Adalet için 22. buluşma: Dedikodu iddianamesi

22. Adalet Nöbeti’ne katılan Özgür Mumcu, her gün nöbet tutulması gerektiğini söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Gazetemizin yayın politikasının hedef alındığı dava kapsamında asılsız ve akıl dışı iddialarla tutuklu bulunan avukat Akın Atalay nezdinde tüm haksız tutuklamalara karşı çıkmak için avukatların başlattığı Adalet Nöbeti dün 22. kez tutuldu. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ndeki ‘Adalet Nöbeti’ne CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, gazetemiz imtiyaz sahibi Orhan Erinç ve yazarımız Özgür Mumcu’nun yanı sıra 9 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan yazarımız Hakan Kara ile avukatımız Bülent Utku da katıldı. Adliye binasındaki 1 saatlik nöbetin ardından bina önünde basın mensuplarına açıklama yapıldı. Yazarımız Özgür Mumcu, hukuk devletinin temel ilkelerinin yıkıldığını, hukuki öngörülebilirliğin ortadan kalktığını, usulün yerini keyfilik, esasın yerini ise siyasi konjonktürün aldığının altını çizdi ve “Farklı senelerde hukuk fakültelerinden geçmiş ve öğrenciliğin ilk günlerinden itibaren hukukçuluğun kamu yararına, toplumsal uyuma ve adalete ulaşmak için önemini fark etmiş olanlar için bugünler hem zor hem de utanç verici” dedi. Mumcu, bu utancın dedikodu üzerine inşa edilmiş iddianamelerle içeride tutulanlar serbest kalmadıkça artarak devam edeceğini kaydetti.

Cemaatle savaşanlar

Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Ahmet Şık ve Emre İper’in anlaşılmaz gerekçelerle ve iddia dahi olmayan iddialarla tutuklu olduğunu anımsatan Mumcu, şunları söyledi: “Bu gidişata katkı veren ya da sessiz kalan hukukçular tarih önünde sorumluluklarıyla baş başa kalacak ve ülkemizin hukuk devleti sıralamasında en diplerde yer almasının utancını taşıyacaklar. Bunun böyle gitmeyeceği açıktır. Açık olan başka bir durum ise ya içeridekilerin çıkacağı ya da dışarıda kalanların da içeri alınacağıdır. Devletin çökmemesini isteyen, mesleklerini gurur içinde sürdürmeyi talep eden bütün hukukçuların sadece haftanın bir günü değil, Türkiye’de hukuk devleti yeniden kurulana kadar her gün, her eylemleriyle Adalet Nöbeti tutması, duvarlarına asılı hukuk fakültesi diplomalarının bir gereğidir.”

‘Umudumu koruyorum’

Gazetemizin imtiyaz sahibi Orhan Erinç ise, “Biz dışarıdayız ama arkadaşlarımızla birlikteyiz. Eften püften gerekçelerle yapılan tutuklama ya da yargılama daha iddianamenin açıklandığı gün çökmüştü ama henüz kabul edilmemiş durumda. Diliyorum 11 Eylül’de adalet olası bir biçimde yerine gelir. Arkadaşlarımızla birlikte Silivri’den dönme umudunu güçlü olarak koruyorum. Buradan 5 Cumhuriyetçi arkadaşıma ve içerideki meslektaşlarıma iyi bayramlar diliyorum, ne kadar iyi demek mümkünse. Kutlamayı da dışarıda yapacağımızı umut ediyorum” dedi. CHP’li Barış Yarkadaş da, 184 gazetecinin cezaevlerinde olduğunu vurgulayarak, “1 Eylül Dünya Barış Günü’ne, toplama kamplarına hapsedilen gazeteciler gerçeğiyle giriyoruz. Barışa en çok ihtiyaç duyulan bu dönemde yaşananlar, AKP’nin tarihsel utancı olarak kayıtlara geçecek. AKP iktidarı gazetecilerle birlikte, gerçekleri de hücrelere koymaya çalışıyor. Ancak gerçekler inatçıdır; siz gizlemeye çalışsanız bile onları halka duyuracak gazeteciler hep var olacaktır” dedi.