‘Aklım karamsar, iradem iyimser’

Hukuk mücadelesi veren Pınar Selek, Yargıtay’da temyiz duruşmasına çıkacak.

Türey Köse

Sosyolog-yazar Pınar Selek, Yargıtay 9. Daire’de bugün yapılacak temyiz duruşması öncesinde “İyimserim. Türkiye’de iyimser olmazsak, bu kadar baskılar karşısında mücadele sürmezdi. Patlama insanlık suçu, ama maruz kaldığım suçlamalar da insanlık suçu” dedi. Selek’in avukatlarından Yasemin Öz de“Eğer Türkiye’de hukuk işleseydi Pınar hiç gözaltına bile alınamazdı, 16 yıldır büyük bir dehşet yaşanıyor. Bozma kararı çıkması gerektiğini düşünüyoruz. Olumsuz bir karar çıkarsa, önce karar düzeltme yolu var, sonra Anayasa Mahkemesi’ne gideceğiz” açıklamasını yaptı.

Pınar Selek, 1998’de Mısır Çarşısı’nda 7 kişinin yaşamını yitirdiği patlamadan bu yana hukuk mücadelesi veriyor. İlk mahkemede “Mısır Çarşısı patlaması eğer bombadan kaynaklanıyorsa bir insanlık suçudur. Ama benim maruz kaldığım suçlamalar da insanlık suçudur” diye isyan eden Selek, üç kez beraat ettikten sonra müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Selek, 16 yıldır hukuk mücadelesini sürdürmesine karşın iyimserliğini koruduğunu söylemesi de dikkat çekti.

‘Aklım karamsar, iradem iyimser’

Selek, Cumhuriyet’e “İyimserim, umutluyum. Gramsci’nin ‘Aklımın karamsarlığı, irademin iyimserliği’ sözünü yineliyorum. Umut olmazsa olmaz. İradenin iyimserliği, diyorum. Zaten, Türkiye’de iyimser olmazsak başka türlü bu kadar baskılar karşısında mücadele sürmezdi” dedi.

Selek, ulusal ve uluslararası destek ve dayanışmanın kendisini çok mutlu ettiğini ifade ederken “Sonuç alınamazsa Anayasa Mahkemesi’ne kadar gidilecek” diye konuştu. Pınar Selek’e destek açıklamaları sürerken, bugünkü duruşmaya yurtiçi ve dışından yoğun katılım bekleniyor.

Selek’in avukatlarından Yasemin Öz, şu değerlendirmeleri yaptı:

“Her şeyden önce mahkemenin önce direnme, sonra müebbet kararı vermesinin altını çizeceğiz. Usulen bu olamaz, usul yönünden savunma yapılacak. Bomba olduğu ispat edilememiş, bomba olduğuna dair gerçek bir uzman raporu yok. Üniversitelerin yanı sıra devletin kendi kurumları, bomba yok, diyor.

Pınar’ı Mısır Çarşısı’yla ilişkilendiren tek şey işkence altında alınan bir ifade, Abdülmecit Öztürk bunu zaten kabul etmiyor. Ayrıca, Pınar ağır bir işkence gördü, işkence raporu var, 7 gün boyunca kimseyle görüştürülmüyor, kolu çıkıyor, elektrik veriliyor. Ortada delil denebilecek bir tane şey yok. İşkence altında alınan ifade de zaten delil değil. Abdülmecit Öztürk’ün ifadesi dışında bir tek kanıt yok. Bir görüşme, bir kayıt, bir video hiçbir şey yok.

16 yıldır bir dehşet yaşanıyor. Bu dava böyle yoktan yaratılabildiyse, yoktan sizin için de bir şey varedilebilir, herkes için varedilebilir. Devletin tabularına dokunduğuz zaman başınıza her şey gelebilir. Mevcut hukuk yok sayılıyor, kolluk güçleri işkence yapıyor, sahte delil üretme, yasadışılıklar ayyuka çıkmış, yaşam değerlerine saldırılıyor. Hukukun dışına bu kadar pervasızlıklarla çıkılabilir olması dehşet verici.”

‘İfadesi bile alınamayacak birine müebbet’

Yasemin Öz, duruşmadan beklentisiyle ilgili sorumuza da “Bu ülkede hukuk işleseydi Pınar gözaltına bile alınamazdı. İfadesi bile alınamayacak birine müebbet veriyorlar, 16 yıldır yargılanıyor. Biz hukuka inandık, yalnızca hukuku aldık yanımıza. Hukukun hâlâ işlemesi gerektiğini, işleyebileceğini, bozma kararı çıkması gerektiğini düşünüyoruz” yanıtını verdi.

Öz, bugün bekledikleri karar çıkmazsa önce karar düzeltme isteyeceklerini, arkasından Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını söyledi.