ABD'li yazardan referandum yorumu

Tanınmış ABD'li gazeteci ve yazar Stephen Kinzer, Türkiye'deki referandumda anayasa değişikliklerinin onaylanması halinde bunun "Türkiye'nin tam demokrasiye geçişi için dev bir adım olacağını" savundu.

cumhuriyet.com.tr

Dış politika uzmanı Stephen Kinzer, İngiliz The Guardian gazetesince yayımlanan makalesinde Türkiye'de 12 Eylül'de yapılacak anayasa değişiklikleri referandumu değerlendirirken "Anayasa reformu ile ilgili hafta sonundaki referandumda bir zafer, Türkiye'nin tam demokrasiye geçişi için dev bir adım olur" görüşünü dile getirdi.

Referandumun 12 Eylül darbesinin yıldönümüne denk düştüğüne dikkat çeken Kinzer, "Ordunun nesillerce süren popülaritesinin son yıllarda büyük ölçüde kaybettiğini, subayların darbe komplolarını ve cinayetlere karıştıkları yönündeki bilgilerin birçok Türkü dehşete düşürdüğünü" öne sürdü. Kinzer şu yorumu yaptı:
"Referandumdan evet çıkarsa Türklerin ordunun siyasete karışmasından bıktıklarının işareti olarak algılanacak. Zafer de, hükümeti, Türkiye'nin, Avrupalı demokrasi düzeylerine ulaşabilmesi için şart olan, yeni bir anayasa hazırlama yönündeki eski planına dönmeye cesaretlendirebilir. Aynı zamanda, uzun bir süreden beri devam eden, Kürt milliyetçileri ile Türk devleti arasındaki şiddetli çatışmalara son vermek amacıyla Kürt grupları ile müzakereleri başlatma kararına yol açabilir."


"Seçmenler bölündü"

Stephen Kinzer, anketlerin seçmenlerin bölündüğünü gösterdiğine işaret ederek "Değişiklikler, reddedilirse eğer, ivme, laikliğin korunmasının demokrasinin derinleşmesinden önemli olduğuna inanan eski elidin lehine dönecek" diye yazdı. Kinzer, bazı iş dünyası liderlerinin, böyle bir durumda yatırımcıların korkacağını, Türkiye'nin "spektaküler ekonomik büyüme"nin yavaşlayacağı görüşlerine de yer verdi.


"Hayır, siyasetin dinamiğinin kaymasına neden olur"

Referandumun sonucunun siyasete etkisi olacağını da savunan Kinzer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, reformlar için kampanyayı "olağanüstü tutku" ile yürüttüğünü belirtirken örnek olarak da TÜSİAD'a yönelttiği, "Bitaraf olan bertaraf olur" uyarısına dikkat çekti. Kinzer, zaferin etkilerine ilişkin olarak da şu yorumu yaptı:
"Bir zafer, Erdoğan'ın otoritesini ve dindar, sosyal yönden muhafazakar Adalet ve Kalkınma Partisi'nin hakimiyetini sağlamlaştırır. Cumhurbaşkanlığını güçlendirmeye ve daha sonra kendisi için talep etmeye yönelik gibi gözüken planını cesaretlendirir. Muhalifler ise, tek parti rejimine ve artmış dini güce yönelik bir adım olacağını söylüyorlar.

Reformların yenilgiye uğraması ise, Erdoğan için, partisini ezici bir zafere doğru götürdüğü 2002 yılından beri ilk büyük seçim tersliği olur. Bu, Türk siyasetinin dinamiğinin kaymasına yol açar. Eğer, sonraki genel seçimde Erdoğan'ın yenilgisine götürürse, bunun akibetinde Türk dış politikasında büyük değişiklikler meydana gelebilir. Erdoğan'ın, Türkiye'yi dini bir devlete dönüştürmek istediğine inanan laikler, sevinçten uçar."


"Paketin eksiklikleri"

Yıllarca New York Times için çalışan, ödüllü gazeteci Kinzer, Anayasa paketinin "kilit" reformlarının "eski elidin yargı sistemi üzerindeki etkisini zayıflatacağı"nı savunduğu makalesinde paketin, ifade özgürlüğü sınırlamalarına son veren, insanların dini inançlarını ve etnik kimliklerini tam olarak ifade etme hakkı veren ve yüzde 10'luk barajı düşüren düzenlemelerini içermediğine dikkat çektikten sonra "Ancak Türkiye'nin, askeri vesayetten kurtulmak ve tam demokrasiye geçişini tamamlama çabasında dev bir adım olur" yorumunu yaptı.

AKP'nin Türkiye'de en iyi teşkilatlanmış parti olduğunun, aktivistlerinin çok güçlü bir biçimde motive edildiğini de öne süren Kinzer, AKP için "Canlı bir ekonomiyi inşa ettiğini, Türkiye'nin küresel boyunu dramatik bir biçimde artırdığını, toplumu hiçbir zaman olmadığı gibi demokrasiye yakınlaştırdığını meşru bir biçimde iddia etme hakkı var. Bu, hafta sonunda en az dar bir zafer sağlamak için yeterli olmalıdır" sözlerine ekledi.