26 Eylül Dünya Kalp Günü

Türkiye'de ölümlerin yüzde 55'inin kalp-damar hastalıklarına bağlı olduğu bildirildi.

cumhuriyet.com.tr

Ümraniye Hisar Intercontinental Hospital Kardiyoloji Bölümünden Doç. Dr. Yılmaz Güneş, 26 Eylül Dünya Kalp Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, halk arasında damar tıkanıklığı olarak bilinen koroner arter hastalığının kalp krizine neden olabileceği hatta ölümle sonuçlanabileceği gerçeğinin hastaları korkuttuğunu dile getirdi.

Koroner arterlerin kalp kasını besleyen damarlar olduğunu ve kalbi besleyen bu damarlarda daralma ya da tıkanma sonucunda hastalığın oluştuğunu ifade eden Güneş, hastalığın tam tıkanma olduğunda kap krizi ile kendini gösterdiğini belirtti.

Gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye'de sigara içme oranı oldukça yüksek olduğundan koroner arter hastalığının temel nedenleri arasında sigaranın ilk sıralarda yer aldığını anlatan Güneş, risk faktörleri arasında genetik, aile öyküsü, yaşlanma gibi değiştirilemeyen faktörlerin yanı sıra hipertansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği, şişmanlık, hareketsizlik, stres gibi değişebilen faktörlerin de yer aldığını kaydetti.
Damardaki darlık arttıkça, koroner arterlerin kalp kasının oksijen ihtiyacını karşılayamaz hale geldiğini ve bu durumda göğüs ağrısının ortaya çıktığını belirten Güneş, şunları kaydetti:
''Bu ağrı eforla artış gösterir, dinlenmekle geçer. Özellikle yokuş ya da merdiven çıkarken ya da yemek sonrasında göğüs ortasında, sıklıkla sol kola ve çeneye yayılan sıkıştırıcı tarzda bir ağrı olur. Dinlenmekle 5-10 dakikada geçer.
Kalp krizlerinin yaklaşık yüzde 70'i kritik darlık oluşturmayan, darlıklardaki plağın çatlaması neticesi gerçekleşir. Göğüs ortasında sol kola ve çeneye yayılan ağrı çok şiddetli ve 5-10 dakikadan daha uzun süre devam ederse kalp krizi olasılığı akla gelmelidir. Kalp krizi sırasındaki ağrı vasfı ve yerleşimi açısından benzerlik arz eder. Ancak daha şiddetli ve uzun sürelidir, istirahat ile geçmez. Huzursuzluğa ve şiddetli bir korkuya yol açabilir.

Bu durumda zaman kaybetmeden en yakın acil servise başvurulmalıdır. Ancak bazen koroner arter hastalığının belirti vermeyebileceği ya da ilk belirtisinin kalp krizi ya da ani ölüm olabileceği de unutulmamalıdır.''

Koroner arter hastalığının tedavisinde ilaç ve yaşam tarzı değişikliğinin önemli olduğunu da vurgulayan Güneş, ''Kritik darlığın olmadığı hastalarda hastalığın ilerlemesini yavaşlatacak yaşam tarzı değişikliği ve ilaç tedavileri önerilir. Kalp krizlerinin çoğunluğunun kritik darlık oluşturmayan darlıklar üzerinde meydana geldiği akıldan çıkarılmamalı, bu hastalar mutlaka önerilere uymalıdır'' dedi.

Kritik darlık olan hastalarda koroner anjiyografiyle stent yerleştirme işlemi veya koroner by-pass ameliyatı uygulandığını belirten Güneş, daralmanın yerleşim yeri ve uzunlukları, hastanın klinik özelliklerinin tercih noktasında hekimi yönlendirdiğini, bazı hastalarda ise sadece ilaç tedavisi söz konusu olabildiğini söyledi.
 

TÜRKİYE'DE 3 MİLYON KORONER ARTER HASTASI VAR-

Güneş, koroner arter hastalığının günümüzde en sık ölüm nedeni olduğunu ve ileri yaşlarda kalp yetmezliğinin önde gelen nedenleri arasında yer aldığını da belirterek, ''Ülkemizde ölümlerin yüzde 55'i kalp-damar hastalıklarına bağlıdır. Dünyada tahminen yılda 32 milyon kalp krizi ve buna bağlı 12 milyon 500 bin ölüm gerçekleşmektedir.

Ülkemizde 3 milyon civarında koroner arter hastası olduğu ve yılda 310 bin koroner olay ve 170 bin ölüm olduğu tahmin edilmektedir'' diye konuştu.

Güneş, hastalığa yakalanmamak için sağlıklı yaşam şart olduğunu da dile getirdi.