2011 yılı bütçesi Genel Kurul'da

TBMM Genel Kurulu'nda, 2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısının maddelerinin görüşülmesine devam ediliyor.

cumhuriyet.com.tr

TBMM Başkanvekili Meral Akşener başkanlığında toplanan Genel Kurulda, tasarının 11. maddesi görüşülüyor. Bugün tasarının 13 maddesi daha görüşülecek. Tasarı üzerindeki görüşmelerin yarın tamamlanması öngörülüyor. Bütçenin geneli üzerindeki görüşmeler ise 26 Aralık Pazar günü yapılacak. Böylece, TBMM Başkanlığı'na 15 Ekim'de sunulan ve 26 Ekim'de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmeye başlanan bütçe üzerindeki çalışmalar tamamlanmış olacak.

BDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, 12 Eylül Anayasası'nın ruhuna dokunmadan, onunla hesaplaşmadan, yeni ve demokratik bir anayasa hazırlamadan ve YÖK'ün temel özellikleri değiştirilmeden üniversitelerin özgürlüğünün sağlanamayacağını ifade etti. YÖK'ün, siyasi iktidarın üniversiteler üzerindeki ''kalemi ve kılıcı'' olduğunu öne süren Uras, ''AKP'nin bu kadar YÖK sever olması da bundan kaynaklanıyor'' dedi. AKP'nin, eğitimde yaşanan temel sorunlar üzerinde değil, rakamlar üzerinde hesap yaparak eğitim bütçesini şekillendirdiğini ileri süren Uras, üniversitelerin ticarethane gibi işletilmek istendiğini savundu. Uras, devlet bütçesinden yeterince kaynak ayrılmayınca, üniversitelerin kendi kaynaklarını bulma yoluna itildiğini, öğrencilerin de bu duruma isyan ettiğini belirtti.

MHP Sakarya Milletvekili Münir Kutluata, eğitimde velilerin adeta harcama yarışına yönlendirildiğini ifade etti. Özel eğitim sisteminin bir rant kapısı haline getirildiğini belirten Kutluata, bunların başında dershanelerin geldiğini kaydetti. Özel dershane sayısının 8 yılda yüzde 98 oranında artarak 4 bin 198'e ulaştığını kaydeden Kutluata, bu durumda dershaneye gitmek zorunda kalan öğrenci sayısının da doğru orantılı olarak arttığına dikkati çekti. İktidarın, dershanelerdeki bu yapılanmayı teşvik ettiğini savunan Kutluata, ''Dershane sistemi, orta öğretimin tamamlayıcısı, yüksek öğretimin olmazsa olmazı haline getirilmiştir'' dedi. Kutluata, dershanelerin işlevi ile ilgili yasal düzenleme yapılması gerektiğini dile getirdi.

CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu, iktidarın, rakamları yanlış yorumlayarak yüksek öğrenim bütçesinin arttığı iddiasında bulunduğunu ileri sürdü. 2006 yılından önce üniversitelerin, merkezi bütçeden ve kendi kaynaklarından elde ettiği iki ayrı bütçesi bulunduğunu belirten Coşkunoğlu, bu iki bütçenin daha sonra bir kanunla birleştirildiğini ve doğal olarak merkezi bütçeden üniversitelere ayrılan payın yüksek göründüğünü ifade etti. Coşkunoğlu, yüksek öğretim bütçesinde bir artış yapıldığını, ancak açıklandığı gibi olmadığını söyledi.

AKP Kars Milletvekili Zeki Karabayır, AKP iktidarı döneminde her ile en az bir üniversite kurulduğunu söyledi. Karabayır, üniversite sayısının artmasıyla birlikte öğretim üyesi ihtiyacının karşılanması için ''Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı'' hazırlandığını anımsattı. Programın başarılı bir şekilde devam ettiğini belirten Karabayır, ayrıca güçlü kadroları bulunan üniversitelerin birikiminden diğer üniversitelerin de yararlanması amacıyla çalışma yapıldığını kaydetti.
 

Üniversitelere kadro ihdası

Milletvekillerinin maddelere ilişkin sorularını yanıtlayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, üniversitelerin kurulmasının tek başına yeterli olmadığını, bunların öğretim elemanı ihtiyacının karşılanmasının zaruri olduğunu, kendilerinin de bu durumu dikkate alarak çalıştıklarını söyledi. Geçen yıl 7 bin öğretim elemanı kadrosu ihdas ettiklerini, bu rakamı bu yıl 8 bine çıkardıklarını belirten Şimşek, her yıl ortalama 7-8 bin öğretim elemanı kadrosu ihdas ettiklerini kaydetti. Bunun dışında Amerika ve Avrupa'da doktora yapan çok sayıda öğrenci bulunduğunu ifade eden Şimşek, bunların da ülkeye geri dönerek hizmet vereceklerini dile getirdi.

Şimşek, öğretim elemanı sayısının 2002 yılında 115 bin 555 olduğunu, 2010 yılında ise bu sayının 150 bin 202'ye ulaştığını kaydetti. Üniversitelere 2011 yılı için toplam 8 bin öğretim elemanı atama izni vereceklerini belirten Şimşek, bunların 3 bin 500'ünün yeni kurulan üniversitelere, geri kalanının eski üniversitelere tahsis edileceğini bildirdi. Tasarının maddeleri üzerindeki görüşmeler sürüyor.

 

12. Madde kabul edildi

TBMM Genel Kurulunda, 2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın 12. maddesi kabul edildi. Maddenin görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Şimşek, intibak yasasına ilişkin şu anda bir çalışmalarının söz konusu olmadığını bildirdi. Şimşek, en düşük maaş alan emeklilere, en yüksek oranda artış vererek adaletsizliği gidermeye yönelik bir sürecin içinde olduklarını belirterek, 2011'de en düşük emekli maaşının yüzde 20'nin üzerinde artacağını kaydetti.

Şimşek, kayıt dışılığa, sadece vergi kaybı olarak bakmadığını dile getirerek, ''Türkiye için kaybedilmiş fırsat. Kayıt dışılık ne kadar azalırsa, şirketlerimiz kendini o kadar yenileyebilir, dünyayla rekabet gücüne kavuşurlar. Kayıt dışılığı, Türkiye'nin en büyük yapısal problemi olarak görüyorum; sadece bir vergi kaybı meselesi değildir'' dedi. ''Torba Kanunu Tasarısı'' ile beklenen gelirin sorulmasına Şimşek, ''Ortaya koyduğumuz bir tahmin yok. Nedeni, birçok husus var, mükelleflerin ne kadarı katılacak? Bir kısmı gönüllülük esasında, kimseye 'matrah artır' demeyeceğiz. Özellikle talimat verdim, hiçbir denetim elemanımız, vergi dairesi mükelleflerimizi hiçbir şekilde zorlamayacak. Gelir gelirse, onun bir kısmı borç azaltmada, bir kısmı ülkenin sağlığına, eğitimine, diğer ihtiyaçlarına ayrılacaktır. Bir kısımının da emeklilere ve diğer vatandaşlarımıza imkan olarak sunulması mümkündür'' karşılığını verdi.
 

'Yevmiye karşılığı miting' iddiası

Madde üzerinde söz alan MHP Niğde Milletvekili Mümin İnan, iktidarın ''rakam cambazlığı, makyajla'' ülkeyi yönettiğini savundu. CHP Aydın Milletvekili Fatih Atay ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Lübnan ziyaretinde mitinge katılanlara, yevmiye dağıtıldığını iddia etti. Bunun üzerine sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç, Başbakan Erdoğan'ın Beyrut'a AKP Genel Başkanı olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak gittiğini söyledi. Kılıç, mitinge katılanlara para dağıtıldığını söylemenin ''iftira'' olduğunu, bunu da kürsüye bir Türk milletvekilinin taşıyamayacağını kaydetti. Kılıç, hiçbir Türk vatandaşının da yevmiye alarak mitinge, açılışa gitmeyeceğini kaydetti. 12. Maddenin kabulünün ardından birleşime, yemek arası verildi.

Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Şimşek, yurttaşa hizmete devam ettiklerini, bunu borçlanarak yapamayacaklarını belirterek, ''Bu nedenle vergileri toplamaya devam edeceğiz, burada bir kesinti söz konusu olamaz'' dedi. ''Torba Yasa''dan elde edilecek gelir konusunda bir tahmin yapmadıklarını belirten Şimşek, ancak buradan ciddi anlamda bir gelir elde edilirse bunu öncelikle ülkenin borçlarının azaltılmasında kullanacaklarını söyledi. Bakan Şimşek, bir kez elde edilecek bir gelirin, emeklilik maaşları gibi süreklilik arz eden harcamaya tahsis edilmesini doğru bulmadığını söyledi.

Bakan Şimşek, yatırımlarla ilgili bir soruyu yanıtlarken, 2002 yılında Türkiye'nin toplam yatırımlarının 7 milyar 880 milyon lira , bütçe içindeki payının ise yüzde 6.6 olduğunu anımsattı. 2010 yılında 33.5 milyar liraya, bütçe içinde payının da yüzde 11.3'e çıktığını belirten Şimşek, ''Hangi parametreyi kullanırsanız kullanın, Türkiye'de yatırımlar mutlak anlamda artmıştır'' dedi. Şimşek, başka bir soruyu yanıtlarken, çalışma süresi 6 aydan az olan geciçi işçilere yönelik henüz bir çalışmalarının bulunmadığını kaydetti.

'3Y mücadeleniz yalana döndü'

BDP Grubu adına söz alan Hakkari Milletvekili Hamit Geylani, vicdan sahibi herkesin, anadilde eğitim görme talebini meşru karşılaması gerektiğini savunarak, ''Anadil doğal, ilahi ve beşeri bir haktır' dedi. Geylani, adil bütçeye sahip olabilmenin yolunun, demokrasi, barış ve temelde eşit yurttaşlıktan geçtiğini ifade etti.

MHP Aydın Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu, vergi gelirlerinin kompozisyonunun AK Parti iktidarı döneminde bozulduğunu ileri sürdü. Kumcuoğlu, dolaylı vergilerle fakirlerin ezildiğini savundu.

CHP Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan, hükümeti eleştirirken, ''3Y mücadeleniz yalana döndü. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar bitmedi'' dedi. Kumcuoğlu, bütçede 73 milyon insanın alın teri olduğunu ancak toplanan bu paraların, ithalat adı altında yabancılara peşkeş çekildiğini iddia etti.

AKP Sakarya Milletvekili Recep Yıldırım, AKP iktidarının mahalli idarelere büyük önem verdiğini, bütçe payını artırdığını söyledi. Yıldırım, KÖYDES Projesi ile köylerdeki yol, içme suyu gibi problemlerin büyük ölçüde çözüldüğünü, çalışmaların devam ettiğini ifade etti. Tasarının 13. maddesi kabul edildi.

 

Kredi kartı borçları

Şimşek, TBMM Genel Kurulunda, 2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın maddeleri üzerinde görüşmelerde, milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Yurtdışı çıkış harcı uygulamasının ''vatandaşa bir zahmet olduğunu'' ifade eden Şimşek, elde edilen gelirin de çok miktarda olmadığını belirtti. Yurtdışı çıkış harcı ücretlerinin bilet fiyatlarına dahil edilmesi için THY başta olmak üzere bir çok havayolu firması ile görüştüklerini bildiren Şimşek, ancak biletlerin farklı kanallardan alınması nedeniyle söz konusu firmaların konuya olumlu bakamadıklarını söyledi. Şimşek, ''Aslında yurtdışı çıkış harcından elde ettiğimiz gelir TOKİ'ye gitmeseydi, merkezi hükümete gelseydi, ben bu uygulamayı kaldırırdım'' dedi.

