Açlık grevi başladı

Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel ve 200 TEKEL işçisi açlık grevine başladı.

cumhuriyet.com.tr

TEKEL işçilerinin, özlük hakları ile başka kamu kurumlarına geçirilme talebiyle başlattıkları eylem, 50. gününde sürüyor.

Sendika yetkililerinin verdiği bilgiye göre, işçilerden 31 Ocak itibarıyla iş akdi feshedilen 8 bin 364'ünden sadece 28'i, 4/C sözleşmesini kabul etti.

Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, TÜRK-İŞ Genel Merkezi önünde yaptığı açıklamada, Türkiye'nin gözünün 50 gündür Türk-İş'in önünde olduğunu, herkesin kalbinin burada attığını, burayla nefes alıp verdiğini söyledi.

Dünkü müzakerelerin sonrasında bakanlar tarafından yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını iddia eden Türkel, bugüne kadar yaptıkları bütün görüşmeleri tümüyle üyeleriyle paylaştıklarını ifade etti.

Hükümetin, 4/c'ye ilişkin önerilerinin TÜRK-İŞ kendileri tarafından görüşmeye değer bulunmadığını belirten Türkel, kendilerine A ve B planları sorulduğunda, “özlük haklarla tayin hakkı” dışında başka bir planları olmadığını açıkladıklarını bildirdi.

Türkel, özlük haklarıyla işçi statüsünde başka kamu kurumlarına gönderilmek istediklerini söyledi.Gittikleri yerdeki işçi ücretlerini kabul etmeye hazır olduklarını vurgulayan Türkel, “Biz, 'işçilik dışında 4/c denilen köleliği görüşmüyoruz' dedik. İşçilik hakkını bize İş Kanunu'nu, Sendikalar Kanunu'nu çıkaran parlamento vermiştir. Bizim elimizden bunu almak isteyenleri tanımıyoruz. Bizi köleliğe, 4/c'li çalışmaya mahkum etmeye güçleri yetmez” diye konuştu.

Tüm Türkiye'nin kendileriyle birlikte olduğunu, TÜRK-İŞ'in önünde marjinal gruplar bulunmadığını dile getiren Türkel, “Burada her dinden, her etnik kökenden işçiler ve sınıf kardeşlerimiz var. Hiç kimse emeğin gücünü hafife almasın” dedi.

Bugüne kadar kimseye zarar vermediklerini ifade eden Türkel, kendi canlarına kastetme pahasına haklarını korumaya çalıştıklarını ifade etti. TÜRK-İŞ önünde yarın 10 bin kişinin olacağını, ertesi gün 1 milyon çalışanın hayatı durduracağını dile getiren Türkel, “üretimden gelen gücün kullanılması” eyleminin örgütlü oldukları tüm iş yerlerinde “sıfır hata” ile uygulanacağını bildirdi.

Türkiye'de artık emeğin gücünü, taleplerini görmezden gelme döneminin sona erdiğini söyleyen Türkel, “Artık yeni bir dönem başlayacaktır” dedi.

Sağlık durumları el veren ve ilaç kullanmayan işçilerin 1 günlük kitlesel açlık grevi yapacağını belirten Türkel, 200 kişinin de 3 gün sürecek daha sonra yeni gruplarla devam ettirilecek açlık grevine başlayacağını bildirdi. Türkel, “Bu süreçte, bundan sonra yaşanacakların tüm sorumluluğu bir kişinin burnunun kanamasının, başına bir şey gelmesinin sorumluluğu başta Sayın Başbakan olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinindir” şeklinde konuştu.

Türkel, eylem süresince işçilerin eş ve çocuklarının da “yasta” olacaklarını söyledi. Daha sonra, açlık grevine başlayacak işçilerin isimleri tek tek okunarak, TÜRK-İŞ Konferans Salonu'na alındı.

 

Üç günde bir değişecekler

Bir günlük açlık grevi yapan TEKEL işçileri dışardaki çadırlarda alınlarına beyaz bant bağlarken, Türk-İş Genel Merkezi girişindeki salonda üç günlük açlık grevi yapanlar alınlarına siyah bant taktı. Türk-İş'teki salonda siyah bant takarak üç gün açlık grevi yapması planlanan 200 kişinin üç günün sonunda açlık grevini sonlandırması ve başka işçilerin üç günlük açlık grevine devam etmesi amaçlanıyor.

TEKGIDA-İŞ Genel Sekreteri Mecit Amaç, eşi Asuman Amaç'la alınlarına siyah bant takarak 3 gün açlık grevi yapacak. Amaç, siyah bant takarak içerde açlık grevi yapanların üçüncü günde sonlandırması için ikna edeceklerini ancak devam etmek isteyenlerin devam edeceğini söyledi. Açlık grevi süresiz ve dönüşümlü olarak yapılacak.

