2006-2008 yıllarında RTÜK'te neler oldu?

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, RTÜK'ün 2006-2008 yıllarında iyi yönetim uygulamalarını ortaya koyamadığına dikkat çekerek, RTÜK'te mal bildirimleri ile yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ile ilgili sorumluluğun ve sorumluların tespiti amacıyla inceleme yapılmasını istedi.

cumhuriyet.com.tr

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nun RTÜK'ün 2006, 2007 ve 2008 Yılları Faaliyet ve İşlemlerinin Denetlenmesiyle ilgili 17 Şubat 2010 tarihli Raporu Cumhurbaşkanlığı'nın internet sitesinde yayınlandı.

DDK'nın denetim kapsamında bulunan anılan dönemde RTÜK'ün iyi yönetim uygulamaları ortaya koyamadığı ve kurum kaynaklarının etkin ve verimli şekilde kullanımı konusunda gerekli dikkat ve özenin gösterilmediğine dikkat çekildi. DDK Raporu'nda RTÜK'ün asli görevlerini yerine getirme hususunda kurulduğu günden bu yana başarılı sonuçlar ortaya koyamadığına değinilen Raporda, özerklik uygulaması ile yaratılan çalışma ortamının yeterince değerlendirilemediğine işaret edildi. Raporda, düzenlenmesi ve denetlenmesi öngörülen sektörün ve siyasi tartışmaların etkisi altında kalındığı vurgulandı. Bu nedenle, özerkliğin gerektirdiği bağımsız ve tarafsız davranışlar ortaya konulamadığı gibi zaman içerisinde oluşan hatalı özerklik algılaması ile kurum imkânlarının etkili, ekonomik ve verimli şekilde kullanılmamasına yol açıldığı ve hesap verilebilirlikten uzak bir çalışma kültürünün RTÜK'e hakim olduğu sonucuna varıldı. Bu nedenle, kamu yararının gerektirdiği bir biçimde ve sektör beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda radyo ve televizyon yayıncılığı sektörünün etkin bir şekilde düzenlenebilmesi ve denetlenebilmesi amacıyla RTÜK'ün yapısal sorunlarının ve Üst Kurul uygulamalarında ortaya çıkan sorun ve eksikliklerin giderilmesi gerekliliğine dikkat çekildi.

Raporda, yapılan tespit ve değerlendirmeler çerçevesinde, hem mevzuat değişikliği ve idari tedbirlerin alınmasını gerektiren hususların değerlendirilmesi hem de ilgili kurum ve kuruluşlarca yapılması gereken inceleme, soruşturma ve diğer idari işlemlerin yapılmasının sağlanması amacıyla, söz konusu Raporun 2443 sayılı Devlet Denetleme Kurulu Kurulması Hakkında Kanun'un 6. maddesi uyarınca Başbakanlığa gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirildi.

 

RTÜK'ün 2003-2009 gelirlerinin denetlenmesi uygun görüldü

Yapılan denetleme sonucunda mevzuata aykırı olduğu belirlenen iş ve işlemlerle ilgili olarak, 2003 ila 2009 yılları arasında radyo ve televizyonların reklam gelirlerinin denetlenmesinin talep edilmemesi nedeniyle oluşan sorumluluğun ve sorumluların tespiti amacıyla inceleme yapılması uygun görüldü.

 

Mal bildiriminde bulunulmasının sorumluları tespit edilmeli

Rapora göre 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu uyarınca mal bildirimleri ile yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ile ilgili sorumluluğun ve sorumluların tespiti amacıyla inceleme yapılması gerektiğine dikkat çekildi.

Reklam ihlallerinde bulunan yayıncı kuruluşlar hakkında işlem yapılmaması nedeniyle oluşan sorumluluğun ve sorumluların tespiti amacıyla inceleme yapılması istendi.

 

Haksız ayrıcalıklar sağlayanlar belirlenmeli

Tüzel ortakları arasında Kanun'a aykırı iştigal konuları bulunan yayıncı kuruluşlar hakkında Kanun'da öngörülen işlem süreçlerinin başlatılmaması nedeniyle oluşan sorumluluğun ve sorumluların tespiti amacıyla inceleme yapılması gerekliliğine dikkat çekilerek, Radyo ve Televizyon Kuruluşlarına Kanal veya Frekans Tahsisi Şartları ve Bunlara İlişkin İhale Usulleri İle Yayın Lisansı ve İzni Yönetmeliği"nde 22 Ocak .01.2003 tarih ve 25001 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile yapılan değişikliklerin Danıştay tarafından önce yürütmesinin durdurulmasına ve daha sonra iptal edilmesine rağmen bu yargı kararının gereklerini yerine getirmeyerek bir kısım yayıncı kuruluşlara haksız olarak ayrıcalıklar sağlanması nedeniyle oluşan sorumluluğun ve sorumluların tespiti amacıyla inceleme yapılması istendi.

