Abdüllatif Şener: İktidar uyarılarımızı dikkate almalı
CHP Konya Milletvekili Abdullatif Şener, "Devlette liyakat sistemi yeniden inşa edilmelidir. Şu an geçerli olan liyakat sistemi değil, sadakat sistemine göre iş yapılıyor. Bu, çözüm kabiliyetini ortadan kaldırıyor. Dünyanın her tarafında ekonomi bozulduğunda sorumluluk iktidara aittir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile arasında geçmişte kötü bir şey geçmediğini belirten Şener, "Bana hep güzel üslup kullanmıştır" diye konuştu.
DHACHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Parti Meclisi Üyesi Ayça Taşkent ve İl Başkanı Ümit Özer ile birlikte partisinin Kayseri il başkanlığında basın toplantısı düzenledi. Kayseri’de sivil toplum kuruluşlarına yönelik ziyaretler gerçekleştireceklerini ve yaşanan ekonomik sıkıntılara yönelik değerlendirmeler yapacaklarını kaydeden Abdüllatif Şener, Türkiye genelinde ekonomik sıkıntının yaşandığını ifade etti. CHP olarak yapıcı muhalefet yapma konusunda kriz masası oluşturduklarını belirten Şener, kendisinin de bu alanda görev aldığını belirtti. Şener, şöyle konuştu:
"Ülke genelinde sivil toplum örgütlerini dinleyeceğiz. Sonra bunları harmanlayıp, hükümeti sürekli uyaracağız. Eğer sorumluluk sahibi iktidar gerekli tedbirleri ve uyarıları dikkate almazsa bu ülke en az 3 yıl kavrulur. İşin başındayız. İşin başında gerekli önlemlerin tedbirlerin ciddiyetle alınması lazım. Eğer gerekli önlemler iktidar tarafından alınır ve doğru bir şekilde uygulanırsa bu ekonomik krizi kısa bir süre içinde atlatmak mümkün olur. Yapıcı bir şekilde iktidarı uyarmayı görev olarak görüyoruz. Bu krizi aşmanın en temel yolu sorumlu olanların sorumluluklarını kabul etmeleridir. Ekonomik politika uygulayacak tek güç devlettir. Devletin tüm araçlarını da iktidar kullanmaktadır. Önümüzdeki süreç çok tehlikeli, bizim asıl endişemiz bu. Kayseri’de de bu amaçla STK’ları ziyaret edeceğiz."
'YANDAŞLIĞI BIRAK LİYAKATE GÖRE GÖREVLENDİRME YAP' DİYORUZ
"Kimsenin ekmek teknesini yitirmesine gönlümüz razı değildir" diyen Şener, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, ekonomik krize yönelik açıkladığı 13 maddelik çözüm paketine de değinerek, hükümetin bu paketi dikkate almamasına tepki gösterdi. Cumhurbaşkanının ilk yapması gereken şeyin kabineyi değiştirmek olduğunu savunan Şener, şunları söyledi:
"Biz iktidara, 'Yandaşlığı bırak, sadakati bırak, liyakate göre görevlendirme yap' diyoruz. İktidar cephesinde büyük suskunluk vardır. Bunu sorumlu iktidarın yapmaması lazım. 13 maddede ne var? Devlette liyakat sistemi yeniden inşa edilmelidir. Şu an geçerli olan liyakat sistemi değil, sadakat sistemine göre iş yapılıyor. Bu, çözüm kabiliyetini ortadan kaldırıyor. Dünyanın her tarafında ekonomi bozulduğunda sorumluluk iktidara aittir. Ekonomi kötüye giderse bir numaralı sorumlu iktidardır. Kötüye gidişi aşmak için de sorumlu da iktidardır. Biz muhalefet olarak yol gösteriyoruz. Devlette liyakat sistemi esastır. Demokrasi ve hukuk önemli. 'Seçimleri kazanırsak ekonomi uçacak' dendi ama ne yazık ki 16 Nisan referandumu ve 24 Haziran seçimleri öncesi söyledikleri gerçekleşmemiş, tam tersi yaşanmıştır. Bizim söylediklerimiz gerçek çıkmıştır. Çünkü sistemi bozarsanız işler doğru yürümez. Hukuk güvenliği önemli. Bu dış politikayla da ülke ekonomisinin nefes alması mümkün değildir."
Yaşananlara karşı tedbir alınması gerektiğini ifade eden Şener, "Tedbir alınmazsa bu ülkede yıllarca etkisini gösterir ve bu nedenle önerileri dikkate almak lazım. Biz de görüşleri alacağız, harmanlayacağız. Bu çerçevede doğru yolu göstereceğiz. Batıldan vazgeç hak politikalara gel diyeceğiz" diye konuştu.
İDLİP KONUSU
İdlip konusunda da açıklama yapan CHP Milletvekili Abdüllatif Şener, şöyle konuştu:
"Suriye'ye gönderilen teröristler, emperyalist ülkelerin Siyonist politikaları için yetiştirilmiştir, silahlandırılmıştır, ceplerine paraları konmuştur ve Suriye’yi hallaç pamuğu gibi dağıtmışlardır. Suriye'de dış göç yaşayan Suriyeli sayısı 5 milyon civarında, dış göçten daha çok iç göç yaşanmıştır. Suriye'de 7-8 milyon içerde göç yaşanmıştır. Suriye'deki nüfusun yüzde 90'ı Esad'ın kontrol ettiği bölgelerdeydi. Devletin girdiği yerlerden dış göç yaşanmamıştır. Dış göçlerin yaşandığı yerler terör unsurlarınca işgal edilen yerlerde yaşanmıştır. Terör çeteleri İdlip'de yığılmışlardır. 50-60 bin civarındadırlar. Bunların aileleri var, çocukları var. Savaş evlilikleri yapıyorlar. Suriye'de terör bitecekse İdlip'in Suriye devleti tarafından ele geçirilmesi lazım. Teksas'ı uluslararası teröre çeteleri işgal etseler Trump ne yapardı? Trump ne yapar idiyse Esad da Suriye'de kendi şehrini kurtarmak için onu yapar. Dünyanın dört bir tarafından 200 ülkesinden, 100 bin silahlı terörist emperyalistlerin desteği ile Türkiye'ye girseler, karıncalar gibi Antep, Adana Konya'yı işgal etselerdi, Türkiye Cumhuriyet hükümeti ne yapardı? Türkiye Cumhuriyet hükümeti ne yapardıysa Suriye devleti de kendi şehirlerini bu uluslararası teröristlerden, seyyar teröristlerden kurtarmak için de onu yapıyor. Tüm dünya bu terör çetelerin İdlip'te temizlenmesine karar vermesi lazım. Yaşananlar, İsrail'in parçalayıp, yut stratejisidir. Suriye'de yaşananlar, İsrail stratejilerine dayanıyor."
KGC'YE ZİYARET
Şener ve Arık, daha sonra Kayseri Gazeteciler Cemiyeti'ni (KGC) ziyaret etti. Ziyarette konuşan KGC Başkanı Veli Altınkaya, basın sektöründe yaşanan sıkıntıları anlattı. Altınkaya, döviz kurundaki yükseliş nedeniyle gazete kağıdı ve uydu kiralama ücretlerinde, yüksek oranda artış olduğunu söyledi. Altınkaya, ayrıca basın sektöründeki sıkıntıların sıralandığı 15 maddelik kağıdı Şener'e verdi.
"MESLEK GRUPLARININ YAŞADIĞI SORUNLARI ARAŞTIRIYORUZ"
CHP Konya Milletvekili Şener ise ziyaretteki konuşmasında, "Sektörün ve gazetecilerin sorunlarını dile getirdiler. Gerçekten ağır bir dönem yaşıyoruz. Neden? Gazete kağıdı ithale dayalı olmalı. Gazete maliyetlerini yukarı doğru çekince bunu finanse etme durumu var. Bu da meslek açısından en önemli sorunlardan biridir. Sadece gazetecilikle ilgili değil, ülkemizdeki ekonomik durumun her sektöre zorluklar getirdiğini biliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu konuda kriz masası oluşturduk. O masada oturanlardan biri de benim. Bunu takip ediyoruz. Kriz masasının üyesi olarak ülkeye dağıldık ve sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ediyoruz. Meslek gruplarının yaşadığı sorunları araştırıyoruz ve sonrasında bunu Ankara'da değerlendireceğiz" dedi.
"HER ALAN DOLARİZE OLMUŞ"
Son 10 yılda, Türkiye ekonomisinde sorunlar oluştuğunu kaydeden Şener, "Bu dönem öyle geçiştirilecek dönem değildir. 'Döviz çıktı, benim dövizim yok' diyebileceğimiz bir şey değildir. Bu, bütün gelir gruplarını etkileyecek bir süreçtir. Fiyat artışlarına yol açacak, borçluluk nedeniyle birçok girişimci işini sürdüremeyecek. İflasları izleyeceğiz, işsizleri göreceğiz. Bütün bunları üst üste görünce ekonominin de küçüleceğini göreceğiz. Ekonominin küçülmesiyle bütçe azalacaktır. Bize göre bu süreçte dış etkiler yok mu? Var. Her dönemde dış faktörler vardır. İç dinamikler müsait olmadığı takdirde dış dinamikler etkili olamaz. Son 10 yılda Türkiye ekonomisinin önemli sorunları var. Her alan dolarize olmuş. Benim bulunduğum dönemlerde döviz geliri olmayanların döviz cinsinden borçlanmaları yasaktı. Bunu prensibe bağlamıştık. Sonradan 2010 yılında maalesef bu kural terkedildi. Bunun üzerine Türkiye döviz üzerinden borçlanmaya başladı. Kurda 1 kuruşluk artış olsa Türkiye'nin borçları, 4 milyar 67 milyon lira artıyor. Bahsettiğim borca göre, dolar kuru 6 lira olsaydı bizim dış borcumuz, Türk lirası cinsinden 1 trilyon 41 milyar lira artmış durumda oluyor" diye konuştu.
'ARAMIZDA KÖTÜ BİR ŞEY GEÇMEDİ'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile geçmişte güzel hukukları olduğunu da dile getiren CHP'li Şener, şunları söyledi:
"Hiç kavga etmedik, aramızda kötü bir şey hiç geçmedi. Bana hep güzel üslup kullanmıştır. Ben geldiğimde dolar 1 lira 60 kuruştu, bıraktığımda 1 lira 10 kuruştu. 1 lira 10 kuruş olarak bıraktığım dolar, şu an 6 lirayı geçti. Asıl sorun, ekonominin yönetiminde. Bu açıdan liyakata önem verilmelidir. Ekonomi düzgün yürütülürse 6 ayda her şey düzelir. Eğer yönetilmezse 3 yıl içinde herkes kavrulur. 3- 5 sene Türkiye bu sıkıntıyı çeker ve herkes yanar. Tabi her kriz döneminde kazananlar vardır. Bunlar rantiyecilerdir; ama üreten, çalışan kesimler kriz dönemlerinde mahvolur. O yüzden biz enerji sarf edenleri korumak için çalışırız. Biz ihracata katkısı olanları düşünmek zorundayız. Bu süreçte bazı eleştiriler olmaz mı? Olur. Memleketi sevmek, eleştiri yapmaktan çekinmemeyi gerektirir. Memleketin bu badireden kurutulması için hangi adımlar varsa o adımları atarız" diye konuştu.