'Adil davranmadı'

Anayasa Mahkemesi Balyoz davasında verdiği kararın gerekçesinde dijital delillerdeki çelişkilere vurgu yaptı, "Özkök ve Yalman dinlenmeliydi" dedi.

Alican Uludağ/Cumhuriyet

Anayasa Mahkemesi, 230 kişinin başvurusu üzerine Balyoz davasında verdiği kararında, sanıkların “gerekçeli karar hakkının”, “silahların eşitliği” ve “çelişmeli yargılama” ilkeleri ile “savunma tanıklarının davet edilmelerinin ve dinlenmelerinin sağlanması” haklarının ihlal edildiğine dikkat çekti. Dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın tanık olarak dinlenmemesinin “yargılamanın bütünü yönünden” adil yargılanmayı ihlal ettiğini belirten mahkeme, iki komutanın dinlenmesinin sanıklar lehine olabileceğini vurguladı. Mahkûmiyete dayanak yapılan 11, 16 ve 17 No’lu CD’ler ile 5 No’lu harddisk’teki çelişkilere dikkat çeken mahkeme, sahte olduğu belirtilen CD’lerdeki belgelerin 2003 tarihinden sonra üretildiğine ilişkin savunma tarafının bilirkişi raporlarının dikkate alınmaması eleştirdi. Öte yandan Anayasa Mahkemesi, kararında 230 sanığa toplam 272 bin 762 TL harç ve vekâlet ücreti ödenmesine hükmetti. Para verilecekler listesinde Mamak Cezaevi’nde beyin kanaması geçirerek kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Albay Murat Özenalp de yer aldı.

Anayasa Mahkemesi, 18 Haziran’da Balyoz davasına ilişkin verdiği hak ihlali kararının gerekçesinde yargılamayı yapan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne hukuk dersi verdi. Yüksek Mahkeme, mahkûmiyet kararının dayanağı olan 11, 16 ve 17 No’lu CD’lerdeki dokümanlarda, 5 No’lu harddisk’te ve flash bellekte yer alan dokümanlardaki çelişkilere dikkat çekerek, istanbul’daki mahkemenin bu çelişkileri açıklayamadığına işaret etti. Kararda, şöyle denildi: “İlk derece mahkemesine sunulan bilirkişi raporlarında, 17 No’lu CD’nin 4 Mart 2003 tarihinde saat 23:52:02’de, 11 No’lu CD’nin 5 Mart 2003 tarihinde saat 23:50:42’de, 16 No’lu CD’nin ise 14 Ekim 2003 tarihinde saat 12:14:34’de oluşturulduğu görülmektedir. Aynı raporlarda, CD’lerde yer alan dosyaların oluşturma ve son kaydetme tarihleri CD’lerin yazdırıldığı tarih olan 04/03/2003, 05/03/2003 ve 14/10/2003 tarihinden önceye ait olmakla birlikte pek çok belgenin aslında bu tarihlerden sonra üretildiği, 2003 yılı sonrasına ait programların kullanıldığı veya belge içeriklerinde 2003 yılı sonrasına ait bilgilerin yer aldığı tespit edilmiştir. Bu tespitler üzerine bilirkişiler, söz konusu belgelerin bir defada, sistem saati güncel olmayan bir bilgisayarda CD’lere yazdırıldığı görüşünü bildirmişlerdir. İlk derece mahkemesi, 2003 yılından sonra oluşturulmuş belgelerin plan, bilgi ve listelerin güncelleştirildiğini gösterdiğini kabul etmiştir. Bununla birlikte Mahkeme, 2003 yılı sonrası ‘güncelleştirilmiş’ olarak kabul ettiği belgelerin, nasıl olup da CD’lerin yazdırılma tarihlerinden önceki tarihleri gösterdiğini cevaplamamıştır.”

Anayasa Mahkemesi, şu çelişkilere dikkat çekerek, ihlal kararı verdi:

*Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. A. Coşkun Sönmez ve Dr. Ö. Özgür Bozkurt’tan alınan 28 Mart 2011 tarihli uzman mütalaasında, 11, 16 ve 17 No’lu CD’lerde toplam 80 adet dosyanın, CD’lerin hazırlanma tarihinden sonraki yıllarda kullanıma sunulan programlarla hazırlandığı veya CD’lerin hazırlandığı tarihlerde bulunmayan olanaklar içerdiği gösterilmiştir.

* Arsenal Consulting isimli firmadan alınan raporlarda, 11 ve 17 numaralı CD’lerde bulunan en az 76 dokümanın tarih ve zamanlarında çelişki bulunduğu saptanmıştır. Arsenal’e göre son kayıtlarının yapılmasının akabinde 2003 yılında CD’ye kaydedilmiş gibi görünen dokümanların Microsoft Offıce 2007 programından önce mevcut olmayan XML şemalarına ve Calibri yazı karakterlerine referanslar taşıması mümkün değildir ve 11 ve 17 numaralı CD’lerin oluşturulma tarihi, en erken 2006 ortası olabilir. Arsenal, Gölcük’ten elde edilen 5 No’lu Samsung marka sabit diske, tarihi geriye çekilmiş (en az) 120 dosya ve klasörün kopyalandığını belirtmiştir. Arsenal’in DATA MFT’de tespit ettiği tarih ve zaman aykırılıklarından biri, Samsung Sabit Disk’e en son yazılan 120 dosya ve klasörün, 8 Nisan 2004’te oluşturulmuş gibi görünmesidir. Arsenal’e göre bu husus, Samsung sabit diski 28 Temmuz 2009’a kadar kullanımda olduğu için mümkün değildir. Gölcük 1 No’lu CD, en erken 2006 yılı ortasında oluşturulmuş olabilir. Mahkeme, bu rapor ve mütalaaların hiçbirini hükme esas almamıştır.

* Davanın temelini teşkil eden CD’lerden 11 ve 17 numaralı CD’ler üzerinde yazılmış alan ve sanık Süha Tanyeri’nin eli ürünüymüş izlenimi uyandıran “Or.K.na” ve “K.Özel” şeklindeki el yazılarının bir insan eli ürünü değil de bir yazı makinesi tarafından yazıldığını gösteren Amerikan Forensic Labratory isimli firmanın bilirkişi raporuna ve İstanbul Adli Tıp uzmanlarından Dr. Jale Bafra’nın uzman mütalaasına da değinilmemiştir. Söz konusu rapor ve mütalaa, 2/5/2011 tarihli duruşmada tartışılmış olmasına ve CD’ler üzerindeki yazıların sanık Süha Tanyeri’nin davaya konu 1. Ordu Plan Semineri sırasında tuttuğu el yazısından kopyalandığı iddia olunmasına rağmen, ilk derece mahkemesi ve Yargıtay tarafından bu hususta bir açıklama yapılmamıştır.

* Tarafsızlığı, keyfiliği, denetimden kaçmayı ve perdelemeyi önlemek için mahkemeler, kararın verilmesine neden olan temelleri yeterince açık olarak belirtmekle yükümlüdürler. Mahkemelerin yargılama süresince kendilerine iletilen her iddia ve talebi gözetme zorunda olmadıkları biçimindeki serbesti, kararın verilmesine neden olan temellere asgari açıklıkta değinilmesi görevini ortadan kaldıracak şekilde yorumlanamaz.