 

Lisanslarını geciktirenler bulunmalı

Uydu ve kablo lisansı almak için müracaat eden kuruluşların lisanslarının
geciktirilmesi nedeniyle oluşan sorumluluğun ve sorumluların tespiti amacıyla inceleme yapılması gerektiğinin vurgulandığı raporda, sermaye artırma ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmeyen yayıncı kuruluşlar arasında farklı uygulamalar yapılması ve Üst Kurulca verilmeyen yetkilerin kullanılması nedeniyle oluşan sorumluluğun ve sorumluların tespiti amacıyla inceleme yapılması öngörüldü.

 

Kurul hesaplarında gösterilmeyen hesaplar

Raporda, mevzuata aykırı olarak yayına ara veren bazı kuruluşların yeniden yayına geçmelerine izin verilmesi nedeniyle oluşan sorumluluğun ve sorumluların tespiti amacıyla inceleme yapılması istendi. Maaş protokolü dışında yapılan protokoller çerçevesinde Bankalardan elde edilen gelirlerin Kurul hesaplarında gösterilmemesi ve bu tutarların mevzuata aykırı bir biçimde harcanması nedeniyle oluşan sorumluluğun ve sorumluların tespiti amacıyla inceleme yapılması gerekliliği vurgulanırken, kurum adına kiralanan konutlarla ilgili kira bedellerinin emsallerine göre yüksek olup olmadığı ile kira bedellerine Kurumca ödenmemesi gereken kapıcı, yönetim, elektrik, ısınma ve su gibi başka giderlerin dâhil edilip edilmediğinin incelenmesi ihtiyacına işaret edildi.

 

Eğitime katkı payları süresinde ve tam olarak yatırılmamış

Raporda, eğitime katkı paylarının süresinde ve tam olarak vergi dairesi hesabına
aktarılmamasıyla ilgili olarak Maliye Bakanlığı'nca vergi incelemesi yaptırılması ve olayda ihmali bulunan RTÜK görevlileri hakkında inceleme yapılarak sorumluluklarının tespit edilmesi gerektiği kaydedilerek, muhtelif disiplin uygulamalarında ilgili mevzuata aykırı karar veren ve işlem tesis eden ilgililerin sorumluluklarının tespiti amacıyla inceleme yapılması gerektiğinin altı çizildi.

 

İstanbul'a geçici görevlendirme gerçek değil

Rapor'da, İstanbul iline yönelik geçici görevlendirmelerinin gerçek bir görevlendirme olup olmadığının ve hizmet ihtiyacından kaynaklanıp kaynaklanmadığının ve görev onaylarında yazılı görevlerin yerine getirilip getirilmediğinin incelenmesi istendi.

 

Hayali organizasyonlar

Ayrıca Raporda, hiç gerçekleşmeyen bazı organizasyonları organizasyonları gerçekleşmiş gibi belge düzenleyerek kamu zararına neden olanlar ve R3 statüsünde olduğu halde R2 statüsünde olduğuna ilişkin gerçeğe aykırı belge vererek görevini kötüye kullananlar hakkında inceleme yapılması gerektiği vurgulandı.

Taşıt edinme, kiralama, tahsis ve görevlendirme ile ilgili iş ve işlemlerde Taşıt Kanunu, Bütçe Kanunu ve Tasarruf Genelgeleri ile getirilen sınırlamalara uyulmaması nedeniyle oluşan sorumluluğun ve sorumluların tespiti amacıyla inceleme yapılması önerildi.

 

Raporda aykırılığı tespit edilen noktalar

Yapılan denetleme sonucunda aykırılığı tespit edilen noktalar şöyle:
-Karasal ortamdan yapılan yayınları düzenleyecek olan kanal ve frekans bantları planlamasının tamamlanmadığı, ihaleler yapılamadığından yayın lisansları ve yayın izinlerinin verilemediği ve bu nedenle karasal ortamdaki kanal ve frekansların 15 yıldır lisans ve izin bedeli ödenmeksizin kullandırıldığına işaret edilen Raporda, 1995 yılında müracaat etmiş olmak koşulu ile yayıncı kuruluşların yayın lisansı tipini değiştirmeye, yayın alanını genişletmeye ve yayına başlamayan veya yayınına ara verenlerin yeniden yayına başlamalarına imkân sağlayan Yönetmeliğin Danıştay tarafından iptal edilmesine rağmen mahkeme kararlarının yerine getirilmediğine dikkat çekildi.

