ABD'den Erdoğan'a kınama

ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu, 10 Mayıs’ta sunulan ve Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi alması halinde F-35 programından çıkarılması çağrısı yapan karar tasarısını kabul etti. Türkiye’ye S-400 silah sistemi alımını iptal etmesi çağrısı yapıldı. Oturumda söz alan Demokrat Kongre üyesi Eliot Engel, “Bu tasarı Erdoğan’ı otoriter davranışı sebebiyle kınıyor" ifadelerini kullandı.

cumhuriyet.com.tr

Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu’nda bir dizi karar tasarısına ilişkin görüşmeler yapıldı. Oturumda ele alınan tasarılardan biri de her iki partiden Kongre üyelerinin destek verdiği ve Türkiye’ye S-400 sistemini alması halinde yaptırım uygulanması çağrısında bulunan karar tasarısıydı. Tasarı oturumun sonunda yapılan toplu oylamada kabul edildi. Oturumda görüşülen Türkiye tasarısı dahil toplam 9 tasarı, sesli oylama yöntemiyle topluca oylandı ve onaylandı.

“İKİSİ BİRDEN OLMAZ”

Amerika’nın Sesi’nde yer alan habere göre; Oturumda söz alan Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Eliot Engel Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’de demokrasiyi gerilettiğini ve Putin ile yakınlaştığını savundu. Demokrat Kongre üyesi Eliot Engel, “Bu tasarı Erdoğan’ı otoriter davranışı sebebiyle kınıyor, Türkiye’ye de Rus silah sistemlerinin teslimatının iptal edilmesi çağrısını yapıyor” dedi.

Engel, “Elbette bizim sistemimizi onlara satmamızı istiyorlar ama bunu Rus silah sistemi teslimatını iptal etmezlerse yapamayız. İkisi birden olmaz. Bir NATO üyesi ülke Rus ekipmanı satın alamaz” şeklinde konuştu.

Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu’nun Kıdemli Cumhuriyetçi Üyesi Michael McCaul de sert konuştu. “Bu karar Temsilciler Meclisi’nin ABD’nin Türkiye’ye Patriot sistemi satma teklifine destek verdiğini belirtiyor ve Türkiye’nin Rus S-400 hava ve füze savunma sistemi satın alma kararını kınıyor. S-400 sistemini satın alması halinde Kongre Türkiye’nin F-35 programına katılımına artık destek vermeyecek. Türkiye’nin gittiği yolu düzeltmesini ve daha iyi seçimi yaptığını görmek istiyoruz” dedi.

McCaul, “Sovyetler Birliği’ne karşı aynı çizgide olmak üzerine inşa edilen NATO ittifakına giren bir NATO üyesi olarak Türkiye’nin Rus S-400 sistemi satın alması anlaşılamaz. Bu durum bu komisyon ve yönetim için kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

“S-400 KARARI ORTAK DEĞERLERİ HİÇE SAYDIĞININ GÖSTERGESİ”

Kongre Türkiye Dostluk Grubu’nun eş başkanlarından Cumhuriyetçi Steve Chabot, “Bu aşamaya gelmemesini ummuştum. Ne yazık ki Türkiye’nin S-400 alımı ilişkilere zarar veriyor. Bu konudaki duruşumuzu ve bu silah satışının neden kabul edilemez olduğunu anlıyorlar. Umarım Cumhurbaşkanı Erdoğan doğru tercihi yapar ve Trump yönetimi de Türkiye’nin hava savunma ihtiyaçlarını karşılaması için Patriot füzelerini alması için Türkiye ile çalışır” şeklinde konuştu.

