kez görüşüldü, verilen sözler yerine getirilmedi' derken, hangi sözleri verdiniz? Son olarak 28 Temmuz, 11 Ağustosta kiminle ne görüştün? Hangi anlaşmaları yaptınız? Bunları açıklayın.''