 

İzinsiz yayınla mücadelede yetersiz kalındı

Raporda tespit edilen noktalardan bir diğeri izinsiz yayın yapan kuruluşlarla mücadelede yetersiz kalındığı oldu. Rapora göre uydu lisanslarının verilmesi ile ilgili işlemlerde yeterli ve etkin davranış gösterilmedi. Yayıncı kuruluşların hisse ve ortaklık yapılarına ilişkin Kanun ile getirilen kısıtlara aykırılığı bulunanlara yönelik işlem yapılmadı. Yeni teknolojilerle (Sayısal yayıncılık, IPTV, mobil TV gibi) yapılacak yayınlar ve tematik kanallarla ilgili usul ve esasların Üst Kurulca belirlenmedi. Yayınların etkin ve yaygın bir şekilde izlenmediği, tespit edilen yayın ihlalleriyle ilgili yaptırımların uygulanmadığı veya mevzuata aykırı yorumlarla müeyyide sisteminin etkisiz hale getirildi. Yayınlarda yer verilmesi zorunluluğu bulunan başta trafik ve çevre olmak üzere eğitim programlarının yayımlanıp yayımlanmadığının yeterince denetlenmedi. Reklam ilkelerinin ihlal edilmesine karşı, mevzuata aykırı olarak müsamahalı davranıldığı ve yeterince müeyyide uygulanmadı. Alo RTÜK telefon hattına gelen şikâyetlerin, yayınları izleme görevinin yerine getirilmesinde yeterince kullanılamadı.
 

 

Atamalarda ünvanın gerektirdiği niteliklere bakılmadı

Rapora göre üst kurulca yapılan atamalarda; üst kurulun görev alanı ve ihtiyacı ile atanılan unvanın gerektirdiği niteliklere sahip olunup olunmadığına bakılmaksızın tasarruflarda bulunuldu. Üst kurulun organizasyon yapısının işlevsel olmadığı, kurul ile kurum ayrımına gidilmediğinden üst kurulun asli konulardan daha ziyade gündelik konularla meşgul olduğu belirlendi.

 

Taşıt ve konut tahsisinde tasarrufu riayet edilmeli

Raporda, taşıt ve konut tahsisi gibi uygulamalarda tasarrufa riayet edilmediği, 2006 yılı ve sonrasında harcırah ödemelerinde ve temsil ağırlama harcamalarında önemli artışlar meydana geldiği, Kurum kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanılmadığı, harcamalarda savurganlıklar yapıldığı ve mevzuata aykırı harcamalar bulunduğu ifade edildi.Yayıncı kuruluşların RTÜK'e aktarmak zorunda oldukları reklam gelirleri paylarını doğru bir şekilde aktarıp aktarmadığının denetiminin yapılmadığı ve yayıncı kuruluşlarca
ödenen eğitime katkı paylarının RTÜK'çe ilgili vergi dairesine eksik aktarıldığı
gibi önemli hata ve eksikliklere işaret eden uygulamaların varlığı tespit edildi.

 

Görev tanımları yeniden belirlenmeli

Bu nedenle, kamu yararının gerektirdiği bir biçimde ve sektör beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda radyo ve televizyon yayıncılığı sektörünün etkin bir şekilde düzenlenebilmesi ve denetlenebilmesi amacıyla Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun yapısal sorunlarının ve Üst Kurul uygulamalarında ortaya çıkan sorun ve eksikliklerin giderilmesi gerekliliğine dikkat çekilen raporda şu önerilerde bulunuldu:
-Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun sağlıklı ve etkin bir yapıya kavuşturulması
amacıyla teşkilat yapısı, görev ve yetkileri, insan kaynakları ve mali uygulama
ve işlemleri ile ilgili olarak; üst Kurul ile Kurumun işlevsel olarak yeniden tanımlanması ve Kurumun, Üst Kurulun ve Üst Kurul Başkanının görev ve yetkilerinin ayrı ayrı sayılmalı.