Kredi kartı borçlarıyla ilgili bir soruyu da yanıtlayan Şimşek, şunları söyledi:
''2000'li yılların başında kredi kartları üzerindeki yıllık faiz oranı yüzde 70'lerin üzerindeydi. Dolayısıyla vatandaş bu kredilere fazla rağbet göstermiyordu. Şimdi biz bu faizi yüzde 7'lere kadar düşürdük; bir talep artışı var. Türkiye'de hane halkının toplam borcunun milli gelire oranı yüzde 15 civarında. Bu rakam Doğu Avrupa ülkelerinde yüzde 30, Amerika ve İngiltere'de yüzde 90'ların üzerinde. Hane halkı borçluluğu anlamında uluslararası bir karşılaştırma yaptığınız zaman Türkiye, hane halkı borçluluğunda en düşük orana sahip ülkelerden biridir.''

Şimşek, bir soru üzerine ''Torba Kanun Tasarısı''nda çeklerle ilgili bir düzenlemenin bulunmadığını ifade etti. Şimşek, ''Çek düzenlemede kim mağdur? O konu da tartışmalı bir konudur. Çeki yazıp bedelini ödememek, mağduriyetse o konu tartışmaya açıktır'' dedi.
 

'Öngörüler isabetsiz'

BDP Grubu adına söz alan Muş Milletvekili Nuri Yaman, mülki idare amirlerinin atamalarında kayırmacı ve yanlı davranıldığını ileri sürdü. Valilere seslenen Yaman, ''İktidar partisinin valisi değil, siz orada devletin valisisiniz. Hakkın, hukukun gerektirdiği gibi karar almalısınız'' dedi.

MHP Denizli Milletvekili Haluk Ayhan, özel sektör yatırımlarının 2010 yılında artış sağlamasına rağmen 2009 yılında bu alandaki kaybın reel olarak telafi edilemediğini söyledi. AK Parti'nin yatırımlar konusunda öngörülerinin isabetsiz olduğunu savunan Ayhan, üretilen politikaların, işsizliğe çare olmayacağını savundu.

CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yeterli yatırımın yapılmadığını söyledi. Bu bölgelerdeki insanların ağır kış şartları altında yaşamaya çalıştığını belirten Öğüt, ''Bu insanların burada durması için aslında maaş bile bağlamak gerekiyor'' dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ, ''açılım safsatasıyla azdırılan terörist sözcülerinin, isyan bayrağını açtığını'', bağımsız özerk bir Kürdistan modelinin gündeme geldiğini söyledi. Elekdağ, ülkenin varlığına yönelik tehdidin, Türkiye'nin başındakilerin duymazdan geldiğini ifade ederek, ''Bir sakatlık yok mu? Hükümet mensupları neden sessiz?'' diye sordu.

Tarihte ilk kez ABD denetim ve koordinasyonuyla tüm Kürt örgütleri arasında uzlaşma sağlandığını ileri süren Elekdağ, Kürt örgütlerinin, son 3 yılda rakip değil soydaş ve kardeş gibi hareket ettiğini kaydetti. Elekdağ, Barzani, terör örgütü PKK ve elebaşı Abdullah Öcalan'ın, ABD'nin piyonları haline dönüştüğünü, bunların dizginlerinin ABD'nin elinde olduğunu savundu.

Öte yandan MHP Adana Milletvekili Kürşat Atılgan, yerinden söz alarak, milletin bağrından çıkan TSK ve güvenlik güçlerine iftiralarla saldırmayı adet haline getiren milletvekillerinin bulunduğunu öne sürdü. Atılgan, bakanın buna cevap vermesi gerektiğini ifade ederek, ''TSK'yı üzen, kendilerini savunmak zorunda olanların sessizliğidir; sessizliği sürdürenleri göreve çağırıyorum'' dedi. Tasarının 14 ve 15. maddeleri kabul edildi.