Türkiye Dostluk Grubu’nun diğer bir Cumhuriyetçi eş başkanı Joe Wilson da, “Ankara ile ilişkilerimiz konusunda endişeliyim. Türkiye stratejik bir NATO müttefiki ve S-400 alma kararı bana göre şu anki hükümetin ortak değerlerimiz ve Türkiye’nin demokratik temellerini hiçe saydığının göstergesi” dedi. Joe Wilson “S-500 sistemi konusunda Ruslarla işbirliği yapmayı değerlendirmeleri bunu doğruluyor. Türk hükümetine bu alımı iptal etmeye ve NATO ittifakındaki karşılıklı faydaya dayanan rolünü yeniden üstlenmeye çağırıyorum” şeklinde konuştu.

<haber-dikey:1406161>

S-400 KARAR TASARISI NE DİYOR?

Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu’nda kabul edilen tasarının metninde, Amerika ve Türkiye’nin 1952 yılından bu yana NATO kapsamında müttefik olduğu, Türkiye ve Amerika’nın Kuzey Atlantik İttifakı Antlaşması kapsamında demokrasi ilkelerini, bireysel özgürlükleri, hukukun üstünlüğünü korumakla yükümlü oldukları ve bunun yanı sıra kolektif savunma ve barış ile güvenliğin korunması konusunda ortak çaba göstermekle yükümlü oldukları vurgulanıyor.

Türkiye’nin önemli bir NATO müttefiki ve Amerika’nın da önemli bir askeri ortağı olduğu, Türkiye’nin 2 bin ABD Silahlı Kuvvetler mensubuna, hava savunma teçhizatına ev sahipliği yaptığının altı çiziliyor.

Ancak “Türkiye Amerika ile önemli bölgesel çıkarları paylaşmasına karşın, Rusya ve İran’la işbirliği içinde olması, Kuzey Kıbrıs’ı işgali, demokratik normlar ve kurumlardan uzaklaşması, özgür basına yönelik saldırılar, ABD vatandaşlarının ve ABD Büyükelçilik çalışanlarının haksız şekilde gözaltında tutulması ABD ve Türkiye ilişkileri için son derece sorunludur” ifadeleri yer alıyor.

Karar tasarısı metninde “Amerika’nın Türkiye’nin uçaksavar ve balistik füzelerden kaynaklanan bölgesel tehdit algıladığını ve bunun için de yeni bir hava ve füze savunma sistemine acilen ihtiyaç duyduğunu anladığı, Amerikan yönetiminin de Türkiye’ye Türkiye’nin savunma gereksinimlerini karşılayan güçlü ve cazip bir alternatif teklif sunduğu” belirtiliyor.

Metinde Amerika’nın Düşmanlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasasının (CAATSA) Başkan’a Rus savunma ya da istihbarat sektörüyle önemli işlemler yapan birey ya da kuruluşlara yaptırım uygulamasını şart koştuğu hatırlatılıyor.

Türkiye’nin S-400 sistemi almasının Amerika ve NATO müttefiklerinin güvenliğine zarar verdiğini, Türk-Amerikan ilişkilerine zarar verdiği ve bu alımın Türkiye’nin F-35 üretimine katılma ve bu uçakları filosuna alma planıyla uyumsuz olduğu belirtiliyor.

Karar tasarısında “Türkiye’nin 2002 yılından bu yana F-35 programında bazı parçaların imal edilmesi, bakım tesisine ev sahipliği yapmayı planlamasıyla ve programa 1,25 milyar dolardan fazla yaptığı yatırımla kritik bir ortak olduğu vurgulanıyor.

Tasarı metninde F-35 programı dışında olası yaptırımlardan etkilenebilecek savunma teçhizatı programları arasında Patriot hava ve füze savunma sistemi, CH-47F Chinook helikopterleri, UH-60 Black Hawk helikopterleri ve F-16 uçakları var.

Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu’nda kabul edilen tasarı Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi satın almaması koşuluyla Amerika’nın Türkiye’ye Patriot sistemlerini satma teklifine destek veriyor.

Türkiye’nin S-400 sistemini satın alması halinde Türkiye’nin F-35 programına katılımının sonlandırılması ve CAATSA bağlamında yaptırımların tam olarak uygulanması çağrısı yapılıyor.