Akıncı Üssü davasında kafa karıştıran savunma: Genelkurmay, uçuş yasağına ilişkin bilgi vermedi
Darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 sanık hakkında açılan davanın 13. duruşmasında savunma yapan eski Yarbay Özcan Murat Doğan, Akıncı Üssü’nün kulesinde “kimsenin Genelkurmay Başkanlığı’nın uçuş yasağına ilişkin bilgi vermediğini” söyledi. Eski Albay Ali Durmuş ise savunmasında Akıncı Üssü'nde sivil kimseyi görmediğini söyledi. Darbenin yönetildiği 143'üncü Filo'nun koridorlarında 'sivil imam'lar Kemal Batmaz ve Harun Biniş ile yan yana görüntüleri izletilen Durmuş, "Şu an yorum yapmak istemiyorum" dedi.
cumhuriyet.com.trAkıncı Hava Üssü davasının 13. duruşması dün Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Cezaevi’ndeki salonda görüldü. Duruşmada, darbe girişimi tarihinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı Hava Uzay Gücü Araştırma Şube Müdürü olarak görev yapan eski Yarbay Özcan Murat Doğan savunma yaptı.
Doğan, 11 Temmuz 2016’dan itibaren Şube Müdürlüğü’ne atandığını, 15 Temmuz’da da eski Yarbay Ayhan Çatıkkaya’nın ivedi olarak Akıncı Üssü’ne geçmesini söylemesi üzerine buraya gittiğini anlattı. Terörle mücadele kapsamında faaliyet olduğunu düşündüğünü, burada bulunan Yarbay Nihat Altıntop’un da yönergelerde anlatılan yetkilere aykırı davrandığını ileri süren Doğan, bu nedenle müdahalede bulunduğunu belirtti. Doğan, Altıntop’un, bunun bir darbe girişimi olduğunu belirterek, uçakların inmesi gerektiği yönündeki söylemine karşın, uçakların darbede kullanıldığını daha önce görmediği için ona karşı çıktığını aktardı.
Kuledeyken kimsenin Genelkurmay Başkanlığı’nın uçuş yasağına ilişkin bilgi vermediğini öne süren Doğan, saat 23.15’te 141. filo komutanı eski Yarbay Hakan Karakuş’un gelerek uçuş kontrol amirliğini üstlendiğini anlattı. Sonrasında Başbakan Yıldırım’ın yaptığı açıklamayı inceleme fırsatı bulduğunu, bu açıklamadan uçakların darbeye karşı uçtuğunu düşündüğünü ileri süren Doğan, uçakların inmesini isteyen Altıntop’un da darbecilerle işbirliği içinde olduğundan şüphelendiğini söyledi. Doğan, daha sonra Altıntop’un kuleye çıkan komandolarca derdest edildiğini, darbecilerle birlikte hareket ettiği için tutuklandığını düşündüğünü iddia etti.
Sanık Doğan’ın, soruları yanıtladığı sırada “13 aydır eşimden ayrıyım” ifadesi üzerine bir şehit yakını, “Vatan haini, ben de 13 aydır babamdan ayrıyım” diyerek tepki gösterdi.
‘Darbeyi engelledim’
Duruşma, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanlığı (HKK) İstihbarat Başkanı eski Tuğgeneral Aydemir Taşçı’nın savunmasıyla devam etti. Taşçı, 15 Temmuz’da “sızma teşebbüsü var” denilerek Hava Kuvvetleri Komutanlığı karargâhına çağrıldığını, öncelikle bu sızma faaliyetini engellemeye, darbe teşebbüsünden haberdar olduktan sonra da darbe faaliyetini engellemeye çalıştığını savundu. Dönemin Hava Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanı emekli Tümgeneral Cevat Yazgılı’nın, karargâha sızma teşebbüsüne zamanında reaksiyon göstermediğini savunan Taşçı, Yazgılı’nın tüm bilgileri maiyetinden sakladığını, tek başına kararlar aldığını ve bunun da darbeyi engellemede zaman kaybına neden olduğunu öne sürdü.
MİT ile toplantı
Taşçı, 15 Temmuz’da Genelkurmay karargâhında düzenlenen terörle mücadele harekâtı toplantısına katıldığını, toplantıya kuvvet komutanlıklarının üst düzey yetkilileri, jandarma, emniyet ve MİT yetkililerinin katıldığını ifade etti. Sanık Taşçı, “Türkiye’nin emniyet ve güvenlik birim temsilcileri elimizin altındaydı, bu kişilere hızlı şekilde talimat ve emir verme fırsatınız var. Fakat MİT Müsteşarının alınacağına yönelik bilgiden daha büyük olaylar olacağı öngörüsüne sahip komutanlar, yetkililer, güvenlik birimlerine bu bilgiyi aktarmamışlar, 250 kişinin şehit olmasına sebep olmuşlardır. Bu saatten sonra ‘darbeyi önlemek için ne yaptınız” soruları manasızdır. Stratejik seviyedeki hata, taktik seviyedeki manevralarla düzeltilemez” savunmasını yaptı.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki duruşma salonunda görülen dava, dün savunmasını tamamlayan eski Kurmal Albay Ali Durmuş'un çapraz sorgusuyla devam etti. Çapraz sorgu sırasında, Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın Akıncı Üssü'nde sivil kişiler gördünüz mü sorusuna sanık, Sivil giyimli askerler vardı. Ben de sivil giyinmiştim; ama asker olmadığını düşündüğüm siviller görmedim cevabını verdi.