Alnına beyaz bant takan TEKGIDA-İŞ Genel Başkanı Mustafa Türkel ise, bir gün açlık grevi yapacak. Türkel, alnında beyaz bantla çadırda işçilerle bir süre oturdu. Ayrıca, dışarda çadırlarda açlık grevi yapan işçiler, çadırlarını sağlamlaştırmak ve yağmurdan korunmak için önlem alıyorlar. İşçilerden sağlık sorunu ve kronik hastalığı olanlar açlık grevine katılmıyor.

 

"1 gün iş bırakılacak"

Türk-İş, Hak-İş, DİSK, Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ve KESK yöneticileri, Türk-İş Genel Merkezi'nde bir araya gelerek daha önce aldıkları eylem kararını değerlendirdi.

Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, toplantının ardından yaptığı açıklamada, konfederasyonlar olarak, Tekel işçilerinin sorununun masa başında çözülmesi için diyalogdan yana olduklarını ifade ederek, sorunun diyalogla neticelenmemesi halinde 3 Şubat Çarşamba günü ''üretimden gelen gücü kullanma'' eylemi yapacaklarını açıkladıklarını anımsattı.

Dün geç saatlere kadar yaptıkları müzakerelerden olumlu bir netice alamadıklarını, müzakerelerin anlaşmazlıkla sonuçlandığını ifade eden Kumlu, ancak 4/c statüsünde belli bir noktaya gelinmiş olmasını ise önemsediklerini söyledi.

Kendilerinin Tekel iş yerleri kapatıldığı için daha önceki örneklerde olduğu gibi buradaki işçilerin başka kamu kuruluşlarına geçirilmesini istediklerini dile getiren Kumlu, bu konuda hükümeti bir türlü ikna edemediklerini kaydetti.

Hükümetle aralarındaki görüş farklılığının işçilerin yeniden nasıl istihdam edileceği konusundan kaynaklandığını ifade eden Kumlu, ''üretimden gelen gücü kullanma'' eylemini gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra 3 Şubat yerine 4 Şubat'ta yapmayı kararlaştırdıklarını bildirdi.

Kumlu, bu eylemin ardından 5 Şubat Cuma günü saat 14.00'de KESK Genel Merkezi'nde tekrar bir araya gelerek daha sonra yapılacakları planlayacaklarını kaydetti.

"Diyalogdan yanayız"

Bir gazetecinin, 4 Şubat'taki bir günlük iş bırakma eyleminin ardından nasıl bir yol izleneceği şeklindeki sorusunu Kumlu, şöyle yanıtladı:
''4 Şubat'ta üretimden gelen gücün kullanılmasından sonra oturup ne yapacağımızı konfederasyonlarla değerlendireceğiz. Konfederasyon başkanı arkadaşlarımızın altını çizdiği husus; biz her zaman masa başında bu işin bitirilmesi için diyalogdan yana olduğumuzu her fırsatta söylüyoruz.''

Kumlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın işçi ve memur konfederasyonlarının birleşmesi yönündeki çağrısının hatırlatılması üzerine de bu öneriyi televizyondan duyduğunu, Memur-Sen konfederasyonunun yaptığı bir toplantıda Başbakan Erdoğan'ın bu çağrıyı yaptığını anımsattı. Kumlu, bunu kendi aralarında değerlendirmediklerini ifade etti.

Bir başka gazetecinin, 4 Şubat'taki bir günlük iş bırakma eylemine katılımın ne boyutta olacağı sorusuna Kumlu, ''En etkili şekilde uygulamaya çalışacağız'' yanıtını verdi.

''Başbakan Erdoğan'ın Türk-İş önündeki eyleme 1 aylık süre tanıdığı aksi takdirde müdahale edileceğini söylediği'' hatırlatılan Kumlu, ''O bizim işimiz değil. O hükümetin yapacağı bir şey. O konuda müdahaleyi yapacak ben olsam, 'şu şöyle olacak' diye sizinle paylaşırım. Müdahaleyi edecek veya etmeyecek hükümet. Onun kararını hükümet verecek'' diye konuştu.

Emek Partisi ile İşçi Partisi, 6 işçi ve memur konfederasyonunun TEKEL işçilerine destek amacıyla aldıkları 4 Şubat'ta bir günlük iş bırakma kararına destek verdiklerini açıkladılar.

Öte yandan; Tekel işçilerine destek amacıyla İstanbul Taksim Meydanı'nda toplanan çeşitli sendikalara üye bir grup, sloganlar eşliğinde ellerindeki pankartlar ve dövizlerle Galatasaray Lisesi önüne kadar yürüdü.

Burada grup adına açıklama yapan DİSK Genel Başkan Yardımcısı Ali Cancı, özelleştirmenin işçi sınıfına ve topluma verdiği zararların gözler önünde olduğunu, özelleştirmenin ''işsizlik'', ''geçici çalışma'', ''düşük ücret'' ve ''yoksulluk'' anlamına geldiğini söyledi.