ABD Başkonsolosluk çalışanı Metin Topuz hakkındaki iddianame kabul edildi

FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan ABD İstanbul Başkonsolosluğu irtibat görevlisi Metin Topuz’un hakkında hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi. Topuz'un el konulan cep telefonundan yaptığı mesajlaşmalara ulaşıldığı bildirildi.

AA

FETÖ soruşturmasında tutuklanan ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz hakkında hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi. Metin Topuz'un tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, ilk duruşmanın 26 Mart'ta yapılmasına hükmetti.

ABD, Topuz’un kullandığı telefonun ABD’ye ait olduğu iddia etmiş ve Türkiye'ye “nota” vererek “telefonun iadesini” talep etmişti. Savcılık Topuz’un eylemlerinin istihbarat faaliyeti kapsamında olduğu belirledi.

Sözcü'den Can Özçelik'in habere göre Metin Topuz'un el konulan cep telefonundan yaptığı mesajlaşmalara da ulaşıldı. Topuz'un kullandığı bu telefonun ABD'ye ait olduğu iddia edilerek “nota” verilmiş ve “iade edilmesi” talep edilmişti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma dosyasına giren bilgilere göre şüpheli Topuz, kimliği tespit edilemeyen yabancı şahısların da yer aldığı bir WhatsApp grubu kurarak FETÖ operasyonlarına ilişkin bilgiler verdi.

“PARALEL OPERASYON” GRUBU

Bilgilere göre, şüpheli Topuz, 8 Aralık 2015'te “Yeni Paralel Operasyon” isimli bir WhatsApp grubu kurdu. Topuz'un bu gruptan, “Bugün yeni bir paralel operasyonu oldu. Osman Balcı ve Yasin Topçu'nun da içinde olduğu 18 polis memuru tutuklandı. Hamza Tosun firari” şeklinde mesaj attığı tespit edildi. Aynı grupta, ismi tespit edilemeyen bir kişinin “Komik” şeklinde cevap yazdığı, yine kimliği tespit edilemeyen başka bir kişinin de “Yasin ve Hamza birkaç vakada iyi iş ortaklığı yapmışlardı. Merkezde paralel devlet. Kral olmak güzel!” şeklinde cevap verdiği belirlendi.

Soruşturma kapsamında Topuz'un, Rıza Sarraf'ın ABD'de yakalanması olayına ilişkin de yazışmalar yaptığı belirtildi. Bu mesajların içeriğinde Topuz'un, Sarraf'ın ABD'deki tutuklanma sürecine ilişkin yazdığı mesajlarla ilgili de “Şüphelinin Rıza Sarraf isimli şahısla ilgili yaptığı öngörünün gelinen aşamada isabetli olduğu, bu hususun öngörü sınırlarını aştığı” yorumu yapıldı.

“EYLEMLERİ İSTİHBARAT FAALİYETİ KAPSAMINDA”

Savcılık, şüpheli Topuz'un WhatsApp gruplarındaki yazışmalarda “tercümanlık ve mihmandarlık görevini aştığını” vurgulayarak şu çarpıcı tespiti yaptı: “Şüphelinin WhatsApp isimli program üzerinden yapmış olduğu yazışmaları incelendiğinde savunmasının aksine asistan gibi hareket etmediği, hemen her grup yazışmasında birlikte çalıştığı kişilere karşı daha detaylı bilgilere sahip biçimde yazışma yaptığının değerlendirildiği, şüphelinin yazışma yaptığı kişilere karşı ast olarak çalıştığına dair herhangi bir hitabının dahi bulunmadığı, bu suretle de şüphelinin bu yönde aktif ve önemli görev yürüttüğü değerlendirilmiş olup, kendisinin görevi ile ilgili iddia ettiği tercümanlık ve mihmandarlık görevini aşacak biçimde istihbarat faaliyetleri kapsamında eylemlerde bulunduğu anlaşılmıştır.”

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENDİ

4 Ekim 2017 tarihinde tutuklanan ABD İstanbul Başkonsolosluğu irtibat görevlisi Metin Topuz hakkında hazırlanan iddianamede, “Siyasi ve askeri casusluk”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek” ve “gizliliği ihlal” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmişti.

ABD'NİN “TELEFONDAKİ BELGELER DOKUNULMAZ” İDDİASI

ABD, Metin Topuz'un el konulan cep telefonu ve sim kartının iadesini isteyerek bu konuda Türkiye'ye nota vermişti.

Topuz'un telefonunun ABD'ye ait olduğu iddia edilen nota da şu ifadeler kullanılmıştı: “Metin Topuz'a ait cep telefonu, SIM kart ile bağlantılı her türlü bilgi ve verinin Konsolosluk İlişkileri hakkında Viyana Sözleşmesi'nin 33'üncü maddesi uyarınca, Konsolosluk arşiv ve belgelerinin dokunulmazlığı kapsamında olduğu kaydedilmektedir.”