GÖRÜNTÜ İZLETİLDİ
Mahkeme Başkanı Giray, sanığa bu soruyu tekrar sordu. Başkan Giray, aynı cevabı alınca sanık Durmuş'a Akıncı Üssü 143'üncü Filo koridorunda önce tek başına yürüdüğü anlardan oluşan görüntülerini izletti. Görüntülerdeki kişinin kendisi olduğunu kabul eden sanığa bu kez 'sivil imam' olduğu iddia edilen Kemal Batmaz ve Harun Biniş'le koridorda farklı zamanlarda birlikte yürüdükleri görüntüleri izletildi. Bu görüntüler karşısında cevap vermekte zorlanan sanık Durmuş, "Ben bu konuda yorum yapmak istemiyorum. Bunları incelemedikten sonra, şu anda yorum yapmak istemiyorum" diye konuştu.
Bu cevap karşısında müşteki sıralarında sanığa yönelik 'yuh' sesleri yükseldi. Durmuş, Mahkeme Başkanı Giray'ın sorularının ardından müşteki avukatlarının da sorularını yanıtladı.
DİKKAT ÇEKEN, RÜYA SORUSU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, eski Diyarbakır 16. Mekanize Tugay Komutanı tuğgeneral Savaş Beyribey hakkında darbe soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede yer verilen tanık ifadesini okudu.
Tanık A.O.U'nun ifadesinde, yan koğuşta kalan Beyribey'in, hastaneye gidip geldikten sonra bir hemşirenin rüyasını Ali Durmuş'a anlattığını söylediğini belirten Aydın, Durmuş'a, "Tanık rüyada, 'Peygamber Efendimizin, darbeye teşebbüs girişiminde bulunulması nedeniyle tutuklu olanların vekilinin kendisi olduğunu, bu kişilere yapılan eziyetin Peygamber'e yapılmış sayıldığını, bu kişilerin çok yakında bu eziyetten kurtulacaklarını' söylediğini belirtiyor. Bu rüyayı koğuşta, örgüt mensuplarının duyacağı şekilde yüksek sesle avluda anlattığınızı aktarıyor. Bu doğru mu? Anlattınız mı?" sorusunu yöneltti.
Durmuş, "Bu soruya cevap vermek istemiyorum. İddianameyle alakasını görmüyorum, cevap vermek istemiyorum" dedi. Avukat Aydın'ın, "15 Temmuz'da Akıncı Üssü ile Diyarbakır arasında sağlanan temaslarla, sizin 14 Temmuz'da Diyarbakır'a yaptığınız ziyaretin ilişkisi nedir?" sorusuna sanık Durmuş, cevap vermek istemediğini söyledi. Durmuş, Akıncı Üssü'ne MİT'te görevli havacı eski kurmay yarbay Ömer Yongacı ile gittiğini, kendisinin tecrübelerinden yararlanmak istediğini ancak nizamiyeden girdikten sonra görüşmediklerini, birlikte hareket etmediklerini iddia etti.
GÖRÜNTÜLERE RAĞMEN BATMAZ'I TANIMADIĞINI İDDİA ETTİ
İsmail Aslan'a 80 bin lirayı bulan para transferlerine ilişkin sorularını da neden para gönderdiğini hatırlamadığı gerekçesiyle cevaplandırmadı. Bir kısım gazinin vekili avukat Serkan Güçlü'nün, "Kemal Batmaz ile görüntüleriniz izlettirildiğinde neden yorum yapmak istemediniz?" sorusuna sanık Durmuş, "Görüntüler ve HTS kayıtları bana verilmedi. Ben Mahkeme Başkanına bu şekilde savunma yapmak istemediğimi söyledim, Başkan da o bölümler için tekrar ifade verebileceğimi söyledi, bunun üzerine savunmamı yaptım. Kemal Batmaz'ı mahkemede gördüm, onun dışında önceden tanımadığımı söyledim." cevabını verdi.
"SİZ TÜRK MİLLETİNİN AKLIYLA ALAY MI EDİYORSUNUZ?"
Sanık avukatlarından Mehmet Sena Kapu da sanık Durmuş'a "Gözlerinizde herhangi bir kusur var mı? Görüntülerdeki kişi Kemal Batmaz demek zor mudur? Görüntülerde aranızda 5 santim bulunan kişiyi, ekranda gördüğünüz kişiyi teşhis etmek zor mu? Bu soruya cevabınız, sizin yüzünüzden günahsız olarak bir seneden fazla tutuklu olan personeli ilgilendiriyor. Sizin için neden bu kadar zor bu teşhis?" sorusunu yöneltti. Durmuş, bu soruya da cevap vermek istemediğini aktardı. Avukat Kapu, "Siz Türk milletinin aklıyla alay mı ediyorsunuz?" dedi.
Durmuş'un savunması ve çapraz sorgusunun ardından avukatı Figen Şahin, müvekkilinin savunmasını yaptı.
Kemal Batmaz savunma yaptı: 1 yıl değil 100 yıl da yatsam o ismi söylemem