Aile boyu direniş

Metal işçilerinin eylemi yayılırken greve yönelik yıldırma girişimleri başladı. İşçiler kullanamasın diye tuvaletler kilitleniyor, yiyecek ve su yardımları engelleniyor.

Mustafa Çakır/Cumhuriyet

Metal işçilerinin Bursa’da başlattıkları direniş devam ederken, eylemler başka fabrikalara da sıçradı. Kocaeli’ndeki Ford Otosan fabrikasında üretime ara verilirken, Bursa’daki Ototrim fabrikasında da işçiler eylem başlattı. İşçiler işverenin önerilerini reddetti. İşçiler “açlıktan ölmeyiz, biz bu yoldan dönmeyiz” sloganları eşliğinde eylemlerini sürdürdü.

BABALARINA DESTEK VERDİLER- FOTOĞRAFLAR

Bütün dünya emekçilerinin gözü Bursa'da

Bursa’da Renault, TOFAŞ, Coşkunöz ve Mako fabrikalarında süren eylemlere yenileri de eklendi. Yedek parça üretimi yapan Ototrim fabrikasında da işçiler eyleme başladı. Valeo ve Delphi fabrikalarında da hareketlilik olduğu bilgisi geldi. Kocaeli’deki Ford Otosan fabrikası da Bursa’dan eylem nedeniyle yedek parça gelmemesi üzerine üretime ara verdi. Ortak hareket eden işverenler bütün fabrikalarda benzer teklifleri gündeme getirdi. Renault’ta işveren işçilere 500 lira prim önerdi, iyileştirme için de 1 ay süre istedi. Ancak iyileştirme için rakam verilmemesine tepki gösteren işçiler öneriyi “ölmek var, dönmek yok” sloganları ile reddetti. TOFAŞ’ta da işveren 500 liralık hediye çeki ve iyileştirme için de 1 aylık süre istedi. Ancak orada da iyileştirme için rakam açıklanmadı. TOFAŞ’ta da işçiler işverenin önerisini reddetti.

 

Eylemler sürüyor

TOFAŞ işçileri koordineli hareket edebilmek amacıyla yeni bir yapılanma da oluşturmaya başladı. 350 işçinin fabrika içinde, çok sayıda işçinin de dışarıda eylem yaptığı Coşkunöz fabrikasında ise, işveren eylemi kırmak için çeşitli yollar denemeye başladı. Fabrikada eylemdeki işçilerin kullandıkları tuvaletler kilitlendi. Elektrik ve sular kesildi. Kantin de kapatıldı. Tepkilerini ‘bu insanlığa sığar mı’ diyerek dile getiren Coşkunöz’deki işçiler, 5.80, 5.60 liralık saat ücretleri ve bin 200, bin 300 liralık aylık maaşlarla açlık sınırının altında geçinmeye çalıştıklarına dikkat çekti. Bu arada diğer fabrikalarda da işçiler kendilerine gelen yiyecek yardımlarının kesildiğine vurgu yaptı.

 

Polis: Bitirin

Sabah saatlerinde Renault’a gelen emniyet yetkilileri ise işçilerden eylemi tatsızlık yaşanmadan bir an önce bitirmelerini istedi. Ancak işçiler haklarını alana kadar mücadeleye devam edeceklerini söyledi.

 

Babaya moral

Bursa’da otomotiv sektöründeki fabrikalarda bir haftadan beri eylem yapan işçilere en büyük destek ailelerinden geliyor. Günlerdir evlerine gidemeyen işçiler tarafından kurulan sosyal paylaşım sitesinde işçi çocukları babalarına hitaben ‘Diren baba seninleyiz’, ‘Baba seni çok özledik’, ‘Diren baba zafer bizim olacak’, ‘Kardeşim ve benim için diren babacım’ yazılı pankartlarla destek veriyor. İşçiler ise bulundukları fabrikalarda çektikleri resimleri sosyal paylasım sitesine yükleyerek yakınlarıyla yaşadıklarını an an paylaşıyorlar.

