"Ailelerimizin acısını yürekten paylaşıyorum"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında meydana gelen grizu patlamasında göçük altında kalarak hayatını kaybeden işçilerin ailelerinin acısını yürekten paylaştığını, işçilere Allah'tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı ve sabır diledi.

cumhuriyet.com.tr

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Abdullah Gül, yaptığı yazılı açıklamada, Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında 17 Mayıs 2010 Pazartesi günü meydana gelen grizu patlamasında işçilerin göçük altında kaldığını, bunun herkesi büyük bir bekleyişin içine soktuğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Gül, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
''Dört gün süren umutlu bekleyişin ardından bugün işçilere ulaşılmasıyla birlikte, yürekleri yakan bir tabloyla karşı karşıya kaldık. Hepimizi derinden sarsan bu elim kaza maalesef çok sayıda vatandaşımızın hayatına mal oldu. Milletçe acımız büyüktür.

Ailelerimizin acısını yürekten paylaşıyorum. Hayatını kaybeden işçilerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm Türkiye'nin başı sağ olsun.''
 

 

"Ölüm bu mesleğin kaderi değil"

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasını ''talihsiz'' olarak nitelendirerek, şöyle konuştu:
''Sayın Başbakan kazanın adeta olağan ve bu işte çalışanların bu tür kazalarla karşılaşabileceği şeklinde bir açıklamada bulundu. Çağdaş yönetimlerde önce risk analizleri yapılır, olası riskler giderilir, ondan sonra işçiler çalışmaya başlar. Ama maalesef bizim ülkemizde kaza olur, insanlar yaşamlarını kaybederler, ondan sonra önlemler alınır. Bu yönetim anlayışının artık değişmesi lazım. Sayın Başbakan'ın bu yönetim anlayışını hala kavrayamamış olmasını çok yadırgadım.

Bu, mesleğin kaderi değildir. Batı'da da maden ocakları var, orada da çalışan işçiler var ama orada yaşamını kaybeden işçilerin sayısı çok az. Bize baktığımız zaman en düşük işçi kaybının onlarla ifade edildiğini görüyoruz. Özellikle son 3-4 yılda bu kaybın çok daha fazla olduğu görüldü. Çağdaş yönetimlerde önce risklere bakılır, olası riskler değerlendirilir ona göre önlemler alınır, işçiler eğitilir, ondan sonra üretime başlanır. Bu, dünyanın her tarafında böyledir ama maalesef bizde işçileri doğrudan doğruya yer altına indiriyoruz, olası riskler hiç değerlendirilmiyor, insanlar yaşamını kaybediyor, ondan sonra arkalarından ağıt yakıyoruz. Bu doğru değil, iyi bir yönetim anlayışı değil. Bu yönetim anlayışının değişmesi, mutlaka ve mutlaka yer altına inecek işçilerin eğitilmesi gerekiyor.''


"Kaçı sigortalıydı?"

Yaşanan dramın ikinci tarafının da olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, yaşamını yitiren işçilerin tümünün taşeron işçisi olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Neden taşeron işçileri yer altında çalıştırılır? Acaba eğitildiler mi, eğitilmediler mi? Soru sormadığımız bir konu daha var. Bu işçilerin kaçı sigortalıydı? Sayın Vali ile kazanın ilk olduğu gün telefonla görüştüm, bilgi aldım. İlgili firmadan yer altıda çalışan işçi sayısını almakta bile zorlandıklarını ifade etti. Önce 25, sonra 27, sonra 30, sonra 32... Nasıl olur da yer altında çalışan işçilerin sayısını bilmeyiz. Bu tablo 21. yüzyılın Türkiye'sine yakışan bir yakışan bir tablo değil'' diye konuştu.

 

MHP Genel Başkanı Bahçeli

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessesesi Müdürlüğü maden ocağında meydana gelen grizu patlamasında mahsur kalan 30 madenciden 28'inin cesedine ulaşılması üzerine baş sağlığı mesajı yayımladı.

