2. İstanbul Uluslararası Su Formu

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, ''Hedefimiz bütün şehirlerin ve köylerin 2060 yılına kadar olan su meselesini kökünden çözmektir'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

2. İstanbul Uluslararası Su Forumu, Haliç Kültür ve Kongre Merkezi'nde başladı.
Forumun açılışında konuşan Eroğlu, bu yıl ikincisi gerçekleştirilen forumun, 2012 yılında Fransa'da yapılacak 6. Dünya Su Forumu'na önemli katkılar sağlayacağını kaydetti.
İstanbul'da 2009 yılında gerçekleştirilen 5. Dünya Su Forumu'na 192 ülkeden 33 bin kişinin bizzat, 18 bin kişinin de internet üzerinden rekor bir katılımına sahne olduğunu vurgulayan Eroğlu, forumun yeni köprüler kurulmasına, su değerlerinin bütün insanlara ulaşmasına vesile olduğunu ifade etti.

Mevlana'nın ''Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol'' sözüne vurgu yapan Eroğlu, ''Türkiye olarak, suyun, barış, istikrar ve kardeşlik elçisi olması için büyük çaba gösteriyoruz'' dedi.

Türkiye'nin ve bulunduğu bölgenin su durumu hakkında bilgi veren Eroğlu, Türkiye'nin su kaynakları açısından zengin olmadığını, ancak fakir de sayılamayacağını belirterek, bu suyun akıllı bir şekilde tek elden yönetildiği takdirde yeterli olacağını söyledi.

Bütün dünyada kıt olan tatlı su kaynaklarının ülkemiz ve bölge açısından da çok değerli olduğunu ifade eden Eroğlu, Türkiye'nin yarı kurak bir iklime sahip olduğunu, yağış dağılımının oldukça düzensiz olduğunu bu nedenle yağışlı mevsimlerdeki suyun biriktirilmesi ve kurak zamanlarda kullanılabilmesi için baraj ve göletlerin yapılmasının zorunlu olduğunu anlattı.

İstanbul'da 1994 yılı öncesinde büyük su sıkıntısı yaşandığını ve bazı yerlere 15 günde bir su verilebildiğini, su şebekesindeki kayıpların yüzde 65'lere vardığını hatırlatan Eroğlu, su şebekesinin tamamen yenilendiğini ve yeni su kaynakları ilave ederek, şehrin su sorununun 2040 yılına kadar kökünden çözüldüğünü söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Erdoğan'ın Başbakan olmasından sonra kentin, 2060 yılına kadarki su sorunun çözüldüğünü anlatan Eroğlu, şehirlerde su sorununun kalıcı olarak çözülebileceğine en güzel örneğin İstanbul olduğunu ifade etti.

Bütün köylerin içme suyu meselesinin çözülmesi için 5 milyar dolarlık bir fon ayrıldığını anlatan Eroğlu, ''Türkiye'de suyu olmayan köy hemen hemen kalmadı. Suyu olmayan şehir yok. Hedefimiz bütün şehirlerin ve köylerin 2060 yılına kadar olan su meselesini kökünden çözmektir'' dedi.

Sulamanın modern tekniklerle yapılmasının önemini vurgulayan Eroğlu, dünyadaki su talebinin yaklaşık yüzde 70'inin sulamada kullanıldığını, bütün dünya sulamada yağmurlama, damla sulama gibi ileri teknolojilerin kullanılması durumunda önemli ölçüde su tasarrufunun sağlanacağına dikkat çekti.

Türkiye'de bu konuda çok hızlı adımlar atıldığını belirten Eroğlu, sulama sistemlerinin tamamen ıslah edildiğini böylece yüzde 40 nispetinde bir su tasarrufunun sağlandığını söyledi.

Modern sulama tekniği

Veysel Eroğlu, Türkiye'de her yıl sulama için 42 milyar metreküp su sarfiyatı olduğunu bunun 30-32 milyar metreküpünün sulamada kullanıldığını ifade ederek, sadece yüzde 20'lik bir tasarruf sonucu neredeyse bütün Türkiye'nin içme suyu ihtiyacını karşılayacak olan 6 milyar metreküp rakamına ulaşılacağını dile getirdi.

İstanbul'un şu anda dünyanın en ileri içme suyu arıtma tesislerine ve ileri biyolojik arıtma tesislerine sahip olduğunu kaydeden Eroğlu, Türkiye'de içme suyu teknolojisinde çok büyük gelişmenin olduğunu vurguladı.

Suyun komşu ülkeler arsında dostlukların gelişmesine de vesile olması gerektiğinin altını çizen Eroğlu, Türkiye'nin Dicle ve Fırat için Suriye ile çok büyük ilişki içinde olduğunu, suyun dostluğun pekişmesine vesile olduğunu bizzat gösterdiğini kaydetti. Eroğlu, Türkiye ve Suriye sınırında inşa edilecek Dostluk Barajı ile bu dostluğun daha da pekiştirileceğini ifade etti.

''Su meselesini çözmek istiyorsanız mutlaka büyük düşünmeniz gerekiyor'' diyen Eroğlu, Türkiye'nin özellikle Afrika ülkelerinin su sorunlarını çözmelerinde büyük destek verdiğini belirtti.

Küresel iklim değişikliği ve sıcaklık artışının da önemli olduğunu ve bununla mücadele edilmesi gerektiğini anlatan Veysel Eroğlu, bu konuda yapılacak en önemli adımın ağaçlandırma olduğunu söyledi.

Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu, Türkiye'nin bu çerçevede, 2008 yılında büyük bir ağaçlandırma seferberliği başlattığını ve 2012 yılı sonuna kadar 2,3 milyon hektarlık alanda ağaçlandırma ve bozuk alanların ıslahının yapılacağını söyledi.
Fidan üretimi konusunda komşu ülkelere destek verildiğini kaydeden Eroğlu, forumdaki her katılımcı için İstanbul'da bir fidan dikileceğini ifade etti.

Kanal İstanbul

Bakan Eroğlu, forumun açılış konuşmalarının ardından basın mensuplarının Kanal İstanbul projesine ilişkin sorularını yanıtladı. Projenin ekolojik dengeyi bozup bozmayacağına ilişkin bir soru üzerine Eroğlu, bu eleştiriyi yapanların araştırma yapmadan ve bilgi sahibi olmadan konuştuğunu söyledi.

Veysel Eroğlu, bu proje için ağaç kesilecekse, bunun 5 katı kadar ağaç dikimi yapabileceklerini ifade ederek, ''Bunu incelemeden bazılarının tenkit etmesini de anlamakta zorlanıyorum. Bu konuda sayın Başbakanımız uzun bir çalışma yaptı. Geçmişte Kanal İstanbul gibi bir çılgın projeyi düşünmek mümkün değildi. Ama Türkiye çok büyüdü, ekonomik durumu çok güçlü, firmalarımız var kapasitemiz yeterli. Bu gibi projeler yapmak büyük Türkiye için zor değil'' şeklinde konuştu.