8 ay sonra ulaşıldı

Zonguldak'ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında, 17 Mayıs 2010'daki patlamanın ardından Engin Düzcük ve Dursun Kartal'ın cesedine zorlu süreçlerden geçilerek 8 ayda ulaşılabildi.

cumhuriyet.com.tr

TTK Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağının eksi 540 kodunda 17 Mayıs'ta meydana gelen grizu patlamasının ardından taşeron olarak galeri açma işini yürüten firmanın 30 çalışanından haber alınamamıştı.

Grizuyla birlikte Yeni Karadon Servis Kuyusu'nun hasar görmesi ve göçüklerin oluşması nedeniyle ekipler olay yerine ulaşamamış, Gelik 75. Yıl Cumhuriyet Kuyusu'ndan yürütülen çalışmalar sırasında madencilerin yakınları endişeyle beklemişti.

TTK ekipleri, 20 Mayısta kurtarma kafesine yaptıkları donanımla eksi 540 koduna inmeyi başarmış, 28 cenaze yer üstüne çıkarılmıştı. Cenazelerini teslim alan aileler definlerini yapmasından sonra karışıklık yaşandığının belirlenmesiyle şüphe duyulanlar üzerinde DNA testleri yapılmış, mezarlar açılarak doğru cesetler ailelere teslim edilmişti.

Bu sırada Erdem Alkin'in cenazesini Engin Düzcük sanarak teslim alan ailesi madencinin Dursun Kartal ile cesetlerine ulaşılamayan iki işçi arasında yer aldığını öğrenerek şoke olmuştu.

Engin Düzcük ve Dursun Kartal'ın, patlamayla meydana gelen göçükler altında kaldığından şüphelenen TTK ekipleri, oluşan yeni göçükler nedeniyle de büyük uğraş vererek faciadan yaklaşık 1 ay sonra yığınları kaldırabilmiş fakat cesetleri bulamamıştı.


Çinliler'in kuyu onarımı

Madencilerin yığınların altında cenazesini bulamayan ekipler, eksi 540 metre derinlikten eksi 735 metreye kadar inen ve eksi 720 kodunda ızgara bulunan kuyuya düştükleri üzerinde durmuş, ancak içi su dolan kuyudan işçileri kurumun imkanlarıyla çıkarmanın mümkün olmadığını belirlemişti.

TTK yetkililerinin, facianın ardından Çin Büyükelçiliği vasıtasıyla çağırdığı kuyuyu dizayn eden profesör ve yardımcısı haziran ayında incelemelerde bulunmalarının ardından ülkelerine dönmüş, bir süre sonra Kurum'a, teklifleriyle dönüş yapmışlardı.

Profesör, kuyunun montajını yapan ve 10 yıllık bakım-onarım anlaşması bulunan Çinli CITIC firmasından ayrıldığını, başka firmada çalıştığını belirterek teklif sunmuş, bunu kabul etmeyen kurum yetkilileri ise CITIC yetkililerine ulaşmış, 16 Ağustos'ta Çinli mühendislerden oluşan ekip ocakta incelemelerde bulunmuştu.

Facianın ardından yaklaşık 120 günün geçtiği eylül ayı içinde CITIC firması elemanlarının gelerek kuyuda çalışma yapmasını bekleyen TTK yetkilileri, firmanın ''deneyimli personelleri bulunmadığı, işin uzmanlık istediğinden yapılamayacağını'' belirten mektubuyla şoke olmuştu.

Bunun üzerine TTK, 18 Ekim 2010'da uluslararası ihaleye çıkmış, 1 milyon 209 bin dolar teklifle işi üstlenen Çin'den Sino Steel Industr Trade (SSIT) Group Corporation ile 12 Kasımda sözleşme imzalanmıştı. Firma, ''kuyunun tamamının temizliği, tahribatın giderilmesi, eksi 540 kodundan eksi 720'ye kadar tüm temizlik ve bakımının yanı sıra ihraç sisteminin ve yardımcı kurtarma vincinin yeniden bütün testlerinin yapılması ve devreye alınmasını'' kapsayan işe 13 Aralıkta başlamıştı. 150 günde tamamlanması öngörülen iş kapsamında 45 günde cenazelerin çıkarılması hedeflenmişti.

Tüm bu gelişmelerin sonucu şirketin 19 kişilik Çinli ekibi, kurum madencileriyle birlikte çalışmaları sonucu kuyudaki metrelerce küp suyu boşaltmış, tonlarca hurdayı temizleyerek 8 ayda cesetlere ulaşabildi.


Aileleri zor günler geçirdi

Grizu faciasında yakınlarını kaybetmenin acısına cenazelerinin bulunamaması eklenen Düzcük ve Kartal ailesi, 8 aylık süreçte zor günler yaşamıştı.

