"AB'nin gündemi kriz"

Eski Dışişleri bakanlarından Emre Gönensay, AB'nin son dönemdeki ve yakın gelecekteki gündemini ''krizlerin'' oluşturduğunu, ekonomik kriz, enerji krizi, anayasa krizi gibi sorunların yanında Avrupa'nın son dönemlerde ''Türkiye krizi'' ile mücadele etmek zorunda olduğunu belirtti.

cumhuriyet.com.tr

İktisadi Kalkınma Vakfınca (İKV) yapılan yazılı açıklamada, İKV, Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Paris X Nanterre Üniversitesi İşbirliği ile ''Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne Katılımı Korkuların Ötesine Geçmek'' konulu uluslararası kolokyumun 12–13 Mart 2009 tarihlerinde Paris'te gerçekleştirildiği belirtildi.

Açıklamaya göre, etkinlikte Türkiye-AB ilişkilerinin geleceği üzerine bir sunum gerçekleştiren Eski Dışişleri bakanlarından Emre Gönensay, ''AB'nin son dönemdeki ve yakın gelecekteki gündemini 'krizler' oluşturuyor. Ekonomik kriz, enerji krizi, anayasa krizi gibi sorunların yanında Avrupa'nın son dönemlerde 'Türkiye krizi' ile mücadele etmek zorunda'' değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğini öngörmenin zor olduğunu vurgulayan Gönensay, Türkiye'nin stratejik önemi, askeri gücü, ekonomik büyüklüğü, tarımsal kaynak zenginliği, transit enerji yolları üzerinde bulunması ve dinamik iş gücünün, doğru kullanıldığı taktirde, Türkiye'nin gelecekte de önemli olmaya devam edeceğini belirtti.

Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IFRI) temsilcisi Dorothee Schmid ise Türkiye'nin muhtemel AB üyeliğinin, özellikle Nicholas Sarkozy'nin cumhurbaşkanlığına seçilmesinden sonra Fransa'da çok daha fazla tartışılmaya başladığına dikkati çekti.
Türkiye'nin AB üyeliğine en fazla karşı çıkan ülkenin Fransa olarak algılandığını dile getiren Schmid, bu algının gerçeği yansıtmadığını, geçmişte Türkiye'ye önerilen imtiyazlı ortaklık gibi alternatif çözümlerin Fransa tarafından başlatılmadığını vurguladı.
Türkiye'nin ekonomik, stratejik ve özellikle enerji alanında elinde barındırdığı üstünlüklerinin Fransa kamuoyu tarafından sahiplenilmediğini anlatan Schmid, hem Fransa, hem de Türk kamuoyularında Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin kapsamlı iletişim çalışmalarının yapılması ve özellikle Fransa'da sivil toplum örgütlerine Türkiye'nin AB üyeliğinin artılarının aktarılması gerektiğini ifade etti.
 

Türkiye'nin 3 sorunu

Fransa'nın eski Başbakanlarından Michel Rocard da AB'nin temelinde gümrüklerin kaldırılması olduğunu, gümrükleri kaldıran Avrupa'nın kısa bir sürede Avro gibi, dünyada herhangi bir benzeri olmayan bir ekonomik birleşmeye imza atabildiğini dile getirdi.
Türkiye'nin AB içerisinde hak ettiği yeri alması gerektiğine inandığını belirten Rocard, Türkiye'nin yüzleşmek zorunda olduğu ve acil çözüm bekleyen üç sorunun, ''Kıbrıs, Ermeni ve Kürt'' sorunları olduğunu öne sürdü.

Rocard, Kıbrıs konusunda mevcut durumda ciddi bir tıkanmanın olduğunu, Birleşmiş Milletler çatısı altında Türkiye'nin gerekli adımları attığını, Türk tarafının referanduma ''Evet'' oyu vererek Ada'da çözüm bulunması için önemli bir girişimde bulunduğunu anımsattı.

Kıbrıs'ta çözümün siyasi bir karar olacağını vurgulayan Rocard, Kıbrıs sorunun çözülmesi ile Türkiye'nin AB üyelik müzakerelerinde önemli bir ilerleme sağlayacağına inandığını vurguladı.