"Aklımla izah edemiyorum"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski Müsteşar Emre Taner ve eski Müsteşar Yardımcı Afet Güneş'in ifadeye çağrılmasına ilişkin, ''Şüpheli sıfatıyla KCK içerisinde bu 3 kişi nasıl yer alır, aklımla izah edemiyorum'' dedi.
cumhuriyet.com.trArınç, AA Editör Masası'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
MİT ile ilgili gelişmeleri dün gece geç saatlere kadar takip ettiğini ifade eden Arınç, şöyle konuştu:
''Şüpheli sıfatıyla mı, tanık sıfatıyla mı çağrıldıklarını ben kesin olarak bilmiyorum. Eğer tanık sıfatıyla çağrılıyorlarsa bu mümkündür. Giderler, gitmezler onu bilmem ama tanık sıfatıyla çağırabilirler. Afet Güneş ile Emre Taner zaten emekli oldu. Hakan Fidan yeni görevde olan müsteşar. Şüpheli sıfatıyla çağırma halinde, Fidan'ın buna rağmen çağrılamayacağını düşünüyorum. Soruşturma safhasında şüpheli çağrılır. Onun soruşturmaya dahil olması için zannediyorum bir izin müessesesi lazım, hem MİT Kanunu hem de 4483 sayılı (Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında)Kanun ile bağlantılı olarak. Ama buna rağmen çağrılmışlarsa savcıdır, çağırır, buna bir şey diyemem.
KCK soruşturmasıyla ilgili olduğu söyleniyor. Katalog suçlar veya terörle mücadele,özel yetkili savcılar, böyle bir işlem yaptılarsa bir şey diyemiyorum.''
Tanık sıfatıyla ifadeye çağrılmanın izin kapsamında olmadığı görüşünde olduğunu dile getiren Arınç, olayın ayrıntılarının henüz bilinmediğine dikkati çekti.
Arınç, ''Emre Taner zamanında, ben o zaman Meclis Başkanıydım. Askeri Savcılık tarafından ifadeye çağrıldığını, bundan çok üzüntü duyduğunu ve böyle bir şeyin kanunen mümkün olamayacağını, bunu da o zamanın Genelkurmay Başkanı'na sert bir şekilde duyurduğunu, onların da özür dilediğini ifade etmişti. Emre Taner Bey bunu bizzat söylemişti. 'Ne hakla beni çağırıyorsunuz, beni bir savcının karşısına nasıl çıkarabilirsiniz' diye. Ama o zaman görevdeydi. Ona dayanarak söylemiş olabilir'' dedi.
Fidan ve diğer 2 kişinin ifadeye çağrılması konusunda varsayımlarla hareket edilmemesini isteyen Arınç, konuyla ilgili ciddi bir açıklama yapılabileceğini söyledi.
Arınç, ''Daha önce Erzincan'daki bir soruşturma kapsamında MİT Bölge Başkanı ve bir çalışan tutuklanmıştı. Orada izin süreci yaşanmamıştı'' denilerek, ''Burada da terör suçu kapsamına sokmuş olabilirler mi'' sorusunu, ''Olabilir, bilemiyorum'' diye yanıtladı.
Bülent Arınç, bir soru üzerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda bir izin verip vermediği bilgisine sahip olmadığını, olayı ilk kez dün akşam duyduğunu belirtti.
MİT'in KCK soruşturmasına dahil edilmesiyle ilgili görüşü sorulan Arınç, ''Ben ancak tanıklıklarına başvurulabilir diye düşünüyorum. Olsa olsa MİT'in bilgisine müracaat edeceklerdir veya bu konuda tanzim edilmiş eski raporlar, bilgi notları vesaire varsa belki onları bizzat hazırlayanlara sorulmasına karar verilmiş olabilir. Şüpheli sıfatıyla KCK içerisinde bu 3 kişi nasıl yer alır, aklımla izah edemiyorum. Olsa olsa tanıklıklarına başvurulabilecek bir nokta olur diye aklıma geliyor'' şeklinde konuştu.
Başbakan Yardımcısı Arınç, aldığı bilgi notuna göre Fidan'ın, KCK kapsamında tutuklananlar hakkında bilgisine başvurulmak üzere ifadeye çağrıldığını belirterek, açıklamada ''şüpheli'' veya ''tanık'' ifadesinin geçmediğini söyledi. Hukukta, ''bilgisine başvurulan'' diye bir kavram olup olmadığını bilmediğini ifade eden Arınç, ''Ama tanık herhalde daha çok. Ne olduğunu öğreniriz'' dedi.
Tanıklık konusunda izin prosedürü gerekip gerekmeyeceğinin sorulması üzerine de Arınç, ''Bence gerekmez gibi. Tanık da bir dava sürecinin paydaşı, ortağıdır. Tanık da mahkemede dinlenen, dinlenmesi gereken ve onun verdiği bilgilerin karara etkili olacağını bildiğimiz insanlardır. 'Tanıklığı için de bu gerekir' derseniz, şu andaki bilgilerimle bunu çözemiyorum. O maddeyi hem okumak hem de yorumlamak lazım. Bir de önceki uygulamalara bakmak lazım'' diye konuştu.