68’liler Birliği Vakfı: Basın özgürlüğü, halkın haber alma özgürlüğüdür
68'liler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün tutuklanmasıyla ilgili olarak basın açıklamasında bulundu.
cumhuriyet.com.tr68'liler Birliği Vakfı'nın yaptığı yazılı açıklama şöyle:
"Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, 27 Kasım günü, geçtiğimiz Mayıs ayında yayınladıkları “MİT Tırları” nedeniyle tutuklandılar.
Bilindiği gibi, Suriye’deki meşru ve antiemperyalist Esad yönetimine karşı savaşan CIA denetimindeki yobaz çetelerine Türkiye’den silah, mühimmat ve erzak taşıyan tırlar, 19 Ocak 2014’te Adana’da güvenlik güçlerince durdurulup taşıdıkları yükler tespit edilmişti.
Bu tır operasyonunda aynı zamanda, silah taşıyan tırların ve yüklerini oluşturan silahların MİT tarafından gönderildiği ortaya çıkmıştı.
Kuşkusuz ki MİT, bu kirli ve hem Türkiye Cumhuriyeti yasalarına hem de uluslararası hukuka göre suç oluşturan işi, bağlı olduğu hükümetin talimatıyla yapıyordu. O zaman işbaşında olan Tayyip Erdoğan Başbakanlığındaki AKP hükümeti zaten 4 yıldır, kendini Suriye’deki iç savaşın tarafı olarak ilan etmişti ve CIA güdümlü yobaz çetelerini açık açık destekliyordu.
Can Dündar yönetimindeki Cumhuriyet, 29 Mayıs 2015’te, Erdem Gül’ün bu konudaki haberiyle, tırlarla silah taşımanın görüntülü belgelerini yayımlamıştı. Bu belgeler aynı zamanda Tayyip Erdoğan Hükümetinin suç belgeleriydi.
İşte Can Dündar ve Erdem Gül haberin yayımlanmasından 27 Kasım 2015’te, haberin yayımlanmasından 7 ay sonra AKP hükümetinin suç belgelerin yayımladıkları için, bizzat Tayyip Erdoğan’ın açıktan verdiği emirle tutuklandılar.
Basını susturmaya yönelik bu tutuklamayı kınıyor ve protesto ediyoruz.
Basın özgürlüğü, özünde halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme özgürlüğüdür. Bu özgürlük dün AKP-Cemaat ortaklığı tarafından pervasızca çiğneniyordu, bugün Cumhurbaşkanlığı makamından ve hükümet tarafından çiğnenmektedir.
Türkiye bugünlere Ergenekon, Balyoz, Oda TV tertiplerinden geçerek; bu tertiplerde başka gazetecilerin hak ve özgürlükleri pervasızca çiğnenerek geldi. Yargı bağımsızlığını yok eden Anayasa değişiklikleri, bugün özgürlük diye bağıran bir kısım gazete ve gazetecilerin “yetmez ama evet” diye desteklenmesiyle geldi. AKP-Cemaat koalisyonunun tertipleri, “cuntacılar temizleniyor”, “askeri vesayet bitiyor diye alkışlanarak geldi.
Can Dündar ve Erdem Gül’e geçmiş olsun derken ve özgürlüklerinden yoksun bırakılmalarını kınarken, onların ve bugün “basın özgürlüğü” diye sokaklara dökülen destekçilerinin geçmişte yaşananlardan ders çıkarmalarını bekleriz.
Basın özgürlüğü, Amerikan işbirlikçisi hükümetlerin ve siyasi güçlerin, Türkiye’nin AB ve ABD eliyle “demokratikleştirilmesini” savunan mandacıların, orta çağ artığı tarikat ve cemaatlerin çıkarlarının korunması özgürlüğü değildir. Halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme özgürlüğüdür.
68’liler Birliği Vakfı basın özgürlüğünü bu içeriğiyle her zaman ve her şart altında savunmayı ve bu uğurda mücadele etmeyi, temsil ettiği devrimci misyonunun bir gereği sayar. Bu uğurdaki her türlü hak ve özgürlük mücadelesinin destekçisi ve içinde olacaktır.
Yurttaşlarımıza ve bütün basın camiasına saygıyla duyurulur.
Yasasın Tam Bağımsız ve Gerçekten Demokratik Türkiye
68’liler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu"