350 basın kuruluşundan Trump'a tepki: Düşman değil özgürlüğün güvencesi

ABD’de basını sık sık ‘sahte haber yapmakla’ suçlayan Başkan Trump’a karşı kampanya başlatıldı.

cumhuriyet.com.tr

Dünyada demokrasinin geleceği, otoriterlik eğilimindeki yükselişin yanı sıra denetim misyonu nedeniyle dördüncü güç olarak nitelenen medyanın bağımsızlığı da tartışmaların gündeminde. Kendine muhalif gazeteleri “sahte haber (fake news)” yapmakla ve “halka düşman” olmakla suçlayan ABD Başkanı Donald Trump’a karşı yaklaşık 350 basın kuruluşu Boston Globe’un öncülüğünde “Kimseye Düşman Değiliz (Enemy of None)” sloganıyla bir kampanya başlattı. Sosyal medyada büyük destek bulan kampanya kapsamında basın kuruluşları önceki gün yayımladıkları editoryal makalelerle Trump’ın basına yönelik suçlamalarını kınadılar.

‘Yolsuz rejimler basını hedefler’

Kampanyaya öncülük yapan Boston Globe, ABD’nin “kurucu babalarından” John Adams’ın “Basın özgürlüğü, özgürlüğün korunması için elzemdir” şeklindeki sözlerinin aktardığı “Gazeteciler Düşman Değil” başlıklı editoryal makalesinde, “Bir ülkede yönetimi ele geçirmeye çalışan her yolsuz rejimin birinci işi özgür medyayı ortadan kaldırıp devlete bağlı bir medya yaratmak olmuştur” ifadelerini kullandı.

Ipsos’un Ağustos ayında yapılan bir araştırmasının paylaşıldığı makalede Cumhuriyetçi seçmenin yüzde 43’ünün ABD Başkanı’nın yanlış tavır içinde olan haber kuruluşlarını kapatma yetkisi olmasını savunduğu belirtildi. Boston Globe’un makalesinde Trump’ın basınla ilişkisinde “otoriter” olarak tanımlanan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yolundan gittiği savunuldu.

Trump’ın birçok defa hedef aldığı New York Times da “Özgür Basının Size İhtiyacı var” başlıklı editoryal makalesiyle kampanyaya destek olurken İngiliz Guardian gazetesi Boston Globe’un çağrısına yanıt verenler arasındaydı.
Basının da hataları olduğunu vurgulayan Guardian, bunu düzeltmenin ise basının kendi işi olduğunu vurguladı. ABD’de yayımlanan Wall Street Journal ise “yazıişlerinin bağımsızlığına aykırı olduğu” gerekçesiyle kampanyaya katılmadı.

Medyayla sınavı

ABD Başkanı Trump, 2016 yılındaki seçim kampanyası sırasında ve sonrasında pek çok defa kendisi hakkında eleştirel haberleri “sahte haber” olarak nitelendirdi. Basını Demokrat aday Hillary Clinton yanlısı olmakla sıklıkla eleştirdi. “Sahte haber” kavramı Trump’ın başkanlığı döneminde o kadar yaygın şekilde kullanıldı ki, Collins Sözlüğü tarafından 2017 yılının sözcüğü olarak seçildi.
Trump, Şubat 2017’de attığı bir tweetle de New York Times, NBC, ABC, CBS ve CNN başta olmak üzere pek çok medya kuruluşu için “halkın düşmanları” ifadesini kullandı. Trump bir tweet’inde “ekonomide başarılı olmasına rağmen” kendisiyle ilgili çoğunlukla olumsuz (sahte) haber çıktığı iddiasıyla basına yüklenmişti.

Trump vazgeçmiyor...

ABD Başkanı geçen aylarda CNN başta olmak üzere kimi medya kuruluşlarından gazetecilerin kendisine soru sormasını engelledi. BM İnsan Hakları Konseyi, Trump’ın sözlü saldırılarıyla gazetecilerin hayatını tehlikeye soktukları uyarısında bulunmuştu. Trump ise tepkilere dün Twitter’dan “Sahte haber medyası, muhalefet partisi. Bu, büyük ülkemiz için çok kötü. Ama kazanıyoruz” sözleriyle yanıt verdi. New York Times’ın Boston Globe’ı satın aldığına atıf yaptı, “kendisine tezgah kurulduğu” suçlamasında bulundu.