 

Yüzde 25 yabancı sermaya sınırı yeniden belirlenmeli

-Tüzel ortakları arasında Kanun'a aykırı iştigal konuları bulunan yayıncı kuruluşlar hakkında Kanun'da öngörülen süreçlerin başlatılmalı.
-İştigal konuları ile sınırlamaların ve yabancı sermaye payının yüzde 25'i geçemeyeceğine dair sınırlamaların sektörün beklenti ve ihtiyaçları da dikkate alınarak yeniden belirlenmeli.

 

Para cezalarına ağırlık verilmeli

-Yurt içinden yayın yapacak kamu ve özel radyo-televizyon kuruluşlarının yayın izni ve lisans talebinde bulunabilmek için yerine getirmeleri gerekli ön şartları ve standartları belirlemeye yönelik düzenlemelerde, Avrupa Sınır Ötesi Televizyon Sözleşmesi İlkelerine aykırıolan hususlar ortadan kaldırılmalı.
-Yeni teknolojilerle (internet ve cep telefonu gibi) yapılan yayınlara ilişkin usul ve esasların bir yönetmelik ile tespit edilmeli.
-Yayın ilkelerinin açık bir şekilde ve tereddütlere meydan vermeyecek tarzda AB ve diğer uluslararası düzenlemeler de dikkate alınarak yeniden düzenlenmeli.
-Yayın ilkelerinin ihlali halinde uygulanacak müeyyidelerin, AB ve uluslararası
uygulamalar ve mevcut uygulamadaki eksiklik ve aksaklıklar dikkate alınarak yeniden düzenlenmesi, bu çerçevede verilecek cezalarda para cezasına ağırlık verilmesi, lisans iptalinin istisnai ve ağır ihlallerde uygulanmalı.
-Muhtelif kanunlarda ve RTÜK Kanunu'nda yayımlanması zorunluluğu getirilen eğitim ve kültür programlarının -mevzuat dağınıklığı da giderilmek suretiyle- bütün yönleriyle yeniden ele alınmalı, uygulanabilir makul sürelerle ve şartlarla yeniden düzenlenmesi ve denetlenebilir hale getirilmeli.

 

"RTÜK, kamuoyunda en fazla tartışılan yapılardan biri oldu"

Yapılanma biçimi, mevzuatındaki belirsizlikler ve uygulamaları itibarıyla RTÜK'ün ağır eleştirilere maruz kaldığı belirtilen raporda, RTÜK'ün oluşum biçimi ve uygulamalarının, zaman içerisinde kurulun sadece mevcut yayınları izleyen, denetleyen ve ceza veren bir organa dönüşmesine yol açtığı kaydedildi. Kurul üyelerinin parlamentoda iktidar ve muhalefet partilerine paylaştırılan kontenjanlara göre seçilmesi ve seçilen üyelerin nitelikleri ve davranışlarının da RTÜK'ü asli görevleriyle ilgili tartışmalardan daha çok siyasi tartışmaların hedefi haline getirdiğine işaret edilen raporda, ''Böylece, özerk bir yapı olarak tasarlanan RTÜK, kamuoyunda en fazla tartışılan kamusal yapılardan biri haline gelmiştir'' denildi.

