Ahmet Türk: Kılıçdaroğlu beni aradı

İçişleri Bakanlığı tarafından yerine kayyım atanarak görevinden alınan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisini arayarak “Geçmiş olsun” dediğini söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı iken İçişleri Bakanlığı'nın kararı ile görevinden alınan ve yerine kayyım atanan Ahmet Türk, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere çok sayıda CHP yöneticisinin kendisini aradığını ifade ederek, “Demokrasi mücadelesi verenlerin ortak değerler etrafında buluşması gerek. Partiler farklı olur, fikirler farklı olur ama demokrasiyi kalıcı hale getirmek için ortaklaşmanın zamanıdır” dedi.

Gazete DuvaR’dan Nergis Demirkaya'nın sorularını yanıtlayan Türk, kayyım atamalarını şöyle yorumladı:

Akıl ve mantıkla baktığınız zaman Türkiye’nin geleceğine katkı sağlayacak bir durum değil. Demokrasiyi hiçleştiren, kırıntısı olan demokrasiyi tamamen ortadan kaldıran bu yönelim Türkiye’ye bir şey katmaz. Türkiye’yi daha zor ve güvensiz bir duruma getiren bir karar. Ama bugün akılla değil duygularıyla, hisleriyle hareket eden bir iktidarla karşı karşıyayız. Devlet aklı olmadığı zaman bunların yaşanabileceğini tahmin edebiliyorsunuz. Her zaman bu ihtimali bir köşede tutuyorduk. Bu açıdan çok sürpriz bir şey olarak değerlendirmiyoruz.

BAKAN SOYLU'NUN AÇIKLAMALARI

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun belediye kaynaklarının teröre aktarıldığı yönünde açıklamalarını da değerlendiren Türk, "Belediyeyi 406 milyon borçla, MARSU’yu da 600 milyon lira borçla devraldık. MARSU’daki işçi ve memurların parasını ödemeden gittiler. Biz bu süreçte işçi ve memur parasını ödeyebilmek için çok zorluk çektik. Bayram arefesinde her yerden para toplayarak işçi ve memurların parasını ödemek için çaba harcadık. Biz gelmeden önce MARSU Genel Müdürü İller Bankası’na “Bize para göndermeyin” diye yazmış. Geldiğimiz günden bu yana devletten MARSU’ya bir tek kuruş gelmemiş. Maliye’den, İller Bankası’ndan gelen para 15 milyon lira civarında. Bizim memura ödediğimiz para ise 12 milyon lira. Üstelik son hafta 15 milyon yerine 4 milyon lira geldi. İşçiye memura ödememiz gereken para 12.5 milyon bize gelen para 4 milyon! Şimdi mazotun olmadığı, araçların çalışmadığı, parke fabrikasının arızalı olduğu bir bir belediyede başka yerlere para aktarmamız mümkün müdür! Para olsa işçinin memurun parasını öderdik. Mardin’de 5 bin kilometre köy yolu var. Arabaların rahatça gideceği 10 tane yol yok. Bu şartlar altında farklı yerlere para gönderdiğimiz söylenerek algı operasyonu yaratılmaya çalışılıyor. Yani bu kayyım atamasını meşrulaştırmak için algı yaratılıyor. Beş kuruş para olmayınca nereye para aktarmış olacağız. Keşke paramız olsa da işçilere ikramiyelerini verebilseydik. Bu hukuksuzluğu, darbeyi halka başka şekilde anlatmak için, ikna etmek için kullandıkları yöntemdir. Bizim hesaplarımız açıktır. Gelen parayı nereye harcadığımız, gelirimizin ne olduğu açıktır. Sayıştay’dan müfettiş gelsin. Doğrusu, biz bunu siyaseten yaptık demeleri. Algı yaratarak, iftira ederek böyle bir şeyi meşru göstermek ne akla ne mantığa uygun. Kimse de bunlara inanmıyor." diye konuştu.

"ORTAK HAREKET ETMEK GEREKİR"

Türk, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, “Bu tür olaylar yaşanınca sokağa çıkmak, protesto etmek gibi durumları doğru bulmuyoruz. Biz milletin ferasetine güveniyoruz” şeklindeki açıklamaları ile ilgili "Şimdi bir deprem yaşanmış, kayyımlar atanmış. Çıkıp bunu eleştirme, yanlışlığını ortaya koyma hakkımız var. 10 milletvekili, 5 belediye başkanı ve Meclis üyeleriyle açıklama yaptığımızda 5 bin polisle etrafımız sarılıyorsa, bu fotoğrafın ortaya çıkmasının nedeni biz değiliz ki. Açıklamayı dinlemek isteyen insanlar gözaltına alınıyorsa, şiddete maruz kalıyorsa bu fotoğrafın nedeni biz değiliz ki. Biz bugüne kadar demokratik bir siyaseti önemsedik. Demokrasi için, özgürlükler için mücadele ettik. Demokratik bir Türkiye’nin mücadelesini veriyoruz. Bütün bu siyasi çalışmalarımızı engelleyen bir durumla karşı karşıya kalınca “protestolar yapılmasın” demek büyük bir haksızlıktır. 50-60 kişinin etrafı 5 bin polisle sarıldı. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu şekilde değerlendirmesini doğru bulmuyorum. Kendisine büyük saygım var ama bizim demokrasiye sahip çıkma mücadelesini ortaklaştırmak lazım. Biz sustukça demokrasinin kaleleri yıkılıyor. Burada yaşananhukuksuzluğa karşı ortak değerler içinde bütünleşmek, birleşmek, ortak hareket etmek gerekir." dedi.

KILIÇDAROĞLU'NDAN "GEÇMİŞ OLSUN" TELEFONU

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisini arayarak  “Geçmiş olsun” dediğini aktaran Türk, "Sayın Kılıçdaroğlu da aradı, CHP’den birçok değerli siyasetçi, milletvekili de aradı. Sağolsunlar. Kemal Bey üzüntülerini dile getirdi, “Geçmiş olsun” dedi. Kısa bir “geçmiş olsun” telefonuydu. Bu diyalog bir telefon görüşmesi ile olmaz. Ama Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Demokrasi mücadelesi verenlerin ortak değerler etrafında buluşması gerek. Partiler farklı olur, fikirler farklı olur ama demokrasiyi kaıcı hale getirmek için ortaklaştırmanın zamanıdır diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.