6 ay bekleyen yaptırım
Kaçak dedikleri televizyon yayınlarını referanduma kadar ‘izlemişler'.
Sinan TartanoğluRTÜK’ün, yayın lisansını Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nden alan 3 televizyon kanalını TürkSat’tan çıkarma “yaptırımı” için bağımsızlık referandumdan 6 ay önce harekete geçtiği; yaptırım planlarını, Türkiye’nin dış ilişkilerine etki etme potansiyeli gerekçesi ile Dışişleri Bakanlığı’na sorduğu, “yıllardır onayladığı ve izlediği kaçak yayını” hükümetin OHAL KHK’si ile verdiği yetki üzerine tam da referandum günü durdurma kararı aldığı ortaya çıktı. RTÜK’ün Uluslararası İlişkiler Daire Başkanlığı, 8 Mart 2017’de, yani Kuzey Irak’taki bağımsızlık referandumundan yaklaşık 6 ay önce Dışişleri Bakanlığı’na yazı yazdı. Yazıda K24 TV’de “Irak ve Suriye’nin yanısıra Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni de içine alan bir bölgenin Kürdistan adı altında sıra renkte gösterildiğinin”, Waar Tv’de yayınlanan hava durumu programında ise “Diyarbakır ve Van illerinin hava sıcaklığını verirken ‘Amed’ ve ‘Wan’ isimlerinin altında Kuzey Kürdistan anlamına gelen ‘Baküre Kürdistan’ ifadesine yer verildiğinin” tespit edildiği aktarıldı.
Dışişleri’nden yanıt yok
Kuzey Irak’ta bağımsızlık için referandum sandığının kurulmasından yaklaşık 6 ay önce yapılan bu tespitin ardından Dışişleri Bakanlığı’na olası bir yaptırım kararının Türkiye’nin dış politikasını nasıl etkileyeceği soruldu. Ancak edinilen bilgiye göre Dışişleri Bakanlığı RTÜK’ün yaptırım ile ilgili “zemin yoklama” talebine yazılı bir yanıt vermedi. RTÜK’ün Dışişleri yetkilileri ile “şifai” olarak temasa geçtiği, bu temastan “Erbil Konsolosluğu’nun ilgili mercilere Türkiye’nin hassasiyetini ilettiği ve gerekli tedbirlerin alınmasını talep ettiği” bilgisinin alındığı ifade edildi.
RTÜK’e lisans yetkisi
Ancak RTÜK’ün mart ayı başında Dışişleri Bakanlığı düzeyinde adım atmasından yaklaşık bir ay sonra, 17 Nisan 2017’de hükümet OHAL KHK’si ile bir adım daha attı. RTÜK Yasası’na KHK ile eklenen bir madde, Türkiye’ye ait uydular üzerinden Türkçe olarak Türkiye’ye yönelik yayın yapan yayın kuruluşlarının Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yargı yetkisi altında kabul edilmesi ve RTÜK’ten lisans alması zorunluluğunun önünü açtı. Böylece Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nden lisans alan ancak Türksat üzerinden Türkiye’ye “yıllardır kaçak olarak” yayın yapan TV kanallarına RTÜK lisansı koşulu getirildi. Barzani, haziran ayı başında Kuzey Irak’ın bağımsızlığı için referandum kararı aldı. RTÜK 2 ay daha “kaçak yayıp yaptığını tespit ettiği” TV kanallarını izlemekle yetindi. 16 Ağustos’ta, yani referandumun düzenlendiği tarihten 5 hafta önce, daha önce yazılı yanıt vermeyen Dışişleri Bakanlı’na bir yazı daha yazıldı. OHAL KHK’si ile verilen yetkiye dayanılarak K24 ve Waar TV’nin üst kuruldan lisans almadığı, yayın lisansının IKBY’ye ait olduğu tekrar anımsatıldı. “Türksat’tan çıkarma” yaptırımının Türkiye’nin dış ilişkilerine etkisi bakımından “ivedilikle” değerlendirilmesi istendi. Dışişleri Bakanlığı’ndan gelen görüş doğrultusunda Rudaw TV’nin de, K24 ve Waar TV gibi Kuzey Irak’tan aldığı lisansla Türksat üzerinden Türkiye’ye Türkçe olarar “terör örgütü PKK/YPG lehine terör yayınları yaptığı” belirlendi. Referandum günü alınan kararla 3 kanal birden Türksat yayınlarından çıkarıldı. Üst Kurul üyelerinin aylardır belirlenememesi nedeniyle 2 üyeliğin zaten boş olduğu, 2 üyenin de olağanüstü toplantı çağrısının son 15 dakikada yapılması gerekçesiyle katılamadığı, yayın durdurma kararının sadece AKP ve MHP’li üyelerin oyları ile alındığı aktarıldı