Raporda, RTÜK'e ilişkin şu tespitlere yer verildi:
''-Denetim kapsamında bulunan 2006, 2007 ve 2008 yıllarında Üst Kurulun iyi yönetim uygulamaları ortaya koyamadığı ve kurum kaynaklarının etkin ve verimli şekilde kullanımı konusunda gerekli dikkat ve özenin gösterilmediği,
-Karasal ortamdan yapılan yayınları düzenleyecek olan kanal ve frekans bantları planlamasının tamamlanmadığı, ihaleler yapılamadığından yayın lisansları ve yayın izinlerinin verilemediği ve bu nedenle karasal ortamdaki kanal ve frekansların 15 yıldır lisans ve izin bedeli ödenmeksizin kullandırıldığı,
-1995 yılında müracaat etmiş olmak koşulu ile yayıncı kuruluşların yayın lisansı tipini değiştirmeye, yayın alanını genişletmeye ve yayına başlamayan veya yayınına ara verenlerin yeniden yayına başlamalarına imkân sağlayan Yönetmeliğin Danıştay tarafından iptal edilmesine rağmen mahkeme kararlarının yerine getirilmediği,
-İzinsiz yayın yapan kuruluşlarla mücadelede yetersiz kalındığı,
-Uydu lisanslarının verilmesi ile ilgili işlemlerde yeterli ve etkin davranış gösterilmediği,
-Yayıncı kuruluşların hisse ve ortaklık yapılarına ilişkin Kanun ile getirilen kısıtlara aykırılığı bulunanlara yönelik işlem yapılmadığı,
-Yeni teknolojilerle (Sayısal yayıncılık, IPTV, mobil TV gibi) yapılacak yayınlar ve tematik kanallarla ilgili usul ve esasların Üst Kurulca belirlenmediği,
-Yayınların etkin ve yaygın bir şekilde izlenmediği, tespit edilen yayın ihlalleriyle ilgili yaptırımların uygulanmadığı veya mevzuata aykırı yorumlarla müeyyide sisteminin etkisiz hale getirildiği,
-Yayınlarda yer verilmesi zorunluluğu bulunan başta trafik ve çevre olmak üzere eğitim programlarının yayımlanıp yayımlanmadığının yeterince denetlenmediği,
-Reklam ilkelerinin ihlal edilmesine karşı, mevzuata aykırı olarak müsamahalı davranıldığı ve yeterince müeyyide uygulanmadığı,
-Alo RTÜK telefon hattına gelen şikayetlerin, yayınları izleme görevinin yerine getirilmesinde yeterince kullanılamadığı,
-Üst Kurulca yapılan atamalarda, Üst Kurulun görev alanı ve ihtiyacı ile atanılan unvanın gerektirdiği niteliklere sahip olunup olunmadığına bakılmaksızın tasarruflarda bulunulduğu,
-Üst Kurulun organizasyon yapısının işlevsel olmadığı, kurul ile kurum ayrımına gidilmediğinden Üst Kurulun asli konulardan daha ziyade gündelik konularla meşgul olduğu,
-Taşıt ve konut tahsisi gibi uygulamalarda tasarrufa riayet edilmediği, 2006 yılı ve sonrasında harcırah ödemelerinde ve temsil ağırlama harcamalarında önemli artışlar meydana geldiği, Kurum kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanılmadığı, harcamalarda savurganlıklar yapıldığı ve mevzuata aykırı harcamalar bulunduğu,
-Yayıncı kuruluşların RTÜK'e aktarmak zorunda oldukları reklam gelirleri paylarını doğru bir şekilde aktarıp aktarmadığının denetiminin yapılmadığı ve yayıncı kuruluşlarca ödenen eğitime katkı paylarının RTÜK'çe ilgili vergi dairesine eksik aktarıldığı gibi önemli hata ve eksikliklere işaret eden uygulamaların varlığı tespit edilmiştir.''

 

"Taşınmaz malların ihtiyaç durumu gözden geçirilmeli"

RTÜK'ün asli görevlerini yerine getirme konusunda kurulduğu günden bu yana başarılı sonuçlar ortaya koyamadığının açıkça görüldüğü kaydedilen raporda, özerklik uygulamasıyla yaratılan çalışma ortamının yeterince değerlendirilemediği belirtildi.

Kurulun, ''düzenlenmesi ve denetlenmesi öngörülen sektörün ve siyasi tartışmaların etkisi altında kaldığı'' vurgulanan raporda, zaman içerisinde oluşan hatalı özerklik algılamasıyla kurum imkanlarının etkili, ekonomik ve verimli şekilde kullanılmamasına yol açıldığı ve hesap verilebilirlikten uzak bir çalışma kültürünün RTÜK'e hakim olduğu sonucuna varıldığı ifade edildi.

