"AKP gerilimden beslenen bir partidir"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "AKP ülkeyi kamplara ve kutuplara ayırarak çatışma ikliminde kendisini besleyen siyasi partidir" dedi.
cumhuriyet.com.trMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisince Hafız Ali Meydanı'nda düzenlenen mitingde, 12 Haziran seçimlerinin Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı tuzak, tehdit ve tehlikeli bir ortamda gerçekleştirileceğini savunarak şöyle konuştu:
''12 Haziran seçimleri, yol kavşağına sürüklenmiş bir Türkiye'de millet olarak yeni bir iradenin ortaya konulmasına fırsat ve imkan tanıyacaktır. 12 Haziran seçimleri, milletimizin kaderini belirleyecek ve değerli vatandaşlarımız açısından da bir karar anı olacaktır. Dolayısıyla bu seçimler geçmiş dönemlerde yapılan seçimlerden çok daha farklı anlam yüklüdür. Bunu iyi değerlendirmek ve seçim sonuçlarının milletimiz için devletimiz için hayırlara vesile kılmak hepimizin vatandaşlık görevi olmalıdır. Onun için istirhamım o dur ki özel mazeretiniz olmadığı takdirde mutlaka sandığa gitmelisiniz ve sandıkta aklınızın süzgecinden geçirerek, vicdanınızın sesini duyarak bir tercihte bulunmalısınız.''
Bahçeli, herkesin alacağı karara saygılı olunması gerektiğini, hangi partiden olursa olsun bu ülkenin milletin olduğunu, kararı da milletin vereceğini ifade etti. Kararı verirken çok iyi düşünmek, iyi araştırmak, kimin ne söylediğini, bugüne kadar neleri yapabildiğini iyi değerlendirmek gerektiğini vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:
''Demokrasimizin gereği olarak milletimize hizmet edebilmek için değişik görüş ve anlayışta olan ideolojilere sahip bulunan bu millet evlatları, demokrasinin vazgeçilmez unsuru kabul ettiğimiz siyasi partilerden birine destek verebilir veya mevcutlar yeterli görünmüyorsa yeni siyasi parti kurabilir ve ülkemize hizmet edebilmenin imkanını arayabilir. Bu hakkı kullanan her kimse MHP olarak saygı duyarız. Ancak öyle dönemler olur, öyle günler olur ki her şeyden önce ülkem ve milletim sonra partim demek zorundayız. İşte 12 Haziran seçimleri böyle bir döneme rast gelmektedir. Onun için çok yönlü düşünmeliyiz. Ülkemizin nereden nereye geldiğini veya 12 Haziran'dan sonra nereye götürülmek istendiğini iyi anlamalıyız. İyi kavramalıyız. Tercihimizi buna göre yeniden belirlemeliyiz. İnanıyorum ki 12 Haziran seçimleri milletimizin yüksek sağduyusu ile sabrı ve hoşgörüsü ile sessiz tepkisini bir siyasal patlama haline getirecek ve sandıktan Allah'ın izniyle yeni bir iktidar fışkıracak.''
Bahçeli, Türkiye'nin siyasi, sosyal ve ekonomik yönden iyi gözükmediğini öne sürdü.
''Ülkemiz huzursuz, ülkemiz rahatsız, ülkemizde can ve mal emniyeti yok. Yarının ne olacağı belirsiz, bir kaos yaşanabilir, bir krizle karşı karşıya kalınabilir. Kutuplara ve kamplaşmalara ayrılmış bir Türkiye'de kardeş kavgasını çıkartmak isteyenler olabilir'' diyen Bahçeli, dikkatli olmak gerektiğini ifade etti.
Dikkatli olma sürecinde bir çıkış yolunun seçim olduğunu, seçimlerin gerilen, çatışmaya hazır, herkesin öfkeli, herkesin kin ve ihtirasla kaplandığı bir ortamda toplumu rahatlatacağını bildiren Bahçeli, seçimlerin geleceğe umutla bakabilmenin fırsatı olarak görülebileceğini dile getirdi.
Seçimin toplumu öfkeden sabra çevireceğini dile getiren Bahçeli, yaşanan gelişmelere rağmen meydanlarda sürekli olarak kargaşa ve kavga yaratmaya yönelik gerilim stratejisi ile seçim çalışmalarının sürdürüldüğünü öne sürdü.