Dört gündür dualarımızla geçen umutlu bekleyişin bu acı haberle son bulmasının, başta işçilerin aileleri ve yakınları olmak üzere tüm milleti büyük bir üzüntüye sevk ettiğini belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
''Dünyanın asgari seviyelere indirmeyi başardığı maden kazalarının ülkemizde sık sık tekrarlanıyor olması mutlaka sorgulanmalıdır. Denetimsizlik, ihmal, tedbirsizlik, göz yumma ve kuralsız çalışmanın hayati derecede tehlikeli olduğu bu sektörde, insan canına mal olan hatalar zincirinin tamamen ortadan kaldırılması için ne tedbir gerekiyorsa derhal alınmalıdır. Bu ve benzeri olaylarda varsa ihmal veya kusurların sorumluları adalet önüne çıkartılmalı, ancak bundan da öte bir canın kaybına bile tahammülü olmaması gereken kömür çıkartma ve işletme sistemi gözden geçirilmelidir.

Yerin yüzlerce metre altında ve çok zor imkanlar içinde, alınlarının teriyle helal kazanç mücadelesi veren maden işçilerinin çalışma şartlarının, çalıştıkları fiziki ortamların ve alınacak tedbirlerin çağdaş hale getirilmesi kaçınılmazdır. İşletmeye ve kara yatırım yapmaktan önce insan sağlığına yatırım yapmanın şart olduğu bu meslek kolunda işçi sağlığı ve iş güvenliği mutlaka önceliğe alınmalıdır."

Devlet Bahçeli, bu elim olayın son olmasını temenni ederek, hayatını kaybeden işçilere rahmet, ailelerine ve Türk milletine sabır ve baş sağlığı diledi.

 

CHP Genel Başkanvekili Selvi

CHP Genel Başkanvekili Cevdet Selvi, Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğüne bağlı kömür ocağında meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybeden madenciler için başsağlığı mesajı yayımladı.

Selvi, mesajında, maden ocağında yaşamını yitiren işçilere rahmet, ailelerine, yakınlarına, tüm çalışanlara ve Türkiye'ye başsağlığı diledi.

Türkiye'nin maden ocağındaki patlamayı ve mahsur kalan işçilerin yaşama mücadelesi vermesini yürekleri ağızlarına gelerek izlediğini belirten Selvi, ''Ne yazık ki acı haberi aldık. Mahsur kalan işçilerimizin cesetlerine ulaşıldığı resmen açıklandı. Üzüntümüz tahmin edilenin ötesinde çok büyük'' dedi.

Selvi, başsağlığı mesajında şunları kaydetti:
''Böylesine büyük acıları kader diye geçiştirmeye çalışanlar söyledikleri sözün de o sözün sorumluluğunun da farkında olmalı. Ateşin düştüğü yeri yaktığı hiç akıldan çıkarılmadan, işgüvenliği ve işçi sağlığı konusunda herkes bir kez daha sorumluluğunu hatırlamalı.

Biz CHP olarak bu konuda üzerimize ne düşerse yapacak ve bir daha böyle acılar yaşanmaması için her tür girişimde bulunacağız. Maden ocağında yaşamını yitiren işçilerimize rahmet, ailelerine, yakınlarına, tüm çalışanlara ve Türkiye'ye başsağlığı diliyorum.''

 

DSP Lideri Türker

DSP Genel Başkanı Masum Türker, Zonguldak'taki madende mahsur kalan işçilerin yaşamını yitirmesinden Hükümetin sorumluğu olduğunu kaydetti. Türker, yayınladığı başsağlığı mesajında, göçükte mahsur kalan maden işçilerinin hayatını kaybetmesinin herkesi derin üzüntüye boğduğunu ifade etti. Yaşamını yitiren işçilere rahmet, acılı ailelerine, çalışma arkadaşlarına ve Türk milletine başsağlığı dileyen Türker, "Maden ocaklarında son altı ay içinde meydana gelen bu üçüncü kazadan ve güvensiz iş koşulları nedeniyle işçilerimizin hayatını kaybetmesinden Hükümet sorumludur" dedi.

 

KESK Başkanı Sami Evren

KESK Genel Başkanı Sami Evren, maden ve tersanelerdeki işçi ölümlerinin önüne geçilemediğini belirterek, ''Kimse maden ve iş kazalarını kader gibi göstermemelidir'' dedi.

Çalışma Bakanlığı Bölge Müdürlüğü önünde toplanan KESK üyesi bir grup, Zonguldak'taki maden kazasını ellerindeki pankart ve dövizlerle protesto etti.