Raporda, Kurulun teşkilat yapısı, görev ve yetkileri, insan kaynakları ve mali uygulama ve işlemleriyle ilgili olarak yapılan önerilerden bazıları şöyle:
''-Üst Kurul teşkilat yapısının yeniden ele alınması ve Kuruma bütçe kanunlarıyla tahsis edilen kadro sayısının norm kadro tespiti ve tanımları yapılarak yeniden belirlenmesi,
-Üst Kurul üyelerinin seçim sisteminin yeniden gözden geçirilmesi,
-Televizyon ve radyo yayınlarında sayısal teknolojiye geçişin hızlandırılması,
-Radyo ve televizyon sektöründe yoğunlaşmayı engelleyecek ve çoğulculuğu sağlayacak düzenlemeler yapılması,
-Yayın ilkelerinin ihlali halinde verilecek cezalarda para cezasına ağırlık verilmesi, lisans iptalinin istisnai ve ağır ihlallerde uygulanması,
-RTÜK'ün, televizyon ve radyo yayınlarının izlenmesi ve Kanunda öngörülen ilkelere aykırı hareketlere müeyyide uygulanması sisteminin değiştirilmesi, yayınların çok sayıda uzmanca sürekli olarak izlenmesi uygulamasından vazgeçilmesi, izleme ve müeyyide uygulamasının izleyici şikayetlerine bağlı olarak yeniden düzenlenmesi, bu çerçevede telefon ve internet üzerinden alınacak şikayetlerin değerlendirilmesi ve şikayetlere bağlı izleme görevinin az sayıda nitelikli personelle yapılması,
-3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'nun ve ilgili diğer mevzuatın tavizsiz olarak uygulanması,
-RTÜK'ün yurt içi ve yurt dışı geçici görev ödeneklerinin yılı bütçe kanunlarıyla kısıtlanması,
-Üst Kurul Başkan ve üyelerine tahsis edilecek konutların, Kamu Konutları Yönetmeliğinin 4. maddesinin (h) bendine eklenecek ''Ancak bu şekilde yurt içinde kiralanacak konutlara ödenecek kira bedeli de konutun tahsis edileceği personelin net maaşının yüzde 25'ini geçemez'' hükmü çerçevesinde kiralanması,
-Üst Kurulun tüm taşınmaz mallarının ihtiyaç durumunun gözden geçirilmesi, İstanbul Kanlıca'daki iki dairenin ve İzmir Karşıyaka'daki iki villanın ivedilikle satılması ve diğerlerinden gerek duyulmayanların ihtiyacı bulunan diğer kamu kurumlarına devredilmesi veya satışının yapılması.''

 

İzleyici ölçümü kendi haline bırakılmış

RTÜK tarafından herhangi bir şekilde izleyici ölçümü yapılmadığı ve reklam piyasası ve izleyici ölçüm sisteminin kendi haline bırakıldığının altı çizilen raporda, ''İzleyici ölçüm oranlarını da dikkate alan düzenleme, uygulama ve denetleme faaliyetleri gerçekleştirilmemiş ve söz konusu ölçüm sonuçlarına bağlı olarak radyo ve televizyon yayıncılığında tekelleşme konusu üzerinde durulmamıştır'' denildi. Raporda, izleyici ölçüm sisteminin RTÜK ve sektör paydaşlarının talep ve ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte sağlıklı ve güvenilir bir yapıya kavuşturulması gerektiğine işaret edildi.

İzleyici ölçüm sisteminin tüm paydaşların yer alacağı bir yapılanma ile RTÜK bünyesinde veya RTÜK'ün koordinasyon ve denetimi altında kanunla kurulmuş bağımsız bir organ tarafından yapılması tavsiye edilen raporda, radyo ve televizyon yayınlarında tekelleşmeyi önleyici nitelikte Anayasa Mahkemesi Kararında yer verilen gerekçeler dikkate alınarak düzenlemeler yapılması istendi.

Ortaya çıkacak yeni yapı dışında kurum ve kuruluşların farklı ölçümler yapmasının yasaklanması ve kamu ve özel yayın kuruluşları arasındaki reklam gelirleri ile ilgili uygulama farklılıklarının kaldırılması gereğine dikkat çekilen raporda, tüm ulusal ve mahalli kanalların yayınlarının ölçülmesi, izleyici ölçüm panellerinin Türkiye'yi kapsayacak sayıda oluşturulması önerildi.

Yapılan denetleme sonucunda mevzuata aykırı olduğu belirtilen iş ve işlemlerle ilgili tespitlerin de yer aldığı raporda, mal bildirimleri ile yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ile ilgili sorumluluğun ve sorumluların tespiti, maaş protokolü dışında yapılan protokoller çerçevesinde Bankalardan elde edilen gelirlerin Kurul hesaplarında gösterilmemesi ve bu tutarların mevzuata aykırı bir biçimde harcanması nedeniyle oluşan sorumluluğun ve sorumluların tespiti gibi çeşitli konularda inceleme yapılması gerektiği vurgulandı.

Raporda, ''İstanbul iline yönelik geçici görevlendirmelerinin gerçek bir görevlendirme olup olmadığının ve hizmet ihtiyacından kaynaklanıp kaynaklanmadığının ve görev onaylarında yazılı görevlerin yerine getirilip getirilmediğinin incelenmesi'' ve ''hiç gerçekleşmeyen bazı organizasyonları gerçekleşmiş gibi belge düzenleyerek kamu zararına neden olanlar ve gerçeğe aykırı belge vererek görevini kötüye kullananlar hakkında inceleme yapılması'' önerildi.


DDK'DAN BDDK RAPORU

DDK'NİN SPK RAPORU

DDK'NİN TELEKOMÜNİKASYON İLETİŞİM BAŞKANLIĞI RAPORU