Yaklaşık 3 yıl önce aşçılık yaptığı firmanın iş yerini kapatmasıyla madenciliğe başlayan 2 çocuk babası Düzcük'ün, kızları 3 yaşındaki Sıla ve 8 yaşındaki Beyza da anneleri Hayriye Düzcük ile büyük üzüntü yaşamıştı.

Dursun Kartal'ın Pamukkale Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünde öğrenim gören oğlu Turgut Kartal ile bilgisayar mühendisliğinde eğitimine devam eden kız kardeşi Tülay'ın çocuklarının yanı sıra babası da yıllar önce kömür ocağında hayatını kaybeden madencinin eşi Gülhizar, bir an önce cenazelere ulaşılmasını beklemişti.

Şili'de yerin 624 metre altında 2 ay mahsur kalan 33 işçinin 13 Ekim 2010'da kurtarılma çalışmalarını televizyondan hüzünle izleyen Düzcük ve Kartal ailesi, cenazelerinin halen çıkarılamamış olmasına tepki göstermişti.

Grizu patlamasıyla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı inceleme raporunda TTK yüzde 30, işçilerin çalıştığı Yapı-Tek firması yüzde 70 kusurlu bulunmuştu.

 

 

 

 

Zonguldak'ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında 17 Mayıs 2010'daki patlamanın ardından 8 ay sonra cenazeleri çıkartılan Engin Düzcük ve Dursun Kartal'ın cesedinden alınacak numunelerin DNA testi için Ankara ya da İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderileceği bildirildi.

AKP  Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen, Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi morgu önünde bekleyen madencilerden Engin Düzcük'ün eşi Hayriye Düzcük'ü teselli etmesinin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Madencilerin cenazesinin bulunamadığı 8 aydır en büyük sıkıntıları kendilerinin çektiğini anlatan Türkmen, şöyle konuştu:
''En azından cesetlerimizi alabildik. Cenazelerimizi en kısa zamanda Adli Tıp Kurumunun kimlik tespitini yapmasının ardından defnedeceğiz. Allah böyle kazaları bir daha yaşatmasın korkunç bir olaydı. Savcının nezaretinde numuneler alınacak, İstanbul ya da Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderilecek. Daha önce DNA testi için madencilerin yakınlarından numuneler alınmıştı, onlarla süratli olarak gerekli işlemler yapılacak. Cenazelerimizi kimliklerini tespit etmemizin ardından defnedeceğiz. Adli Tıp Kurumu yetkilileri birkaç gün öncesinden bilgilendirildi. Numuneler ulaşınca seferber olacaklar. Bütün işlemleri takip ediyoruz.''

Ağladığı görülen Hayriye Düzcük de cenazelerin çıktığı için üzülmekle beraber sevinçli olduğunu, tek beklentilerinin gerçekleştiğini kaydetti.

Düzcük'ün amcasının oğlu Ergin Düzcük de madencinin, daha önce açılan ve yaşanan kimlik karışıklığı nedeniyle yanlışlıkla Erdem Alkin'in defnedildiği mezarda toprağa verileceğini belirtti.

TTK Genel Müdürü Burhan İnan da Düzcük'ün eşi ve yakınlarını teselli etti.

 

İl Sağlık Müdürü

İl Sağlık Müdürü Rüstem Albayrak da cenazelere ulaşıldığı haberini almalarının ardından ambulansları gönderdiklerini belirterek, şunları söyledi:
''Şu anda hastanemizin morgunda bulunan cenazelere, Cumhuriyet savcımızın talimatları doğrultusunda gerekli işlemler yapılacak. Üzerinden çok zaman geçtiği için DNA testleriyle kimlik tespitleri gerçekleşecek. O süre zarfında da cenazeler hastanemizin morgunda bekletilecek. Kesin kimlik tespitleri geldikten sonra cenazeler ailelerine teslim edilecektir.''

DNA örneklerinin ne zaman gönderileceğine yönelik soru üzerine Albayrak, ''Savcımızın yönlendirmesiyle numuneler gönderilecek. Bundan dolayı ne zaman gönderileceğine dair bir şey söyleyemem'' dedi.

Albayrak, sonuçların ne zaman gelebileceği sorusunu ise ''En yakın zamanda gelmesi için tüm yetkililer olarak takibinde olacağız. Bilimsel bir çalışmadır ve belli süresi vardı. Bu sürenin en kısa olması için girişimler yapılacak'' diye yanıtladı.

Bu arada morg girişinde, giriş ve çıkışı kontrol edebilmek için çevik kuvvet barikat oluşturdu.