"AKP despot yönetimini sanat dünyasına yaygınlaştırmak istiyor"

CHP Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler, İBB Şehir Tiyatroları yönetmeliğinde yapılan değişikliği "iktidar saldırısı" olarak değerlendirdi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında genel merkezde toplanan Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sona erdi. CHP Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler, MYK toplantısının ardından, düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Güler, öncelikle CHP Gençlik Kolları'nın, Sosyalist Enternasyonal'in Paraguay'da yaptığı "Uluslararası Sosyalistler Birliği Dünya Kongresi"nde, birliğin asıl üyeliğine kabul edildiğini ifade etti. MYK'da, Kılıçdaroğlu'nun Bosna Hersek ziyareti ile İstanbul'da gerçekleştirilen Arap Baharı konferansının da değerlendirildiğini belirtirken, bu toplantıların CHP'nin uluslararası arenada, somut ve çok geniş adımlar attığının kanıtı olduğunu söyledi.

Güler, sanatçıların tepkisine neden olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları yönetmeliğinde yapılan değişikliğe de değinirken, bunu "iktidar saldırısı" olarak değerlendirdi. CHP'nin bu konudaki tavrının çok açık olduğunu belirten Güler, CHP'nin "sanatın desteklenmesi, devletin temel görevleri arasındadır" diye düşündüğünü, ancak sanat örgütlenmesinin özerk yapılandırılması üzerine de kafa yormak gerektiğini ileri sürdüğünü ifade etti. Güler, "Fakat CHP'nin politikaları arasında 'tiyatroları özelleştirmek' diye bir çözüm yolu yoktur, bunu kabul edilmez görür. Tiyatroları özelleştirmek, kendi yağıyla kavrulur hale getirmek, yani özgürleştirmek ya da serbestleştirmek değildir, aksine siyasi iktidarın sponsor olma, finansal yardımda bulunma yöntemleri sayesinde, kendi amacı doğrultusunda yönlendirilme modelidir. Tiyatroyu özelleştirmek gerçekte bu hükümetin ideolojisine uygun 'sözde sanat' yaratmaktan ibarettir. AKP Hükümeti kendi despot yönetimini sanat dünyasına yaygınlaştırmak istiyor" diye konuştu. Güler, CHP'nin, tiyatrocuların gösterdiği direnişi desteklediğini belirtirken, MYK olarak bu çabanın daha fazla desteklenmesi kararını aldıklarını kaydetti.

Okul Sütü Projesi: Siyasi sorumluların istifa etme erdemini göstermeleri gerekir

Okul sütü projesi'ne işaret ederek, çocukların "hükümet sütünden zehirlendiğini" ifade eden Güler, bu konunun üzerinde özenle durulması gerektiğini belirterek, hükümet üyelerinin konu hakkında yaptığı açıklamalara ise sert tepki gösterdi. Güler, "Çocuklarımızın sağlığıyla oynayan Bakanlar hatalarını kabul edip, sorumluların yakasına yapışacağına, bizim için inanılmazdır işi pişkinliğe vurdular. Bu açıklamalar, vicdanı olan yöneticilerin yaşadığı herhangi bir ülkede dile getirilmez. Devlet yönetmek gerçekten ciddiyet ister ve çocuklar ciddiyet konusunun en önemli başlıklarından biridir. Öğrencilerimize süt dağıtımını yüzüne gözüne bulaştıran bu bakanların açıklamaları gösteriyor ki, bu Hükümette ne ciddiyet var ne sorumluluk. 'Türkiye dünyanın 17. büyük ekonomisidir' diyenler okullarımızda, kendi elleriyle dağıttıkları sütle çocuklarımızı zehirlediler. Bunun hesabının verilmesi gerekir, buna mazeret bulunmaması gerekir ve sorumluların özellikle de siyasi sorumluların istifa etme erdemini göstermeleri gerekir. Bu kadar pişkinlik bu kadar sorumsuzluk yeter, artık herkes Türkiye'nin nasıl yönetildiğini açıkça görmeli. AKP'li Bakanları çocuklarımızın sağlığı ile oynamamaya ve sorumlu davranmaya çağırıyoruz" diye konuştu.

Güler, gazetecilerin "3 Mayıs'ın Dünya Basın Özgürlüğü Günü"nü de kutlarken, basın mensuplarına, "Hükümetin yaptığını olanca çıplaklığı ile yazın" diye seslendi.