 

10 kişi gözaltına alındı

Bursa polisi, 15 Mayıs’tan itibaren 4 ayrı fabrikada iş bırakılması eylemlerinin, şehrin dışından gelen kişiler tarafından yönlendirildiği iddiasıyla operasyon yaptı. Operasyonda 1’i kadın 10 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin eylemlerini, sosyal paylaşım ağı üzerinde kurdukları Metal İşçileri Birliği (MİB) isimli grup ile Kızılbayrak adlı dergi üzerinden yaptıkları yayınlar ve oluşturdukları Fabrikalar Arası Kurul (FAK) toplantılarında alınan kararlarla gerçekleştirdikleri öne sürüldü. Gözaltına alınan kişilerin 5’inin işsiz olduğu, aralarında memur ve öğrencinin bulunduğu belirtildi. Sorguları devam eden zanlıların, “Silahlı Türkiye Kominist Partisi Terör Örgütü’ne üye olmak” suçundan adliyeye sevk edileceği bildirildi.

 

İşçilere savcılıktan tebligat

Eylem yapan işçilerden bazılarına Cumhuriyet Başsavcılığınca tebligat gönderildi. TOFAŞ’ta 17 işçiye gelen tebligatta söz konusu işçilerin 24 saat içinde, Bursa Adalet Sarayı’nda, ilgili cumhuriyet savcısının odasında hazır bulunması istendi. Belgede, şikayetçi olarak TOFAŞ belirtilirken “TCK’nın 117/4 cebir veya tehdit kullanarak işçi veya işvereni, ücretleri azaltıp çoğaltmaya veya evvelce kabul edilenlerden başka koşullar altında anlaşmalar kabulüne zorlayan ya da bir işin durmasına, sona ermesine veya durmanın devamına neden olan kişiye 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilir” denildi. OYAK Renault’da da bazı işçilere tebligat gönderildiği bildirildi. Tofaş Üst Yöneticisi Cengiz Eroldu ise, eylemlerin sona ermesi ve üretime başlanması durumunda hiçbir Tofaş işçisinin yasal bir işleme tabi tutulmayacağını belirterek maddi imkan sağlanması konusunda çalışmaların 1 ay içinde tamamlanacağı sözünü yineledi. Eroldu, işçilere işlerinin başına dönmesi çağrısını yaptı.

 

Akademisyenlerden destek

Bursa’da Oyak Renault işçileriyle dayanışmada bulunmak üzere bir imza kampanyası başlatan Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinde görev yapan 176 akademisyen, Bursa’da basın toplantısı yaptı. Ortak açıklamayı okuyan Kocaeli Üniversitesi’nde görevli Prof. Dr. Nilay Etiler, barışçıl eylemin ve iş bırakmanın hak olduğunu belirterek destek mesajı verdi.

 

Sanayiciler: Katlanılamaz

Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası da yazılı bir açıklama yaparak, eylemlerin katlanılmaz boyutlara ulaştığını söyledi. Açıklamada, Bursa’da kurulu bulunan, sendikaya üye bazı otomotiv ana ve yan sanayi işyerlerinde başlatılan işyerini terk etmeme ve topluca iş bırakma şeklindeki yasadışı eylemlerin katlanılamaz boyutlara ulaştığı ifade edildi. Türk Metal Sendikası Yönetim Kurulu da açıklamasında sendikanın 38 ay boyunca sendikasız kalan ve mağduriyet yaşayan Bosch işçileri için önemli bir toplu iş sözleşmesi imzaladığı hatırlatılarak sendikanın tüm uzlaşma çabaları, eylemlere son verme girişimleri ve işçilerle diyalog çabasının sonuçsuz kaldığı da vurgulandı.

 

Babacan: Zamanlama manidar

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bursa’da otomotiv işçilerinin grevini değerlendirdi. Konunun özel sektör ile sendikalar arasındaki bir konu olduğunu dile getiren Babacan, devlet olarak baştan müdahil olmadıklarını söyledi. Grevin “zamanlama açısından manidar” olduğunu söyleyen Babacan, “Bu konular durup durup da seçime 2-3 ay kala gündeme geldiğinde ister istemez bizde bazı şüpheler oluşturuyor. Bu gerçekten tamamen bir işçi işveren ilişkisi ile ilgili bir konu mu, yoksa ‘işin ideolojik, siyasi boyutları var mı, yok mu’ diye bizi şüphelendiriyor açıkçası” dedi. Makul bir çözüme ulaşılacağını ümit ettiğini dile getiren Babacan, “Ama eğer sebep siyasi ya da ideolojik ise o zaman nasıl seyreder, hep beraber göreceğiz. Ne yapılırsa yapılsın, arkasında bir ideoloji, bir siyaset kurgusu varsa, o problemli tabloyu sürdürmeye gayret edilecektir” diye konuştu.