Bahçeli, şöyle devam etti:
''Çünkü AK Parti, gerilimden beslenen bir siyasi partidir. Ülkeyi kamplara ve kutuplara ayırarak çatışma ikliminde kendisini besleyen siyasi partidir. Sürekli olarak kurulduğu günden bu yana ülkeyi hep ayırmaya, ülkeyi kamplara ve cephelere bölmeye gayret göstermiştir. İktidar olmuştur, ağzından ilk çıkan; inananlar inanmayanlar. İlericiler gericiler. Laikler laik olmayanlar. Sonra etnik temelli ayrışma bölünmeye, inanç temelli ayrışmaya doğru Türkiye'yi kaşımaya ve kışkırtmaya çalışmıştır'' dedi.
Bahçeli, partisinin Kahramanmaraş Hafız Ali Meydanı'nda düzenlediği mitingde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''durup dururken'' 36 etnik unsurdan bahseder hale geldiğini söyledi.
''Sürekli olarak bir ülkenin yöneticisi 'Türkiye, 36 etnik unsurdan olmuştur' diye tekrarlayarak Türkiye'yi nereye götürmek istiyor?'' diye soran Bahçeli, şöyle konuştu:
''Biz bir ve birlikte yaşamaya mecburuz. Önceliğimiz her şart altında kardeşliğimizdir. Çünkü koskoca bir cihan imparatorluğunun enkazı üzerine kurulmuş Türkiye Cumhuriyetinin mensuplarıyız. Alevisi ile Sünnisi ile bu ülkenin evlatları olarak yeni bir Cumhuriyeti kurmuş ve yaşatmaya karar vermiştir.
Şimdi ne olmuştur? 2002'de hasbelkader bir iktidar olmuşsun, iktidarın ilk gününden itibaren birleştirici, kaynaştırıcı, bütünleştirici olacağın yerde kim kulağına fısıldadı, 'Türkiye, 36 etnik gruptur' diye. İşte bugün '36 etnik grup' diye diye bu ülkenin tadı kaçtı, bu ülkenin huzuru bozuldu. Bu ülke birbirine ne gözüyle bakacağını şaşırdı. Şuradaki mağazalarda dahi alışveriş yaparken 'Kim, kimdir?' diye kimlik arayışı içerisine düşüldü. Kız alıp verirken eskiden hiç ayrım yoktu, şimdi herkes kökenini merak eder hale geldi.''
Türkiye'nin büyük tehlikelerle karşı karşıya bulunduğunu öne süren Bahçeli, ''AK Parti'ye oy vermiş olan temiz yürekli, inanmış kardeşlerime sesleniyorum, AK Parti'nin frenini çekin, Recep Tayyip Erdoğan'ı uyarın. 'Nereye gidiyoruz?' sorusunu sorun. Eğer anlamayacaksa 'birlikte yürüyelim, durmak yok, yola devam' sözünün yerine 'yeter artık, usandık, bıktık, git başımdan' demelisiniz'' diyen Bahçeli, Türkiye'nin yeni tuzaklarla karşı karşıya bulunduğunu ve 12 Haziran sonrası için hesaplar yapıldığını savundu.
Milletin bu hesaplarda aldatıldığını öne süren Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Sayın Başbakan ileri demokrasi, özgürlük savsatası içerisinde gizli gündemini milletten saklıyor. Yandaş medya ve yandaş besleme gazeteciler ve sözde aydınlarla milleti bir başka yöne doğru sinsice sürüklemeye çalışıyor. Şimdi ne olacak? 12 Haziran'dan itibaren yeni bir iktidar olarak 330 ve yukarısında bir milletvekililiğine sahip olursa Türkiye'de yeni bir anayasa hazırlayacaklarını ve yeni Türkiye'yi ortaya koyacaklarını son günlerde sabahtan akşama kadar televizyonlarda hep beraber dinliyorsunuz. TÜSİAD'dı, TESEV'di, yeni anayasa platformuydu, öbür taraftan araştırma kuruluşlarıydı bunlar da bir anayasa taslağını şırınga ediyorlar topluma fakat nabız yokluyorlar.
Hangisine ne kadar tahammül edilir, ne kadarını kabul ettirebiliriz. Ama Sayın Başbakan çılgın projeler peşinde koşarken hayallerini saymaktan utanmıyor, şimdi kalkmış anayasada ketumluk yapıyor. Anayasada sır vermiyor. Sadece ve sadece diyor ki 'ustalık dönemine ihtiyacım var. 330'dan fazla milletvekilim olacak'. Ondan sonra ne yapacaksın? Belli değil.''
Bahçeli, ''12 Haziran'a kadar millet olarak şunu söylemeliyiz, 'Sayın Başbakan yeni bir anayasa değişikliği istiyorsun, fakat nasıl bir değişiklik olduğunu söylemiyorsun. Bu Anayasa'da neyi değiştireceksin, hangi amaçla değiştireceksin. Yeni Türkiye'den kastın nedir?' diye sormalıyız'' dedi.